Ve bana, bir günde beş kez bile satıldığını söyledi. | TED | أخبرتني أنها قد كانت تباع 5 مرات في اليوم. |
Şu anda ve son 40 yıldır yapıldığı gibi işletme haklarının nasıl satıldığını biliyor musunuz? | TED | تعرفون الكيفية التي تباع بها حقوق إستخراج الموارد في هذه اللحظة، وكيف تم بيعها خلال الأربعين سنة الماضية؟ |
Bunları kuyumcuda görmüştüm, kısa süre önce satıldığını fark ettim. | Open Subtitles | إنني أميزها من محل مجوهراتي , لقد لاحظت أنه تم بيعها مؤخراً |
Orada hergün, on beş bin kadar hayvanın alınıp satıldığını duydum. | Open Subtitles | انا أسمع أنه كل يوم يشترون و .يبيعون بما يصل الى خمسة عشر ألف رأس |
Borçlarını ödemek veya sadece onları terketmek için bu kızların çoğunun ebeveynleri tarafından satıldığını anlıyor musun? | Open Subtitles | أتفهم أن معظم الفتيات هنا تم بيعهم من قبل عائلاتهم ؟ من أجل دفع دين , أو فقط .. للتخلي عنهن |
Haksızlık neymiş sana anlatayım: diğer her oyuncağın satıldığını izleyerek tüm ömrünü bir mağazanın rafında geçirmek. | Open Subtitles | سأخبرك ما هو ليس عدل ان تقضى حياتك فى متجر او مخزن و تشاهد الدمى التى بجوارك وهى تباع و انت لا اخيرا.. |
Uyuşturucu her şehirde satılır, ve polis de nerede satıldığını bilir. | Open Subtitles | المخدرات تباع في كل انحاء المدينة والشرطة تعرف أين |
Polisleri arayıp, DNA'mın bir rehincide satıldığını mı söyleyeceksin? | Open Subtitles | نستدعي الشرطة ونقول ان حيامني تباع من قبل محل رهونات ؟ |
Böyle bir şeyin eczanede satıldığını düşündüm çünkü çok etkili bir ilaç | Open Subtitles | لقد كنت أظن أن هذه تباع في الصيدليات لانها فعاله جداً |
Böyle bir şeyin eczanede satıldığını düşündüm çünkü çok etkili bir ilaç | Open Subtitles | لقد كنت أظن أن هذه تباع في الصيدليات لانها فعاله جداً |
Hava limanındaki hediyelik eşya dükkanı stok kontolü çantanın Berlin'de imtiyazlı bir şube tarafından satıldığını söylüyor. | Open Subtitles | مراقبوا المخازن بالمطار يقولون أن هذه الحقيبة تك بيعها لفرع محلات ببرلين |
Geçenlerde Doktor'un Aşçılık Sanatı adlı kitabının imzalı bir nüshasının... özel bir koleksiyoncuya 1 6 bin dolara satıldığını duydum. | Open Subtitles | بارنى ، انا اكتشفت على تلك النسخة الموقعة من الدكتور لاكتر بعنوان " بهجة الطبخ " تم بيعها في مجمع خاص بحوالى $16,000. |
Bunun nerden satıldığını bulmak çok zor olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون صعباً العثور على مكان بيعها |
McCann'den haberleri vardı ama PPL'in de satıldığını sanıyorlardı. | Open Subtitles | "أن "بوتنام ، باول و لو تم بيعها أيضاً و ماذا أخبرتهم ؟ |
Elmasın, Baltimore'da küçük bir kuyumcuda satıldığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأن الماسة قد تم بيعها في متجر صغير في مدينة "بيلتمور" |
Internet'te, organların Çin'e satıldığını biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعرف أنهم يبيعون أجهزة في الصين على الانترنت؟ |
Hey, burada Fancy Corn satıldığını biliyor musun? | Open Subtitles | هي، هل تعلمين أنهم يبيعون الذرة الفاخرة هنا؟ |
Burada bira satıldığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنهم يبيعون بيرة هنا ؟ |
Çünkü, gazeteyi açıp hepsinin açık artırmayla satıldığını görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لإنني لا أود فتح الجريدة وأجد أنه تم بيعهم جميعاً في مزاد علني |
Sepetçi çocuk olmanın rezil bir durum olduğunu görebilmeniz için seçilen kişilerin, bütün öğrenciler önünde açık arttırmaya çıktığını ve en yüksek teklifi veren kızlara satıldığını bilmeniz gerek. | Open Subtitles | لتقدر تماماً المَذلّة بأن تكون فتى السلّة... يجب أن تعرف أن القلة المختارون... يتم بيعهم بالمزاد العلني أمام جميع الطلبة... |
Emlakçın, 5. caddedeki daireyi sonunda satıldığını söyledi. | Open Subtitles | لقد علمت من قريبتك أن شقّة الطابق الخامس قد بيعت أخيراً |
Amerika'da kaç plağının satıldığını düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | كم تعتقد عدد الإصدارت التي بيعت في أمريكا ؟ |