ويكيبيديا

    "satıcı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البائع
        
    • بائع
        
    • تاجر
        
    • مبيعات
        
    • التاجر
        
    • البائعة
        
    • بائعة
        
    • تجار
        
    • الموزع
        
    • موزع
        
    • مروج
        
    • المبيعات
        
    • بائعاً
        
    • الباعة
        
    • البيع
        
    Evinizin yanındaki satıcı bir teybi size 200 dolara veriyor, ama şehrin diğer tarafına giderseniz, aynı teybi 100 dolara alabiliyorsunuz. TED البائع القريب لمنزلك يبيع هذا الاستيرو تحديداً ب 200 دولار، لكن لو ذهبت لمكان آخر في المدينة، تشتريه ب 100 دولار.
    satıcı etrafına bakar, şaşırmıştır... ve çiftçinin karısına arkasını döner...: Open Subtitles نظر البائع حوله وهو حائر :والتفت إلى زوجة المزارع وقال
    Sorun yok. Bir satıcı ve hizmetlisi yollarda, kimse şüphe etmez. Open Subtitles لا تقلق ، بائع و خادمه على الطريق لن يشك أحد
    satıcı o dolapta. Bir polis nasıl olur da dolabı kontrol etmez. Open Subtitles تاجر المخدرات بداخل هذه الخزانة أي شرطي هذا الذي لا يفحص الخزانة؟
    Ben hırsız olmak için doğmadım, satıcı olmak için doğdum. Open Subtitles فأنا لم أخلق لأكون لصا بل خلقت لأكون رجل مبيعات
    - O arabadan nefret ediyor. Eskisini geri istiyor ama satıcı vermiyor. Open Subtitles إنها تكره تلك السيارة تريد السيارة القديمة ثانيةً، ولكن التاجر يرفض ذلك
    Henüz bilinmeyen bir organizmaya ait olduğu düşünülüyor dolayısıyla satıcı katalogda listeleyemedi. Open Subtitles ،يُزعم أنّه لمخلوق غير معروف .لذا لم يدرجه البائع في مرشد المزاد
    Ve ayakkabılarımızı aldıktan sonra, satıcı eve götürmek için ikimizin de birer balon alabileceğini söyledi. TED وفي نهاية شرائنا لأحذيتنا، قال لنا البائع أنه يمكننا أخذ بالونات معنا إلى المنزل.
    Bir satıcı yarı açık pencereme bir alfabe sayfası ile aniden yanaştı. TED وفجأةً، يقتربُ هذا البائع من نافذتي بورقة أحرف أبجدية نصف مفتوحة.
    Tamam, şimdi teybi olan bir araba almak istediğinizi düşünün, evinizin yanındaki satıcı 31,000 diyor. TED الآن، لنتخيل بدلاً عن أنك أردت شراء سيارة فيها استريو، وكانت في البائع القريب منك مقابل 31 ألف.
    O satıcı sıradan bir akşam yemeğinden sonra karısını öldürüp bir sandığa tıkıp, depoya göndermiş olamaz. Open Subtitles هذا البائع لم يقتل زوجتة بعد العشاء ويلقى بها فى الصندوق ويضعها فى الخزانة
    Dikkat edin, dördüncü seviye bir satıcı, güven seviyesi altı. TED لاحظوا أنه بائع مستوى 4، يملك مستوى ثقة 6.
    Değiştir benim kraliçe kıyafetlerimi bir seyyar satıcı pelerinine. Open Subtitles تغير ملابسى الملكية إلى عباءة بائع متجول
    Manavın oğlu, sütçü... çöpçü, seyyar satıcı. Open Subtitles .. صبي البقالة , بائع الحليب عامل القمامة , بائع متجول
    Bende de malını karıştırdığı için insanların öleceği bir satıcı var. Open Subtitles وأنا لدى تاجر يمزج مخدراته بأشياء أخرى ستقتل العديد من الناس
    - Hiçbir satıcı 100.000 dolar değerindeki malı atacak kadar salak olmaz. Open Subtitles لا يوجد تاجر مخدرات غبى كفاية أن يقذف بضاعة بقيمة 100 الاف
    O adamlar, seyyar satıcı gibi, ellerinde çantalarla her gün ofise geliyorlar. Open Subtitles لا هؤلاء الأشخاص يأتون إلينا و معهم حقائب وعينات كمندوبين مبيعات البيوت
    satıcı bize Kobra'nın yeni bir müşteriyle buluşacağını söyledi. Open Subtitles التاجر اخبرنا عن اجتماع بين الكوبرا وزبون جديد
    satıcı kadına en sevdiğim yazarın isminde "N" harfi olduğunu söylemiştim. Open Subtitles أخبرت البائعة بأن حرف النون هو أحد الحروف بإسم كاتبي المفضل
    Karlarla. Ne kadar iyi bir satıcı kadın olduğumu söylemiş miydim? Open Subtitles الأرباح، هل ذكرت لكم كم انا بائعة ماهرة ؟
    Birçok insan satıcı olmadan da doktor oluyor. Open Subtitles الكثير من الناس أصبحوا أطباء بدون أن يصبحوا تجار أدوية
    Apartmandaki İş İdaresi Yüksek Lisans'lı ilk satıcı sen olacaksın. Open Subtitles أنت ستصبح الموزع الأول مع مجموعه إم بي أي
    Sokaklarda bu logoyu kullanan bir tek satıcı var. Open Subtitles هناك فقط موزع واحد هناك من يستخدم هذا الشعار
    Saat üçte o uyuşturu satıcı adamdan kurtulmak taxiyle dönmek zorunda kaldım. Open Subtitles لقد كان علي ان اخذ سيارة اجرة حتى اهرب من مروج المخدارت
    Sadece siz. Bir de bu iyi siyah adam ve satıcı kız. Open Subtitles فقط انتم وهذا الرجل الاسود الطيب وفتاة المبيعات
    Baba, kaç kez söylemem gerekiyor? Ben satıcı değilim. Open Subtitles كان من الممكن أن تصبح مشرفاً بدلاً من أن تكون بائعاً
    Genelde tanıdığım kızlar taşıyıcı, satıcı kullanıcı ya da muhbir oluyor. Open Subtitles أنا عادة الفتيات اما ناقلات تلبية.. الباعة المتجولون.. والمستخدمين أو مخبرين.
    dolaba koyacağım yeri orası tüm bunları toptancıdan aldım normal satıcı yüksek fiyattan vermeye çalıştı havucun kilosuna 30 rubiyeh dedi Open Subtitles سأضعها في البراد إنه مكانها إبتعت كل هذا من متجر البيع بالجملة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد