ويكيبيديا

    "sebepten" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سبب
        
    • لسبب
        
    • الأسباب
        
    • أسباب
        
    • للسبب
        
    • ولسبب
        
    • لسببٍ
        
    • السبب الذي
        
    • أسبابك
        
    • لسببين
        
    • الاسباب
        
    • لسبباً
        
    • الأسبابِ
        
    • السببِ
        
    • للأسباب
        
    Ya evli oluyorlar ya da çok iyi bir sebepten dolayı evlenmemiş oluyorlar. Open Subtitles إنهم إمّا متزوجون أو أن لديهم سبب جيد جداً لا يريدون الزواج بسببه
    Benimle olumlu sebepten dolayı ilgilenen birinin olması beni iyi hissettiriyordu ve beraber gittikçe daha çok vakit geçirmeye başladık. Open Subtitles إنه لمن المريح أن يكون لديك شخص يركّز إنتباهه عليّ لأجل سبب إيجابي وشرعنا في قضاء المزيد من الوقت سوية
    Mesela, Fransızca ve İspanyolcada masa kelimesi, bir sebepten ötürü dişil olarak kullanılır. TED فعلى سبيل المثال، في االفرنسة والإسبانية لسبب ما كلمة طاولة هي إسم مؤنث.
    Bu çok saçma. Üzgünüm. Bir sebepten dolayı geldim buraya. Open Subtitles أنا جئت هنا لسبب حسنا انظري أنا أحبكي يا ليندساي
    ...ama bir sebepten dolayı vücudunun içinde, bağışıklık sisteminden cevap yok. Open Subtitles لكن لبعض الأسباب داخل جسدها لا توجد أي استجابة مناعية البتة
    Bu oldukça iyi bir teori, fakat üç sebepten dolayı bu yanlış. TED حسناً، إنها نظرية جيدة جداً، ولكن يتبين أنها خاطئة لثلاث أسباب.
    Aynı sebepten dolayı tüm dünya etrafında kapalı olan... ...yerler var, ikisinden birine tahammül edilmemesi gerektiğine inanıyorum. TED إنها أعداد الشواطئ التي تغلق يتزايد في جميع أقطار العالم للسبب نفسه. و أنا أعتقد أنه لا ينبغي علينا أن نتحمل هذا أيضا.
    Olur da bir sebepten ötürü ayrı düşersek, burada buluşalım. Open Subtitles إذا إنفصلنا لأي سبب من الأسباب، لنتقابل هنا مرة أخرى.
    Hiç mi inancın yok, işte insanlar bu sebepten cehenneme gidiyor. Open Subtitles إذا آمنتي بأي شئ, .ستتدركين ان هذا سبب دخول الناس للجحيم
    Satın alma herhangi bir sebepten iptal olursa ücretin %10'u bende kalır. Open Subtitles إذا فشل البيع لأي سبب كان أحتفظ بـ10 بالمئة من سعر البيع
    Ve bu başka bir sebepten dolayı değil, sadece hayalimize inandığımız için oldu. TED ولم يكن انتصارنا لأي سبب سوى إيمان كل منا بالحلم
    Her ne sebepten olursa olsun sessiz kalacak veya iletişim kurmak için çaba göstermeyecek gezegenler olacak. TED ستكون هناك عوالم حيث، ولأي سبب كان، تبقى حضارتها صامتة أو لا ينفقون الكثير لمحاولة التواصل.
    Tabii ki, bunun yanıtı basit değil ama diyebilirim ki, bir sebepten akıl gözümüz bize karşı çalışabilir. TED لا توجد إجابة بسيطة بالتأكيد، ولكن يوجد سبب واحد، أن خيالنا ربما يعمل ضدنا.
    Bu çok saçma. Üzgünüm. Bir sebepten dolayı geldim buraya. Open Subtitles أنا جئت هنا لسبب حسنا انظري أنا أحبكي يا ليندساي
    Biliyorum ki kutu bu kamyondaydı, fakat bir sebepten dolayı bize ulaşmadı. Open Subtitles أعرف إنها كانت في شاحنتك، لكن لسبب ما لم تصل إلى هُناك
    Kendime her şeyin bir sebepten ötürü olduğunu söyleyip durdum. Open Subtitles أنا أظل أخبر نفسي دائما أن كل شيء يحدث لسبب
    Hicbir kiz sizi reddetmek istemez... ozel bir sebepten dolayi sizinle evlenemem. Open Subtitles لا فتاة ترفض عرضك بالزواج لكن لا أستطيع الزواج منك لسبب شخصي
    Eskiden sürekli takardım ama sonra bir sebepten takmayı bırakmıştım. Open Subtitles كنت معتاداً على إرتدائها طول الوقت، بعدئدٍ توقفت لبعض الأسباب.
    Öyleyse bunca çeşitli sebepten nasıl oluyor da ortak belirtileri olan bir sendroma geçebiliyorsunuz? TED إذن كيف تتحرك من أسباب متعددة لتصل إلى حالة متجانسة؟
    Herkes neden geldiyse o sebepten. Open Subtitles للسبب نفسه الذى دفع معظم الناس هنا في اعتقادي
    Emin değilim, Ve bir sebepten kendimi iyi hissediyorum. Open Subtitles لا أعرف ولسبب ما أنا سعيدة لأننى لا أعرف
    Yalan söylediğini tek bir sebepten biliyordum: Ben Meksikalı bir göçmenim TED أعلم أنّه كان مخطئًا لسببٍ بسيط: أنني من المكسيك.
    Tedavi olan bir alkoliğin içki içmemesiyle aynı sebepten dolayı. Open Subtitles لنفس السبب الذي به المشروبات الكحولية، محاولة التوقف عن الشرب
    16 yaşında evden kaçtım, belki sizinle aynı sebepten. Open Subtitles لقد تركت البيت عندما كنت في السادسة عشر ربما لنفس أسبابك. لا أدري
    İki sebepten ötürü bugünlerdeki sahip olduğumuz en iyi ekonomi haberidir. TED هذا من أفضل الأخبار الاقتصادية لدينا هذه الأيام وذلك لسببين رئيسيين.
    Babanız bunu ne sebepten yaptı bilmiyorum ama yanlışını düzeltmemiş. Open Subtitles ووالدك بغض النظر عن الاسباب لم يوافق على التعامل هذا
    Demek istediğim, yolu yarıladın bile. Anlamadığım bir sebepten dolayı hala yatmadığın şirin bir erkek arkadaşın var zaten. Open Subtitles اعني أنكِ في منتصف الطريق ، ولديكِ بالفعل الحبيب اللطيف والذي ، لسبباً ما ، لم تضاجعيه
    Bir sürü sebepten dolayı egzersizi ihmal ederler. Open Subtitles يُهملُ الناسُ المُمَارَسَة للعديد مِنْ الأسبابِ:
    Belki de Babanın ölmesini istediği sebepten dolayı. Open Subtitles لَرُبَّمَا لنفس السببِ أبوكَ أرادَه ميت.
    Birisi bu olayları yapıyor ama senin sandığın sebepten değil. Open Subtitles شخص ما يحاول الوصول لشيء، ولكن ليس للأسباب التي تعتقدها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد