Senin gibi yakışıklı biri tek başına yemek yememeli. | Open Subtitles | أي رجل وسيم مثلك يَجِبُ أَنْ لا يَتغدّى لوحده. |
Çok. Senin gibi yakışıklı bir adam işin içinde daha fazlası olmalı. | Open Subtitles | مع رجل وسيم مثلك , لا بدّ من أنّ هناك أمر يجري أكبر من ذلك |
Senin gibi yakışıklı birinin? | Open Subtitles | لرجل ضخم و وسيم مثلك لديّ بعض الأساليب الأساسية |
Senin gibi yakışıklı bir adam kuraklık dönemlerinden geçmemeli. | Open Subtitles | رجل وسيم مثلك لا يجب ان يصاب بـ لعنة الجفاف انها جريمة |
Birinin Senin gibi yakışıklı birini bekletmesine şaşırdım. | Open Subtitles | انا مستغربة ان شخص ما يترك شخصا وسيما مثلك ينتظر |
Senin gibi yakışıklı bir genç oldu. | Open Subtitles | اصبح له مظهر جيد و هو وسيم مثلك |
Yani Senin gibi yakışıklı bir eşe sahip olduğum için o kadar şanslıyım ki. | Open Subtitles | أعني ... ... أنا محظوظ جدا أن يكون مثل هذا الزوج وسيم مثلك. |
Hele Senin gibi yakışıklı bir adam. Biliyor musun? | Open Subtitles | رجل وسيم مثلك أتعرف ذلك ؟ |
Senin gibi yakışıklı biri. - Bana kız yok. | Open Subtitles | شخص وسيم مثلك ؟ |
Senin gibi yakışıklı bir çocuk, sen buralarda nadir bulunan birşeysin. | Open Subtitles | فتى وسيم مثلك, أمر ناذر هنا. |
Senin gibi yakışıklı birine indirim de yaparım. | Open Subtitles | رجل وسيم مثلك... سأعطيك خصماً. |
Senin gibi yakışıklı birisiniz mi? | Open Subtitles | شاب وسيم مثلك |
Senin gibi yakışıklı biri hem de. | Open Subtitles | رجل وسيم مثلك. |
nasıl oldu da Senin gibi yakışıklı bir adamın... bir sevgilisi yok? | Open Subtitles | كيف أن رجلا وسيما مثلك ليس لديه صديقة |