Bu da maalesef demek oluyor ki tek bir hata daha yaparsan Seni kovmak zorunda kalırım. | Open Subtitles | مما يعني للأسف خطأ واحد و علي طردك من المدرسه |
Lütfen bana şaka yaptığını söyle ki Seni kovmak zorunda kalmayayım. | Open Subtitles | أخبرني رجاءً أنّك تمزح كي لا تضطرّني إلى طردك |
Hayır Seni kovmak gibi bi amacım yoktu, istersen ne yapıyorsan onu bitirelirsin. | Open Subtitles | اوه, لا أنا لاامانع من طردك خارجا خارجا اذا كنتِ تريدين أن تنهي ماكنتِ تفعلين. |
Lütfen canımı sıkma ki sırf Seni kovmak için burayı satın almayayım. | Open Subtitles | من فضلك لا تدعيني أقوم بشراء المحل فقط كي أطردك |
Senden tek istediğim Jeffersonian tarafından asılmış kurallara uyman. Böylece Seni kovmak zorunda olmam. | Open Subtitles | كل ما أريده هو أن تتبع القوانين التي أقرّها مجلس إدارة المعهد حتى لا أضطر لطردك. |
Hayır, ben Seni kovmak istediğim zaman, sorman gerekmeyecek. | Open Subtitles | عندما أريد أن أفصلك لن يتوجب عليك طلب ذلك |
Eğer bunu yapanın sen olduğu ortaya çıkarsa Seni kovmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | اذا,اتضح الأمر بأن قمتي بذلك,سأقوم بطردك من الحانة اذا,اتضح الأمر بأن قمتي بذلك,سأقوم بطردك من الحانة |
Gerçekten mi? Neden Seni kovmak için yemeğe çıkartsın ki? | Open Subtitles | لِمَ عساها تطلبكَ للعشاءِ كي تفصلكَ وحسب؟ |
Bob, Seni kovmak istiyordu ve bir de tutuklanmanı, şimdi ikisini de yapamayacak. | Open Subtitles | بوب كان يريد طردك و حبسك , و لكن الأن لا يستطيع |
Leona Seni kovmak istiyor ancak mantıklı bir açıklama yapmalı. | Open Subtitles | ليونا، تريد طردك لكنها لا تستطيع ذلك إلا إذا استطاعت تبريره |
Müdür olduğumda yapacağım ilk şey Seni kovmak olacak. | Open Subtitles | أول شيء سأفعله عندما أكون المدير هو طردك |
Seni durdurup çeki düzen verme vakti geldi yoksa korkarım Seni kovmak zorunda kalırım. | Open Subtitles | إنه الوقت الذي يجب ...أن تقف وتنظر فيه إلى الصورة الكبيرة لأنني على وشك طردك مِن العمل |
Seni kovmak isteselerdi, kovarlardı. | Open Subtitles | - لا, لن تفعل كانوا سيطردونك إن أرادوا طردك |
Eğer bu... "İyi bir ajansın ama Seni kovmak zorundayım konuşma ise" söyleyin. | Open Subtitles | إذا كنت ستقول "أنت عميل جيد ، ولكن عليّ طردك" فقلها |
O hâlde Seni kovmak için yorulmama değmez. | Open Subtitles | إذاً لن أُبدد جهدي فى طردك خارج المنزل |
Seni kovmak istedim. Fakat daha aşağısına razı oldum. | Open Subtitles | أنا أردتُ طردك ، لكنّهم أثنوني عن ذلك |
Seni kovmak üzereyim! | Open Subtitles | أنا أقرب إلى طردك |
Kongre üyesi bir kere daha benim görüşmemi iptal ederse, Seni kovmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | إذا خرج عضو الكونغرس من موعدي المحدّد مجدداً، قسوف أطردك |
Müdür olduğumda yapacağım ilk şey Seni kovmak olmayacak. | Open Subtitles | تعلم، أول شيء سأفعله عندما أكون المدير، لن أطردك |
Tamam, kalkmamız lazım. İşe geç kaldın diye Seni kovmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، علينا أن ننهض، لا أريد أن أُضطر لطردك بسبب التأخر عن العمل. |
Hayır, ben Seni kovmak istedim. Fakat daha aşağısına razı oldum. | Open Subtitles | لا , أنا أردتُ أن أفصلك لكنّهم أقنعوني أن لا أفعل ذلك |
Anabelle senin sarhoş alemlerinden ve elindeki tek işten Seni kovmak ile tehdit etmekten yoruldu bu yüzden sen de onu öldürdün. | Open Subtitles | سئمت (آنابيل) من إسرافك بالشرب وهدّدت بطردك من العمل الوحيد الذي لديك، لذا فإنّك قتلتها. |
Neden Seni kovmak için yemeğe çıkartsın ki? | Open Subtitles | لِمَ عساها تطلبكَ للعشاءِ كي تفصلكَ وحسب؟ |