Sen burada değildin ve nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لم تكن هنا لذلك لا تعرف كيف كان الوضع |
Nüfusumuzun çeyreğini açlıktan kaybettiğimiz son kuraklıkta ya da beş yıl önceki selin nüfusun üçte birini götürdüğünde Sen burada değildin! | Open Subtitles | لم تكن هنا في المجاعة الاخيرة عندما خسرنا ربع السكان في المجاعة أو قبل خمس سنوات عندما جرف الفيضان الثاث |
Sen burada değildin ben de senin yerine ödedim. | Open Subtitles | لم تكن هنا لتدفع لذا قمت بالدفع لأنك صديقي |
Açıkçası dans etmeye gitmek isterdim, ama Sen burada değildin. | Open Subtitles | ,أردت الذهاب للرقص ولكنك لم تكن موجوداً |
Boşandıklarında Sen burada değildin. Ben buradaydım. | Open Subtitles | لم تكوني هنا عندما تطلّقا، أنا كنت موجودة. |
Sen burada değildin. Adın gazetede veya polis raporlarına çıkmayacak. | Open Subtitles | أنت لم تكن هنا أبداً، لن يظهر اسمك في أي صحف أو في تقرير الشرطة |
Sen burada değildin! Yetkililer her şeyin kontrolünü kaybetti! | Open Subtitles | لم تكن هنا عندما فقدنا السيطرة على كل شيء |
Sen burada değildin. Akash da yoktu. | Open Subtitles | أنت لم تكن هنا وكذلك لم يكن أكاش |
Tamam mı? Bir keresinde 203 numarada bir kız vardı.. çok zaman önceydi, Sen burada değildin. | Open Subtitles | حسناً, كانت هناك فتاة في شقة 203, كان هذا منذ وقت طويل, أنت لم تكن هنا... |
Hayır, edemezsin. Sen burada değildin. | Open Subtitles | بالطبع لا يمكنك فأنت لم تكن هنا |
Çünkü Sen burada değildin! | Open Subtitles | لأنك لم تكن هنا |
- Sen burada değildin Tony! | Open Subtitles | لم تكن هنا يا (طوني)! |
Orson, Sen burada değildin. | Open Subtitles | (أورسون)، أنت لم تكن هنا |
- Sen burada değildin ki! | Open Subtitles | -أنت لم تكن هنا أصلاً ! |
Hiç! Sen burada değildin. | Open Subtitles | أنت لم تكن هنا |
Göründüğünden daha zordu her şey ve Sen burada değildin. | Open Subtitles | لم نترك (بيتسي) أنتي لم تكوني هنا كان الأمر صعب و معقد |
Sen burada değildin bile. | Open Subtitles | أنت لم تكوني هنا حتى. |
Sen burada değildin. | Open Subtitles | لم تكوني هنا. |