sen dahil bu gemideki insanların yarısı ya vuruldu ya da yaralandı. | Open Subtitles | نصف الناس على هذه السفينه تم ضربه أو جرحه بما فيهم أنت |
sen dahil en iyi yazarlardan bazıları bu kuralı yıllardır yok sayıyor. | Open Subtitles | بعض أفضل كتاب لم يعطوا تلك القاعدة أية أهميه لسنوات بما فيهم أنت |
Bu ekibin ölmesine izin vermem, sen dahil. | Open Subtitles | لن أجعل هذا الطاقم يلقى حتفه بما فيهم أنت |
Sonra, Yıldız Geçidi'ne yaptığın değişiklikler sayesinde bu galakside yaşayan her şeyi yok edeceğim sen dahil bir anda. | Open Subtitles | سأحطم كل الحياه الموجوده فى هذه المجره من ضمنهم أنت , فى وقت واحد |
sen dahil onlara kim yardım ettiyse hepsini. | Open Subtitles | إذا جميع من ساعدهم طوال الطريق، بما فيهم أنتِ |
Şimdi, herhangi biri, sen dahil, kadını öldürülürken gördü mü? | Open Subtitles | والآن , هل من أحد بالإضافة إليك رآها بالفعل وهى مقتولة ؟ |
sen dahil bu kadar çok çalışan bir kimseyi hiç görmedim. | Open Subtitles | انا لم ارى ابدا احدا يعمل بشكل جدى هكذا بما فيهم انت |
Vaat Şehri'nin gerçekleşmesine katkıda bulundu, sen dahil. | Open Subtitles | ساعد لجعل بروميس سيتى حقيقة بما فيهم أنت |
Pekâlâ, niye bu geceki parti davetiyeme sen dahil kimse cevap vermedi? | Open Subtitles | حسنا، لماذا لم يجب أحد على دعوتي الليلة بما فيهم أنت |
Buradaki birçok başka şey gibi, sen dahil. Ben mi? | Open Subtitles | مثل أشياء كثيرة فى الأرجاء هنا بما فيهم أنت |
Ama şirket hisselerinin büyük çoğunluğu ona aitti, her şeye sahipti sen dahil. | Open Subtitles | ولكن كان لديه حصة مسيطرة في الشركة ، حتى انه استولى على كل شيء، بما فيهم أنت. |
Olay şu ki o sen dahil herkes için bir tehdit. | Open Subtitles | المغزىهو.. إنها تشكل تهديدًا على كل المخلوقات بما فيهم أنت |
Kimse için çarkın dönmesini durduramayız, sen dahil. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نوقف حياة أحد، بما فيهم أنت. |
Vaiz sen dahil herkesi öldürecek. Hadi. | Open Subtitles | القس سوف يقتل الجميع بما فيهم أنت دعنا نذهب |
Çünkü sen dahil her şeyi berbat ettim... | Open Subtitles | لأنه بعد كل ما فعلته، وعبثي مع ...الجميع بما فيهم أنت |
Yatırımcılarına hiçbir şey kalmadı. - sen dahil. | Open Subtitles | ولن يتبقى شيء للمستثمرين بما فيهم أنت |
Değer verdiğim insanlara göz kulak ol, sen dahil. | Open Subtitles | إنتبه لمن أهتم لأمرهم بما فيهم أنت |
sen dahil. Sonra da bu programdaki rolünü geri kazanman için sana bir şans daha vermeye karar verdim. | Open Subtitles | ثم فكرت بشأن كل شيء فيما ضمنهم أنت وقررت أن امنحك فرصة أخرى.. |
Çok yakında patlayacak ve önüne çıkan her şeyi yutacak, sen dahil. | Open Subtitles | وقريباً جداً, سنتفجر وتندمر كل شيء أمامها, من ضمنهم أنت |
Bunların hepsi gerçekse, sen dahil herkesin bu oyuna neden devam ettiğini bilmek istiyorum? | Open Subtitles | إذا كانت هذه الأمور حقيقية بما فيهم أنتِ إستمرّيتم باللعب و المشاركة؟ بما فيهم أنتِ إستمرّيتم باللعب و المشاركة؟ |
Eski hayatımda sen dahil sevdiğim bir çok şey vardı. | Open Subtitles | لقد أحببت حقاً الكثير من الأمور المُتعلقة بشأن حياتنا القديمة بما فيهم أنتِ |
Şimdi, herhangi biri, sen dahil, kadını öldürülürken gördü mü? | Open Subtitles | والآن , هل من أحد بالإضافة إليك رآها بالفعل وهى مقتولة ؟ |
Bu kilisedeki erkeklerin yarısı, sen dahil baba ve siz peder benim kadar ateşli vatanseverdir. | Open Subtitles | نصف الرجال فى هذه الكنيسة بالإضافة إليك يا أبى... ...و أنت أيها القس... ...متحمسون و وطنيون مثلى. |
Ayrıca kimseye açıklamak zorunda değilim. sen dahil. | Open Subtitles | بالاضافة لاني مش مجبرة ارد على سؤال اي حد بما فيهم انت |