ويكيبيديا

    "sandalyenin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكرسي
        
    • الكرسى
        
    • كرسي
        
    • المقعد
        
    • الكرسيّ
        
    • كرسيك
        
    • الكراسي
        
    • كرسى
        
    Bu odanın içinde, sandalyenin altında bir miktar Karanlık Enerji olabilir. Open Subtitles قد يكون هناك طاقة مظلمة في هذه الحجرة أسفل هذا الكرسي
    sandalyenin atomlardan oluştuğunu bilmeme rağmen ve boşluklar olduğunu da bilmeme rağmen, Onu rahat buluyorum. TED وعلى الرغم من أنني أعرف أن الكرسي مصنوع من الذرات وبالتالي وفي الواقع فضاء فارغ في نواح كثيرة، أجده مريحا.
    Bir sandalyenin yardımıyla açabilmek için ona bir ip tutturmuştum. Open Subtitles لقد ثبتها بحبل، حتى يمكن إصلاحها غداً يمكنك الوصول إلى الحبل بالوقوف على الكرسي
    Hazır Ace kafasını sandalyenin götüne sokmuşken biz de sıvışalım. Open Subtitles دعنا نخرج خلسة,بينما راس ايس محشورة فى مؤخرة ذلك الكرسى
    -Tek hatırlayabildiği kedisinin sandalyenin altında olduğu ve bir elin arkasından onu yakaladığı. Open Subtitles جميع تتذكر هو قطتها الرابض تحت كرسي وذراع الاستيلاء عليها من الخلف.
    - Oh, hayır, hayır, ben öderim. - Ben ısmarlıyorum. sandalyenin hatırına. Open Subtitles او ، لا لا سأدفع حسابه على حسابى ، من اجل المقعد
    Bu sene sandalyenin kenarından düştüm ve dudağımın kenarı kesildi. Open Subtitles هذه السنة سقطت على حافة الكرسي. وجرحت طرف فمي.
    Kırmızı sandalyenin yanındaki masadaki telefona bağlıyorum. Open Subtitles سأحوّل المكالمة إلى الهاتف الذي على الكرسي الأحمر
    TV'yi geri alabiliriz. Tekerlekli sandalyenin parasının bir kısmını karşılar. Open Subtitles سنستعيد التلفاز، للتعويض عن بعض ثمن الكرسي
    Beni bir bakım evinden ötekine götürürlerken, bir sandalyenin altına otururdum. Open Subtitles أتذكر اعتيادي على الجلوس تحت الكرسي عندما كانوا يأتون لمحاولة أخذي من ملجأ إلى آخر
    Hey George, al, işte sandalyenin model numarası. Open Subtitles جورج، إليك برقم نموذج ذلك الكرسي بالمناسبة.
    Aman Tanrım. sandalyenin bacağı çürümüş. Aptalca değil mi? Open Subtitles يا إلهي، ساق الكرسي ضعيفة، أليس ذلك سخيفاً؟
    Buraya bırakabilirsiniz, hayır hayır, şuraya. sandalyenin üzerine bırakın. Open Subtitles يمكنكِ أن تضعي هذا الشيء هناك ضعيه فقط على هذا الكرسي
    Tekerlekli sandalyenin tek iyi yanı vücudun üst bölgesini güçlendirmesidir. Open Subtitles الشيء عن الكرسي المتحرك انه بنئ جسماً قوياً
    Daha sonra perdeleri açtı, sandalyenin üstüne çıkıp alarmı kapadı. Open Subtitles ثم قام برفع الستارة ووقف على الكرسي وقام بإطفاء جهاز الانذار
    Bir sandalyenin maddi değer vardır yani bir şeyler çalmış gibi olacaksın ve sen de her zaman-- Open Subtitles أعني, أنّ الكرسي يكلف نقوداً لذلك ماستفعله يعني سرقة, وأنت دائما ماتقول
    Herkes sandalyenin sarı boyalı olduğunu bilmez. Open Subtitles إن الجميع لا يعرفون أن هذا الكرسى مدهون باللون الاصفر
    İster istemez oturacak bir sandalyenin olmadığını fark ettim. Open Subtitles لا يسعني إلا أن ألاحظ بأنه ليس لديك كرسي
    Benim göstermek istediğim sandalyenin insanları ikame edebildiği gerçeğiydi. TED وكنت ارغب بتوضيح حقيقة ان هذا المقعد يمكنه استيعاب الاشخاص
    İnan bana sandalyenin üstüne çıkmak da çok kolay olmadı. Open Subtitles و صدّقني، لم يكن سهلاً عليّ لأصعدَ على الكرسيّ.
    başımı masada bir zamanlar senin oturduğun sandalyenin karşına koyarım ve orada öylece ağlarım. Open Subtitles أضع رأسي على الطاولة و أحدق في كرسيك الفارغ ثم أبكي
    Sana söylememen gereken şeyleri söyletir ve sandalyenin üzerine çıkarır. Open Subtitles يجعلك تقول اشياء لا يجب عليك و ... . تقف على الكراسي
    Tüm vaktini sandalyenin içinde geçirmek nasıl bir şey? Open Subtitles ما هو شعورك عندما تقضى كل وقتك وانت فى كرسى متحرك ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد