seksin zevkinden bahsediyorlar, ama bu uçmanın zevki kadar uzun sürmüyor. | Open Subtitles | انهم يتحدثون عن متعه الجنس ولكنها لا ترقى الى تسليه الطيران |
seksin canı cehenneme. Bu seksten çok daha iyiydi. Birbirimize tutunduk. | Open Subtitles | تبا للجنس، كان ذلك افضل من الجنس كنا مع بعضنا البعض |
Hareket bile edemiyorum. Öyle tıkınmışım ki, seksin beklemesi gerekecek. | Open Subtitles | لا يمكنني التحرك معدتي ممتلئة يجب على الجنس أن ينتظرني |
seksin bir oyun bir eğlence olmadığının farkında değil misin? Tehlikelidir. | Open Subtitles | ألا تدركين أن الجنس ليس للمتعة أو اللعب , إنه خطر |
Bilgin olsun, bizim yaşımızdakıler seksin özel olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | لمعلوماتك فان الناس من جيلي لايزالوا ينظرون للجنس كامر شخصي |
Tanri'm, gençken seksin nasil olabilecegi hakkinda bütün o düsünülenler ne kadar çilginca? | Open Subtitles | ياإلهي, أليس هذا جنوناً, كل الأشياء التي تتخيلها بشأن الجنس حينما كنت صغيراً؟ |
Tam seksin ortasında evlenme teklif ettiğinden beri pek toparlayamadık. | Open Subtitles | لم نستعد علاقتنا منذ أن تقدّم لي في منتصف الجنس |
Aslında en iyi seksin, karşındakiyle iletişim kurularak yapılan seks olduğunu öğretmelisin. | Open Subtitles | حينما تستطيع أن تعلمه أن أفضل أنواع الجنس يأتي حين يعمل اتصالاً |
Meni testi, davranışsal danışmanlık, güvenli seksin tanıtımı ve araştırılması üzerine çok çalıştık. | TED | لقد عملنا بجد على فحص المني ومشورة سلوكية وترويج الجنس الآمن. |
Bu önerdiğiniz şey, evlilik dışı çok fazla seksin olma ihtimalini arttırır. | TED | ما كنت اقول انه سيزيد من احتمال حدوث الكثير من الجنس خارج اطار الزواج |
Çünkü bir şekilde biri seksin yaptığınız bir şey olmadığını söyleyebilir, hı? | TED | لأنه في بعض الطرق يمكن القول الجنس ليس شيئا تفعله، إيه؟ |
Yani beş duyu teorisii seksin neden çok iyi olduğunu açıklamamıza yardım eder. | TED | لذا فنظرية الحواس الخمسة تساعد في أن تشرح بالفعل لم يعتبر الجنس أمرا جيدا. |
seksin başlı başına doğal olduğunu ama seks endüstrisinin onu mekanikleştirip endüstriyelleştirdiğini söyleyen bir kadın. | TED | تقول إحدى النساء، أن الجنس في حد ذاته شيء طبيعي ولكن صناعة الجنس تفرغه من معناه أو تجعل منه أشبه بسلعة تباع. |
Tıpkı benden öncekiler gibi para karşılığı seksin daha iyi bir seçenek olduğuna karar verdim. | TED | مثل كثيرين آخرين قبلي، وعندها قررت أن الجنس مقابل المال هو الخيار الأفضل. |
Sağlık uzmanları, Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Koleji gibi, insanları, hamilelikte seksin güvenli olduğu hakkında eğitme fırsatına sahip. | TED | لذلك الأطباء مثل كلية النساء والولادة الأمريكية تقوم بتثقيف عن كيفية ممارسة الجنس الآمن للمرأة الحامل. |
Aslında AKHDUK hamilelikte seksin güvenli olduğuna dair resmi bir açıklama yapmamış. | TED | المنظمة الأمريكية للنساء والولادة ليس لديها رأي مثبت حول ممارسة الجنس الآمن للمرأة الحامل |
Bu, seksin politik ve aynı zamanda kişisel imalar içerdiği fikridir, tıpkı evinizde bulaşıkları kimin yıkadığı ya da halıyı süpürdüğü gibi. | TED | وهي الفكرة في أن لدى الجنس تلميحات سياسية وشخصية كذلك، مثل، مَنْ ينظف الأطباق في بيتك، أو من يكنسُ السجاد. |
seksin önemli olduğunu düşünüyor ama aslında hiç umurunda değil. | Open Subtitles | ... تعتقدُ بأن الجنس مهم ولكنها في الحقيقة لا تهتم |
seksin kadınlar için ne kadar duygusal bir şey olduğunu anladığını söyledi. | Open Subtitles | و لقد تفهم أن الجنس هو شيء مهم جدا للمرأة |
Dinle, ikimiz de nörolog değiliz ama seksin biyokimyasını anlayabiliyoruz. | Open Subtitles | إسمع ؟ لا أحد منا عالم أعصاب لكن كلانا نفهم الكيمياء الحيوية للجنس |
Aşka giden yolun tek yönlü olduğunu ve seksin o yol üzerindeki bir barikat olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لأن أساسا، قرّرت هذه الطريقة للحب. . مجرد شارع أحادي الإتجاه، والجنس ليس سوى حاجز طرق. |
seksin harika olduğunu iddia ediyorsan mutlu olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | وفقا لما قلتيه فالجنس كان رائعا, اذا ألم يجد بكي أن تكوني سعيده؟ |
Sanırım seksin, sağ kalmaktan daha önemli olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | لذا من الواضح أنّه قد قرر أنّ العلاقة الحميمة أهم من البقاء حيّاً. |