"sarayının" - ترجمة من تركي إلى عربي

• قصر
• للقصر
• بقلعة

Ve hiçbir şey beni, Arayıcı'yı Halkın sarayının kapılarında kalabalığın önünde Lord Rahl'ın elinden tutup ölümsüz sevgisi üzerine sadakât yemini ederken görmek kadar mutlu edemez.
ولا شيء سيسعدني اكثر من رؤية الباحث، يقف عند ابواب قصر الشعب،

Cennet sarayının sonu olmadığını ve çok güzel olduğunu duymuştum.
سمعتُ انَ قصر السماء لا حدود لهُ وجميل جداً.

Yıllardır Cennet sarayının bıraktığı yerden bakıyorsun.
في الحَرب السابِقه تركتُ قصر السماء وتبعتكَ اِلى هُنا.

Tuğladan bir ev Kraliyet sarayının yanında
مسكناً من الطوب الطيني مجاوراً للقصر الملكي

Tuğladan bir ev kraliyet sarayının yanında anlaşmamıza uygun şekilde vesaire vesaire vesaire.
... مسكناً من الطوب الطيني مجاوراً للقصر الملكي ...حسب الاتفاق فيما بيننا

Bob, hayatım boyunca yemin törenimde davetlilere, hep, buz sarayının etrafını sarmış hendekten votka servis edildiğini hayal etmişimdir.
حلمت بالحصول على استقبال زفاف حيث سأقدّم المشروبات من خندق فودكا مائي مُحاط بقلعة مسحورة مُذابة في ثلج،

İçeri buyurup bir yıldınızın sarayının içini görmek ister miydiniz?
ربما تود القدوم للدخل ورؤيتها بنفسك ! بداخل قصر النجوم

Hafıza sarayının arkasındaki fikir zihninizin gözünde bir yapı oluşturmak ve bu yapıyı hatırlamak istediğiniz şeylerle bayındırlaştırmak. Gördüğünüz ne kadar çılgın, garip, acayip, komik, dobra, kötü kokuluysa, hatırlamak da o kadar kolay olacaktır.
الفكرة خلف قصر الذاكرة هو خلق هذا الصرح الخيالي في مخيلتك وملئه بصور الأشياء التي تود تذكرها وكلما كانت الصورة أكثر جنونا وغرابة وتسلية وقرف وذات رائحة كريهة كلما كان احتمال نسيانها أقل

Bu yüzden her neyse işte, Prensin sarayının üstüne yükselen bu kulede,
,على أية حال ...فى هذا البرج العالى يقع قصر الأمير

meslektaşlarım ve ben oranın içinde oturduk... yada cumhuriyet sarayının çatısında...
رفاقي وأنا كنا جالسين في شرفة... أو في السقف من قصر الجمهورية في الليل...

Ve hiçbir şey beni, Arayıcı'yı Halkın sarayının kapılarında kalabalığın önünde Lord Rahl'ın elinden tutup, ölümsüz sevgisi üzerine sadakat yemini ederken görmek kadar mutlu edemez.
..ولا شيءسيرضينياكثر منرأيةالباحث . يقف علي بوابة قصر الشعب...

St. Petersburg'da kışlık sarayının yakınlarındaki ana caddede öldürüldü.
بينما كان يقود على أحد الطرق الرئيسية في مدينة "بيترسبيرج" بالقرب من قصر الشتاء

Avrupalılar Süleyman'ın sarayının ve başkentinin ihtişamından söz ettiler ama aynı zaman askeri tehdidin de farkındalardı.
لربما لاحظ الأوربيون ،روعة قصر "سليمان" وعاصمته لكنهم أدركوا جيدًا تهديده العسكري

Kendimi bir film yıldızının sarayının içinde buluverdim.
لقد وجدت نفسي وسط قصر لمشاهير الأفلام

Hükümdar Han'ın sarayının yanında sönük kalır.
إنه يتضاءل بجانب قصر مولاي الخان

Başpiskopos sarayının baştan aşağıya temizlenmesini istiyorum.
لا أريد أن تبقي أي شيء من قصر المطران.

Medici sarayının ışıkları gözüne vurduğu için etrafı pek göremiyordur.
واثق أن المصابيح المضاءة في قصر (ميديشي) تفسد عليه المنظر

Qin sarayının bir erkeğin içindeki iktidar hırsını ortaya çıkaran bir anahtar gibi olduğunu biliyordu.
عرف أنّ قصر (تشين) كان مثل المفتاح الّذي يفتح طموح الرجل.

Ona kraliyet sarayının gizli tünelinden bahsetti.
أخبره عن الممر السري للقصر الملكي

Mühendisler ve aileleri Kral'ın Helmand'daki sarayının yakınlarında bir ev komplesinde yaşıyorlardı.
أقام المهندسون وأسرهم في تجمعات سكنية خاصة مجاورة للقصر الملكي في إقليم (هيلماند)