Ne bir sekreterle, ne bir polis memuruyla; hiç kimseyle. | Open Subtitles | لا أريدك أن تتحدث لاي أحد لا سكرتير أو ضابط |
- ah tabii eminim tek yeteneği kedileri giydirmek olan bir sekreterle takılmak hoşuna gider. | Open Subtitles | انا واثق انها ستحب ان تصاحب سكرتير ابله كل ما يعرفه هو ان يهز انفه .... |
Baş sekreterle yakın olduğunu söylememiş miydin? | Open Subtitles | قلت بأنك قريبة من سكرتير المدير |
Yıllar boyu ufak kesikler, sonra da sekreterle son darbe. | Open Subtitles | جروح صغيرة على مر سنوات، ثم طعنة أخيرة، بتلك السكرتيرة |
Patron sonunda yeni sekreterle yattı! | Open Subtitles | إن الرئيس على علاقة مع السكرتيرة الجديدة الآن |
Wow. İş sonrası sekreterle mutlu saatler he. | Open Subtitles | واو، فلا يجب أن تضاجع السكرتيرة مع كل ذلك، واو |
Gerçek şu ki, büyük olasılıkla şu anda bu binadalar ve kahvelerini içip bir sekreterle çene çalıyorlar. | Open Subtitles | فهو سينجو من ذلك في الحقيقة, ربما يكون بالمبنى الآن, يشرب القهوة, و يتودد لسكرتيرة |
- kimse 3 yaşında bir sekreterle takılmak istemez. | Open Subtitles | لن يقبلنى احد وانا سكرتير |
Sonra mumyaya dönüşmüş bir sekreterle karşılaşacaksın. | Open Subtitles | وستذهب إلى مايبدو بأنه بقايا محنطة لسكرتيرة قانونية. |