Sayıları az olabilir ama yeterince şamata yapıyorlar. | Open Subtitles | قد يكون عددهم قليلا لكن تصرفاتهم لا تطاق |
En sonunda, elimde Sayıları kesinlikle mükemmel şekilde sıralayan programlar olur. | TED | وفي نهاية المطاف، أحصل على برامج مثاليةً جداً في ترتيب الأرقام.¼ |
Sonra tüy ticaretini yasakladık ve Sayıları tekrar artmaya başladı. | TED | عند ذلك تم حضر تجارة الريش، وبدأت أعدادهم بالتصاعد. |
Bu bir fonetik kod, Sayıları kelimelere çevirmeme yarayan, bir hatırlatma aracı. | TED | هذا رمز صوتي آداة ذاكرة أستعملها، تسمح لي بتحويل الارقام الى كلمات. |
Bu, gerçekte Sayıları ilişkilerin karşısına koymak anlamına geliyordu. | TED | ما يعنيه ذلك في الحقيقة دعم العدد مقابل العلاقات. |
Ama 21. yüzyılda hayvan Sayıları artık kritik bir noktada. | Open Subtitles | لكنّ الآن في القرن ال21، أعداد الحيوانات في مستوى حرج. |
Bakarsanız, 10 Mayıs günü bir not olduğunu görürsün, gemideki köle sayısı düzeltilip, Sayıları 50 kişi düşürülmüş. | Open Subtitles | لو نظرت لرأيت ترقيم تم بتاريخ العاشر من مايو يصحح عدد الرقيق على متن السفينة ويقلل عددهم خمسين شخصاً |
Sayıları değişir. Yenileri çıkar, eskileri mağlup edilir. | Open Subtitles | عددهم يتغير , من وقت لوقت واحد جديد ترتفع مكانته آخر قديم تعرض للإبعاد |
Sayıları gün geçtikçe arttı. | Open Subtitles | كانوا مطاردين دائماً، واستمر عددهم بالزيادة. |
Ve tüm bu Sayıları toplayınca, işler istediğimiz gibi giderse, cevaba ulaşacağım. | TED | اجمع كل هذه الأرقام مع بعضها و بأي حظ، ستصل الى الجواب. |
İçine Sayıları yazabilecek, yuvarlak içine alabilecek ve toplam tuşuna basabilecektim. | TED | ويمكنني كتابة بعض الأرقام عليها، وإحاطتها ثم الضغط على زر المجموع. |
Bu gece o kapağın üzerinde aynı lanet Sayıları gördüm! | Open Subtitles | حسناً، فالليلة رأيت نفس الأرقام السيئة على ذلك الباب الأرضي، |
Ve Sayıları köleliğin panzehirine yetecek kadar arttı. | Open Subtitles | وكما نمت أعدادهم للعبودية دوائهم كان ، الــوحدة |
Sayıları bizden fazla ama yine de adil bir savaş olacak. | Open Subtitles | لديهم أعدادهم ، أود أن أقول أنها معركة متكافأة |
Vampirler geceleri hüküm sürüyordu, ama Sayıları gitgide azalıyordu. | Open Subtitles | سيطر مصاصى الدماء على الليل لكن كانت أعدادهم تتضائل |
Maaşlarımız veya kaç kişiyle yattığımız hakkında konuşmayalım çünkü Sayıları seni üzer. | Open Subtitles | لان تلك الارقام ستجعلك حزين دعني فقط أن أعطي لك هذه التذكرة |
Ancak, sadece Sayıları renkli görmüyorum. | TED | ولكن ليست الارقام وحدها التي أراها بالالوان |
Yine de, Sayıları biraz evirip çevirseniz bile, 20 bin bireylik etkin populasyon büyüklüğüyle karşılaşıyorsunuz. | TED | لكن حتى لو ضخمت الارقام انت تتحدث عن حوالي 20,000 حيوان |
Ancak, Büyülü Rakam Ejderha Puf'u yenince, bütün imparatorluk Sayıları bu küçük sayıdan tekrar çıktı ve hepsi sonsuza dek mutlu yaşadı. | TED | ولكن بهزمهم لباف تنين العدد السحري، كل أرقام الإمبراطورية خرجت مرة أخرى من الرقم واحد الصغير هذا، وعاشوا جميعا في سعادة أبدية. |
Öyleyse, ne tür modeller bulabileceğimizi görmek için elimizdeki otobiyografik Sayıları inceleyelim. | TED | لنحلل إذًا أعداد أرقام السير الذاتية التي بحوزتنا منذ البداية لكي نحدد الأنماط التي يمكن أن نجدها. |
Seninle gurur duyuyorum. Sayıları çok olduğu halde yüzleştin. | Open Subtitles | لكن لتعلم إني فخور بك لقد واجهتهم، و هم يفوقونك عدداً |
Sayıları azdı, ama düşman hattını geçtiler. | Open Subtitles | كانوا أقل عددا, ولكنهم اخترقوا خطوط العدو |
Yok. 15 haneli Sayıları anında ezberleyebiliyorum. | Open Subtitles | يمكننى فى لحظة واحدة حفظ أرقاماً تصل الى 15 رقماً |
Onlar yerine bu Sayıları kullanarak bu şemayı tekrar çizebilirim. | TED | يمكنني أن أعيد رسم هذا المخطط مستخدمةً تلك الأعداد بدلًا من ذلك. |
Y ekseninde iyi şeyler olduğunu varsayalım: biyoçeşitlilik, katil balina Sayıları, ülkenizin yeşillikleri, su kaynakları. | TED | لدينا على محور الأراتيب أشياء جيدة: التنوع البيولوجي، أرقام الأوركا، اخضرار بلدكم، الموارد المائية. |
Çocuklardan bazıları Sayıları bile tam bilmiyor. | Open Subtitles | لديّ الكثير من التلاميذ لا يستطيعون التعامل بالأرقام |
Sayıları da giderek artıyor gibi. Aile olarak tek yapabileceğimiz şey, bir arada kalmak. Ve gizli kalmak. | Open Subtitles | ويبدو أنهم كُثر جدًا، وفي هذه الحالة كل ما بميسورنا فعله كعائلة واحده هو التيقظّ. |
Etrafımız çevrildi. Sayıları fazla. Ne yapacağız? | Open Subtitles | نحن محاصرون و عددنا غير كافى ، ماذا سنفعل ؟ |
Açık bir şekilde Sayıları senden daha fazlaydı. Kesinlikle, bu yüzden direnmem gerekiyordu. | Open Subtitles | واضح أنهن فاقتنك عددًا - تمامًا، لهذا كان لزامًا عليّ عدم التحرّك - |