| Yarınki kutlama için sektöre yüksek rütbeli bazı kişiler ziyarete gelecek. | Open Subtitles | سوف يتواجد كبار الشخصيات في زيارة القطاع ليلة الغد في العطلة |
| Gizli Traglar sektöre kaçak şeyler soksun diye bir fırtına yarattılar. | Open Subtitles | لقد أنشأو العاصفة ليُخفو بعض الامور في القطاع السؤال هو ؟ |
| İşte bu yüzden Bertelsmann Kurumu'nda sektöre bir alternatif düşünerek bir sürü vakit ve gayret sarfettik. | TED | و هذا هو السبب في أننا في مؤسسة برتلسمان قد استثمرنا الكثير من الوقت والجهد للتفكير في بديل لهذا القطاع. |
| Fildişi Sahilleri'nin kalkınmasının yüzde 80'ninden fazlası... ...modern sektöre gitti. | TED | أكثر من 80 في المئة من موارد التنمية في ساحل العاج تذهب للقطاع الحديث. |
| Bütün binayı havaya uçurmak mı istiyorsun? Alarm olmayan sektöre girmenize müsaade edemem ve 21 numaralı sektörde alarm yok. Bekle. | Open Subtitles | لن يذهب أحد إلى أي قطاع لم ينطلق فيه الإنذار |
| Şirketler arasında ki ilişkilere, özel sektöre gelince çatışmanın da önemini anlıyoruz. | TED | ندرك كذلك أهمية الصراع حينما يتعلق الأمر بالعلاقات بين الشركات، في القطاع الخاص. |
| teknolojiyi özel sektöre devreder ve bizim bir internetimiz olur | TED | فقط بتحويلها الى القطاع الخاص، فحصلنا على الانترنت. |
| Bu sektöre bakmalıyım. | Open Subtitles | لقد أردت إلقاء نظرة على هذا القطاع من مدة |
| Eski casusların özel sektöre bilgi satması olağan birşeydir. | Open Subtitles | من المألوف للجواسيس السابقين أن يبيعوا المعلومات إلى القطاع الخاص |
| Mevcut hızımızla, 1045'inci sektöre yaklaşık olarak 40 dakikada ulaşacağız efendim. | Open Subtitles | طبقًا لسرعتنا الحالية، سنصل عند القطاع 10-45 قرابة 40 دقيقة، سيدي. |
| O sektöre gitmenin Yeni Başlangıç ile olan antlaşmamızı ihlal edeceğini biliyordunuz. | Open Subtitles | كنت تعرف بأن دخول ألى ذلك القطاع كَانَ إنتهاك حقوق معاهدة التكوينِ الجديدِ.ه |
| Bu sektöre konuşlandırdığınız uyduyu derhal başka yöne çevirin. | Open Subtitles | ابعدى القمر الصناعى الذى وجهتيه على هذا القطاع |
| O zaman istifa et. Özel sektöre geç. | Open Subtitles | حَسناً , إستقيل , إذن إنضمّْ إلى القطاع الخاص |
| Özel sektöre geçtiği için mutlu görünüyordu. | Open Subtitles | أرادني أن آتي إلى هنا و أهنّئك على تعيينك في القطاع الخاص |
| Finansal sektöre yeni kurallar getirmemizi engellemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد أراد أن يتأكد من أننا لم ننشأ نظام جديد كلية و أرغام القطاع الأقتصادى عليه |
| Özek sektöre geçtikten sonra en kötü günüm en iyi günümden daha iyi hale geldi. | Open Subtitles | أســوأ يوم في القطاع الحكـومي هــو أفضـل يوم لي في القطاع الخـاص |
| Özel sektöre geçmekle çok akıllıca bir hareket yaptı. | Open Subtitles | صدّقني، كان انتقالها إلى القطاع الخاص تصرّفًا ذكيًّا منها |
| Bir iki yıl bekle ve sonra özel sektöre geç. | Open Subtitles | إمكث لعام أو عامين، ثمّ عد مجدّداً للقطاع الخاصّ |
| Peki sektöre gelmemin benim için güvenli olacağını düşünüyor musun? | Open Subtitles | لكن هل تظن أنها فكرةُ جيدة ؟ بالنسبة لي للمجيء للقطاع ؟ ماذا عن التراكز ؟ |
| Özel sektöre geçip beni bırakana kadar bu arkadaşlarla çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا كنت أعمل مع هؤلاء الرجال حتى رحلوا قطاع خاصّ عليّ. |
| irade gücüyle çalışan bir yüzük, birini seçmek üzere her sektöre gönderildi. | Open Subtitles | تم إرسال خاتم مزود بقوة الإرادة لكل قطاع لإختيار المجندين |
| sektöre geldiğimizden beri üstüme geliyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تُحاسبني مُذ أنّ وصلنا الى القطّاع |