ويكيبيديا

    "satmayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بيع
        
    • البيع
        
    • ببيع
        
    • لبيع
        
    • يبيع
        
    • بيعه
        
    • بيعها
        
    • لبيعه
        
    • لبيعها
        
    • بالبيع
        
    • ابيع
        
    • ببيعه
        
    • يبيعه
        
    • وبيع
        
    • باعت
        
    Şu anda sen de şirketini satmayı düşünüyorsun, öyle değil mi? TED أنت تفكر الآن في بيع شركتك، في هذه اللحظة، أليس كذلك؟
    Bunu satmayı istemedim. İş sadece. Romalılardan ben de nefret ediyorum. Open Subtitles لم أشأ بيع هذا, هذا مجرد عمل أكره الرومان بقدر الجميع
    Kirâ sözleşmemi uzatıyorum ve Los Angeles'taki evimi de satmayı düşünüyorum. Open Subtitles سأقوم بتمديد إقامتي هنا وأفكر في بيع منزلي في لوس أنجلوس.
    Bazıları bütün ikna çabalarına karşın ne olursa olsun topraklarını satmayı reddediyorlar. Open Subtitles بعض المواطنين رفضوا البيع بالرغم " " من الضغط عليهم ومحاولة إقناعهم
    Üç aya değin tavşanlarımı satmayı umuyorum. Open Subtitles خلال ثلاثة أشهر أتمنى أن نبدأ ببيع الأرانب
    Reet'e bir dahaki sefere gençlerden hangisine satmayı düşündüğünü sor. Open Subtitles اسأل ريت ما للامم المتحدة الصغار انه يخطط لبيع لالمقبل.
    - satmayı denemek istermi? Open Subtitles أعني، مذ أنه جيد جدًا، بأن يجرب بأن يبيع ؟
    satmayı şimdi bırakamam, ama içmeyi bırakabilirim. Open Subtitles لا أستطيع أن أوقف بيعه الأن لكني أستطيع أن أوقف تدخينه
    Bölgemi fena halde böldüler, uyuşturucu satmayı bırakmak zorunda kaldım. Open Subtitles لقد قسموا منطقتي بشكل سيء وأضطررتُ للتوقف عن بيع المخدرات
    Araştırma Merkezi'ne bilimsel örnek olarak satmayı deneyip yarı yarıya paylaşırız. Open Subtitles يمكننا أن نحاول بيع هذا لمركز البحوث كعينة علمية ونتقاسم المبلغ
    Ben sadece araba satmayı bırakıp emekli olmak istediğimi söylemiştim. Open Subtitles قلت أننى أتمنى التخلص من بيع السيارات والتقاعد
    Ben sadece araba satmayı bırakıp emekli olmak istediğimi söylemiştim. Open Subtitles قلت أننى أتمنى التخلص من بيع السيارات والتقاعد
    Hazırladığınız ilaçları satmayı hiç düşündünüz mü? Open Subtitles هل سبق لك أن فكرت في بيع العلاجات الخاصة للطيور؟
    Ayrıca çalışmalarımı onları takdir edecek insanlara satmayı tercih ederim; rock yıIdızlarına değil. Open Subtitles وأنا أفضل بيع عملي للأشخاص التي تقدره ، وليس لنجوم الروك
    satmayı hiç düşünmedik ama sonra emlâkçınız arayıp birinin eve bakmak istediğini söyleyince... Open Subtitles لم نفكر في البيع ولكن السمسار اخبرنا بان هناك من يريد رؤيةالمنزل
    Ben gitmek isterdim ama alışveriş hastalığı ile ilgili bir seminere katılmam gerekiyor. Bir kaç bilet satmayı umuyorum. Open Subtitles أنا بودي أن أفعل ,و لكن يجب أن أذهب إلى ندوه إلزاميه أملاً ببيع بقية التذاكر
    Fox Medya Şirketi'ne, arkadaşının ölüm videosunu satmayı teklif ettiğin e-mail'in bir kopyasını bulduk. Open Subtitles حصلنا على النسخة بريد إلكتروني أخير أرسلت العرض لبيع الفيديو موت صديقك
    Konut piyasası ve bankalar kan kaybederken büyük pozisyonlardan sadece biri satmayı reddetti. Open Subtitles بينما استمرت اسواق الاسكان والبنوك في النزيف واحد فقط من المنتقصين الكبار رفض أن يبيع
    Bence asıl sır, sadece iki buçuk banyosu olan bir evi 600 bin dolara satmayı nasıl düşündükleri olmalı. Open Subtitles لا أقصد هل سـألتيها عن كيف يتوقعون بيعه ب 600 ألف دولار وفيه حمام ونصف ؟
    Oysa gelecek 10 dakika içinde yarı fiyatına satmayı düşünüyordum. Open Subtitles التي كنتُ على وشكِ بيعها بنصفِ السعر بالعشرةِ الدقائق القادمة؟
    Onlara satmayı planlıyordun, bu masum ayakları da şüpheleri önlemek için... Open Subtitles خططتِ لبيعه لهم, و تصَنَّعتِ هذه السذاجة لئلا تقعي بموضع الشبهات
    Düşmanlarınızdan birine satmayı planlıyor. Open Subtitles معلومات يُخطط لبيعها لأحد اعدائكم.
    Sürpriz olmadı. satmayı reddedenlerden daha fazla oyla Don Holitzer seçildi. Open Subtitles حسنٌ، لا مفاجئات، غير الذين امتنعوا عن التصويت، لعدم رغبتهم بالبيع
    İşimi kaybedeceğim. Umarım çocuklar otobanda meyve satmayı becerirler. Open Subtitles سأفقد شغلي , هذه العائلة تريدني ان ابيع الفاكهة على الطريق
    Eğer aracı kurum satmayı taahhüt ettikleri miktarı satamazsa tıkanır kalırlar. Open Subtitles إذا البنك لم يستطع بيع السهم الذي تعهدوا ببيعه , فسوف يتخمون
    Onun kim olduğunu ve onu kime satmayı planladığını öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف من يكون، ولمن يخطط أن يبيعه إياه.
    Hareket, her geçen nesille bölüp satmayı daha da kolaylaştırarak rezervasyonları yok etti. TED وهكذا تدمرت المحميات ممهدا الطريق لمزيد من تقسيم وبيع الأراضي مع مرور كل جيل.
    Zamanında Vauxhall Avustralya'da Senator satmayı düşündü. Open Subtitles باعت شركة (فوكسهول) سيارة للسيناتور الاسترالي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد