Tarihi geçmiş ürün sattığımızı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | اتعتقد اننا نبيع العلب التي انتهت صلاحيتها؟ |
İnsanlara Dunder Mifflin'de çalıştığımı söylediğimde, egzost susturucu sattığımızı sanıyorlar veya çörek veya eldiven veya... | Open Subtitles | عندما أخبر الناس أني أعمل في دندر ميفلين يظنون بأننا نبيع عوادم الدخان للسيارات , أوالكعك,أوالقفازات,أو.. |
Herkes reklamı konuşuyordu ama çoğu kişi ne sattığımızı bile bilmiyordu. | Open Subtitles | الناس تحدثوا عن الاعلان، لكن أغلبهم لم يعرفوا مالذي كنا نبيعه. |
Herkes reklamı konuşuyordu ama çoğu kişi ne sattığımızı bile bilmiyordu. | Open Subtitles | الناس تحدثوا عن الاعلان، لكن أغلبهم لم يعرفوا مالذي كنا نبيعه. |
Astrid'e bütün mumları sattığımızı nasıl söylersin? | Open Subtitles | كيف استطعتَ القول لـ (آستريد) أنّنا بعنا كلّ تلك الشموع؟ |
Grace'in maden kuyusu başındaki makineyi sattığımızı bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ أن عليكِ معرفة بيعنا .للعتاد الرئيسي الخاص بجريس |
Tamamdır, bir şey ayarladım ki sese göre hangi tür resim sattığımızı bileceğiz, anladın mı? | Open Subtitles | حسنا انظر يجب علينا ان ننشى هذا الشي لكي نخبر ماهي الصور التي نبيعها بناءاً على الصوت، حسناً؟ |
Dergi aboneliği sattığımızı mı sandın? | Open Subtitles | ماذا , هل ظننتنا نبيع قسائم إشتراك بمجلّة ؟ |
Evet, ve sana ayrıca başka şeyler sattığımızı da söyledim. | Open Subtitles | أجل، وقد أخبرتُك أننا نبيع أشياءاً أخرى أيضاً |
- Tüm mal varlığını... - ...sattığımızı biliyor mu? | Open Subtitles | هل يعرف لحد الآن بأننا نبيع كامل عقاره؟ |
Charlie... bizim gerçekten kağıt sattığımızı bile bilmiyor. | Open Subtitles | تشارلي لم يعرف أصلاً أننا نبيع ورقًا |
- Farketmez. - Ne sattığımızı bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا يهم - أحاول أن أفكر في ما يمكن أن نبيعه - |
Kimse gerçekte ne sattığımızı bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد سيعرف ما الذي نبيعه |
Onları kime sattığımızı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أعلم حتى لمن كنا نبيعه |
Andy, şu palyaçoya kaç tane sattığımızı söyle. | Open Subtitles | آندي, أخبر هذا المهرج كم بعنا |
Bu adamları ödemek için ofisteki her şeyi sattığımızı söylediğimizi biliyorum. | Open Subtitles | (رتشارد) , انا اعرف , نحن قلنا اننا بعنا كل شئ فى المكتب |
O kıyafeti 2 hafta önce sattığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت اننا بيعنا ذلك الثوب منذ إسبوعين |
Eşyalarını aldığımız kişiler arkadaşlarını ya da avukatlarını yollayıp onları kaça sattığımızı öğrenmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | يرسلون أصدقاء أو محامين ليعرفوا بكم نبيعها |