Eğer seni daha iyi hissettirecekse bugün iş için giydiğin gömleği beğendim. | Open Subtitles | إن كان هذا سيشعرك بتحسن أنا أحب القميص الذي إرتديته للعمل اليوم |
Eğer bu seni daha iyi hissettirecekse, bence bir sakıncası yok. | Open Subtitles | حسناً، لو كان هذا سيشعرك بتحسن فأعتقد أنه لا بأس في ذلك |
Eğer bu seni daha iyi hissettirecekse, sanırım bu benim son işim. | Open Subtitles | لو أن هذا سيشعرك بتحسن أظن أن هذه آخر مهمة لي |
Tamam, eğer seni daha iyi hissettirecekse Florida'ya beş tane gidiş dönüş bilet alırım. | Open Subtitles | حسناً اذاً، سأقوم بشراء خمس تذاكر ذهابا وإيابا الى ولاية(فلوريدا) إن كان هذا يشعرك بتحسن |
Eğer seni daha iyi hissettirecekse vur gitsin. | Open Subtitles | إضربني لو كان هذا سيشعرك بتحسن |
seni daha iyi hissettirecekse söyleyeyim, bunu kendim yapamam. | Open Subtitles | ...و لكن لو كان هذا سيشعرك بتحسن لا يمكنني فعلها بنفسي |
Ben de yapamam, eğer bu seni daha iyi hissettirecekse. | Open Subtitles | اذا كان هذا سيشعرك بتحسن |
Ben de yapamam, eğer bu seni daha iyi hissettirecekse. | Open Subtitles | اذا كان هذا سيشعرك بتحسن |
Eğer seni daha iyi hissettirecekse, | Open Subtitles | إذا كان هذا سيشعرك بتحسن |
Bu seni daha iyi hissettirecekse, sanırım erkek kardeşim bir yerlerde kız kardeşimle seks yapıyor. | Open Subtitles | اذا كان هذا سيشعرك بتحسن أظن بأن (جاريد) في مكان ما يمارس الجنس مع (نوريا) |