"seksin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجنس
        
    • للجنس
        
    • والجنس
        
    • فالجنس
        
    • العلاقة الحميمة
        
    seksin zevkinden bahsediyorlar, ama bu uçmanın zevki kadar uzun sürmüyor. Open Subtitles انهم يتحدثون عن متعه الجنس ولكنها لا ترقى الى تسليه الطيران
    seksin canı cehenneme. Bu seksten çok daha iyiydi. Birbirimize tutunduk. Open Subtitles تبا للجنس، كان ذلك افضل من الجنس كنا مع بعضنا البعض
    Hareket bile edemiyorum. Öyle tıkınmışım ki, seksin beklemesi gerekecek. Open Subtitles لا يمكنني التحرك معدتي ممتلئة يجب على الجنس أن ينتظرني
    seksin bir oyun bir eğlence olmadığının farkında değil misin? Tehlikelidir. Open Subtitles ألا تدركين أن الجنس ليس للمتعة أو اللعب , إنه خطر
    Bilgin olsun, bizim yaşımızdakıler seksin özel olduğunu düşünürler. Open Subtitles لمعلوماتك فان الناس من جيلي لايزالوا ينظرون للجنس كامر شخصي
    Tanri'm, gençken seksin nasil olabilecegi hakkinda bütün o düsünülenler ne kadar çilginca? Open Subtitles ياإلهي, أليس هذا جنوناً, كل الأشياء التي تتخيلها بشأن الجنس حينما كنت صغيراً؟
    Tam seksin ortasında evlenme teklif ettiğinden beri pek toparlayamadık. Open Subtitles لم نستعد علاقتنا منذ أن تقدّم لي في منتصف الجنس
    Aslında en iyi seksin, karşındakiyle iletişim kurularak yapılan seks olduğunu öğretmelisin. Open Subtitles حينما تستطيع أن تعلمه أن أفضل أنواع الجنس يأتي حين يعمل اتصالاً
    Meni testi, davranışsal danışmanlık, güvenli seksin tanıtımı ve araştırılması üzerine çok çalıştık. TED لقد عملنا بجد على فحص المني ومشورة سلوكية وترويج الجنس الآمن.
    Bu önerdiğiniz şey, evlilik dışı çok fazla seksin olma ihtimalini arttırır. TED ما كنت اقول انه سيزيد من احتمال حدوث الكثير من الجنس خارج اطار الزواج
    Çünkü bir şekilde biri seksin yaptığınız bir şey olmadığını söyleyebilir, hı? TED لأنه في بعض الطرق يمكن القول الجنس ليس شيئا تفعله، إيه؟
    Yani beş duyu teorisii seksin neden çok iyi olduğunu açıklamamıza yardım eder. TED لذا فنظرية الحواس الخمسة تساعد في أن تشرح بالفعل لم يعتبر الجنس أمرا جيدا.
    seksin başlı başına doğal olduğunu ama seks endüstrisinin onu mekanikleştirip endüstriyelleştirdiğini söyleyen bir kadın. TED تقول إحدى النساء، أن الجنس في حد ذاته شيء طبيعي ولكن صناعة الجنس تفرغه من معناه أو تجعل منه أشبه بسلعة تباع.
    Tıpkı benden öncekiler gibi para karşılığı seksin daha iyi bir seçenek olduğuna karar verdim. TED مثل كثيرين آخرين قبلي، وعندها قررت أن الجنس مقابل المال هو الخيار الأفضل.
    Sağlık uzmanları, Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Koleji gibi, insanları, hamilelikte seksin güvenli olduğu hakkında eğitme fırsatına sahip. TED لذلك الأطباء مثل كلية النساء والولادة الأمريكية تقوم بتثقيف عن كيفية ممارسة الجنس الآمن للمرأة الحامل.
    Aslında AKHDUK hamilelikte seksin güvenli olduğuna dair resmi bir açıklama yapmamış. TED المنظمة الأمريكية للنساء والولادة ليس لديها رأي مثبت حول ممارسة الجنس الآمن للمرأة الحامل
    Bu, seksin politik ve aynı zamanda kişisel imalar içerdiği fikridir, tıpkı evinizde bulaşıkları kimin yıkadığı ya da halıyı süpürdüğü gibi. TED وهي الفكرة في أن لدى الجنس تلميحات سياسية وشخصية كذلك، مثل، مَنْ ينظف الأطباق في بيتك، أو من يكنسُ السجاد.
    seksin önemli olduğunu düşünüyor ama aslında hiç umurunda değil. Open Subtitles ... تعتقدُ بأن الجنس مهم ولكنها في الحقيقة لا تهتم
    seksin kadınlar için ne kadar duygusal bir şey olduğunu anladığını söyledi. Open Subtitles و لقد تفهم أن الجنس هو شيء مهم جدا للمرأة
    Dinle, ikimiz de nörolog değiliz ama seksin biyokimyasını anlayabiliyoruz. Open Subtitles إسمع ؟ لا أحد منا عالم أعصاب لكن كلانا نفهم الكيمياء الحيوية للجنس
    Aşka giden yolun tek yönlü olduğunu ve seksin o yol üzerindeki bir barikat olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles لأن أساسا، قرّرت هذه الطريقة للحب. . مجرد شارع أحادي الإتجاه، والجنس ليس سوى حاجز طرق.
    seksin harika olduğunu iddia ediyorsan mutlu olman gerekmiyor mu? Open Subtitles وفقا لما قلتيه فالجنس كان رائعا, اذا ألم يجد بكي أن تكوني سعيده؟
    Sanırım seksin, sağ kalmaktan daha önemli olduğuna karar verdi. Open Subtitles لذا من الواضح أنّه قد قرر أنّ العلاقة الحميمة أهم من البقاء حيّاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more