Hiç seçeneği olmayan bir adam tüm seçeneklere sahiptir aslında. | Open Subtitles | رجل بلا خيارات فجأةً أصبح لديه كل الخيارات في العالم |
Evet, aşağıda tembelce uzanıp seçeneklere bakıyorlar. | TED | إنهن يتسكعن في الأسفل يتفحصن الخيارات المتاحة لهن. |
Ancak politikacıların geniş seçeneklere ihtiyacı var. | TED | ولكن ما يحتاجه السياسيون هو مدى واسع من الخيارات. |
O kitapları yırtıp atmamız ve diğer seçeneklere bakmaya başlamamız gerekebilir ve gerçeği aramak için açık fikirli olmamız gerekebilir . | TED | ربما يجب علينا ان نمزق تلك الكتب و البدء بالبحث عن خيارات اخرى و ان نصبع منفتحين نحو الحصول على الحقيقة |
Gerçekler ortaya çıkıncaya kadar bütün seçeneklere açığızdır. | Open Subtitles | حتى تتوفر لدينا حقائقُ أكثرُ كُلّ الخيارات مفتوحة |
Niçin Helikopteri şiddet kullanarak düşürme yolundan başka seçeneklere odaklanmıyoruz? | Open Subtitles | ألا يمكننا التركيز على الخيارات لنجعل المروحية تهبط بدون إستخدام القوة؟ |
Betty, başka seçeneklere göz atmayı düşündün mü? | Open Subtitles | بيتي ,هل فكرتي بخصوص استكشاف الخيارات الاخري؟ |
Kadınlar olarak bugün, erkekerle aynı seçeneklere sahip olmamıza rağmen, | Open Subtitles | النساء اليوم، لدينا نفس الخيارات كالرجال |
80'lerden kalma uçuşları gösteren panonun önünde bütün seçeneklere sahibim. | Open Subtitles | أمام لوح مغادرة الثمانينيات ذاك كل الخيارات متاحة لي |
seçeneklere baktım ve en uygununu buldum. | Open Subtitles | نظرت في جميع الخيارات , والان وجدت ما يناسبني |
Hiç tanımadığım bir amcamdan çek getirmiş ve bir anda bu seçeneklere sahip olmuştum işte. | Open Subtitles | من عمّ لمْ ألتقِ به قط، وباتت لديّ هذه الخيارات فجأة. |
Sınav çoktan seçmeliydi ancak bütün seçeneklere şerit koymuşsunuz. | Open Subtitles | كان امتحان اختيار من متعدد وضعت قطعة من الشريط على كل الخيارات |
Var olmak, adil olmayan seçeneklere rağmen hayatta kalmaktır. | Open Subtitles | الوجود يعتمد على النجاة من الخيارات غير العادلة. |
Şuna ne dersiniz: Ya herhangi bir durumda hesaplamalar yapıp, seçeneklere bakıp, hangisinin daha iyi olduğunu ölçerek ne yapacağınızı bilebilirseniz? | TED | لنجرب التالي : ماذا لو أمكنك في أي وقت أن تحسب المعادلة الأخلاقية ، أنظر إلى الخيارات التي لديك ، واحسب المعادلة لتعرف أي القرارات أفضل وبالتالي ماذا ستفعل ؟ |
Başka seçeneklere de açıksanız, asgari fiyatla... satmak istediğimiz... araba teslimimiz var. | Open Subtitles | إن كنت تريد خيارات أخرى لدينا مجموعة مركبات أخرى ونحن نريد أن |
Bunu devam ettireceğimi sanmıyorum ama seçeneklere sahip olduğumu bilmek güzel. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن اقول أنني أريد شيئا معينا و لكن من الجميل أن يكون لديك عدة خيارات |
O zaman, diğer seçeneklere bakman gerekebilir. | Open Subtitles | حسناً إذاً، ربما يجب أن تكتشفي خيارات أخرى |
Belkide başka seçeneklere bakma zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لابدأ النظر في خيارات اخرى |
Kanınızı laboratuvara göndereyim, sonra diğer seçeneklere de bakarız. | Open Subtitles | سأرسل عينة دمك إلى معمل .ويمكننا التفكير في خيارات أخرى |
Yeni seçeneklere bakıyoruz, değil mi Giselle? | Open Subtitles | نحن نبحث في خيارات جديدة، ألسنا كذلك، جيزيل؟ |