Bakın, sizin gibi kişilere makineli satmanın iki sorunu var. | Open Subtitles | أواجه مُشكلتين عند بيع البنادق الآلية لأشخاص مثلكم |
Kurabiye satmanın uyuşturucu satmaktan daha zor olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن بيع البسكويت أصعب من بيع المخدرات |
Müşteri güvenliğini tehlikeye atan bir şeyi satmanın etik olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | من غير الصحيح بيع شيئ يعرّض سلامة الزبون للخطر |
Allah aşkına söylesene bana, insanları birbirine satmanın yolunu yöntemini buldun mu? | Open Subtitles | أخبرنى ... هل وجدت طريقة لبيع كل شخص إلى أى أحد ؟ |
satmanın vakti geldi. Babamın pul koleksiyonu. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لبيع هذا تجميعه أبى للطوابع |
Uyuşturucu satmanın cezası ne kadar, altı yıl mı? | Open Subtitles | مدّة السجن المحدّدة للتعامل بالمخدرات كم هي ، ست سنوات؟ |
Ve ben senin tablolarını satmanın bunu kazanmamızı sağlayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | ولست متأكد أن بيع لوحاتك هي الطريقة التي سنحصل بها عليه |
Herkes yumurta satmanın yoksullar evinden önceki adım olduğunu bilir. | Open Subtitles | كل شخص يعلم أن بيع البيض هو على بعد خطوة من ملجأ الفقراء |
Yoksa, Don Ready araba satmanın ne kadar zor olduğundan mı şikayet ediyor? | Open Subtitles | هل هذا هو "دون ريدى" العظيم يقوم بالتذمر عن المشقة من بيع سيارة؟ |
Bunu satmanın zamanı geldi. Babamın pul koleksiyonu. | Open Subtitles | لقد حان وقت بيع هذه مجموعة الطوابع الخاصة بأبي ، حياته كلها |
Merkezden ayrılınca ışın kılıçlarını satmanın ne kadar yanlış olduğunu farkettim. | Open Subtitles | أدركتُ لحظة مغادرتي مركز الشرطة كم كان خاطئاً منّي بيع تلكَ السيوف المضيئة |
Ama herhangi bir şeyi satmanın en iyi yolu yüz yüze görüşmektir Chili'nin yerinden alınmış bu peçeteyi satmanın bile. Kanat yedin, değil mi? | Open Subtitles | أفضل طريقة بيع هى المقابلة وجهاً لوجه وليس منديل مطعم آثار صدور دجاج |
Koç Medlock, özel ders almak için saati satmanın benim fikrim olduğu düşüncesine nereden kapılmış olabilir? | Open Subtitles | لماذا يظن المدرب ميدلوك اني كنت صاحبة فكرة بيع الساعة لأجل الدرس؟ |
Biyomekanik organları tekrar satmanın yasadışı olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ على وعيّ.. أن إعادة بيع القلوب الصناعية غير قانوني. |
Kıçıma tekmeyi bastılar çünkü kurabiye satmanın kadın düşmanlığı olduğunu söyledim. | Open Subtitles | طردوني لأنني قلت أن بيع البسكويت معادي للنساء |
- Evi satmanın yasını tutuyor. - Tebrikler, evini satmışsın. | Open Subtitles | لديها تأنيب الضمير على بيع المنزل مرحبا, تهانينا |
Gerçekten finans kitaplarımı satmanın yolunun daha dar tişört giymekten geçtiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذا, أتعتقدين أن أفضل طريقة لبيع كتابى المالى هى بإرتداء قميص ضيق؟ |
Çalıntı elmasları satmanın tek yolu, şeklini değiştirip üstündeki kaydı tıraşlamaktır. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لبيع الماسات، تكون من خلال تغيير شكلها. تغيير شكل النقوش. |
Havayı satmanın yolunu bulan ve milyarder olan adam! | Open Subtitles | ^ الرجل الذى وجد طريقة لبيع الهواء ^ ^ وأصبح فاحش الثراء ^ |
Bombaları satmanın güvenli olup olmadığını bilmem lazım. | Open Subtitles | أريد معرفة فيما إذا كان أمان لبيع القنابل |
Şimdi izninle ofisime gidip ev satmanın yollarını araştıracağım. | Open Subtitles | والان اسمح لي, أريد أن أذهب الى مكتبي لكي اجد طريقة لبيع الشقق |
Uyuşturucu satmanın cezası ne kadar, altı yıl mı? | Open Subtitles | مدّة السجن المحدّدة للتعامل بالمخدرات كم هي ، ست سنوات؟ |