Çünkü o kadar da seninle alakalı değil artık. | Open Subtitles | الأمر لم يعد يتعلق بك كثيرا الأمر لم يعد يتعلق بك كثيرا |
Benim ne hissettiğim ve neden hissettiğimle de. Bu seninle alakalı. | Open Subtitles | هذا لا يتعلق بما أشعر أو لا أشعر به هذا يتعلق بك |
Doğru, çünkü bu seninle alakalı değil mi Shadow Walker? | Open Subtitles | صحيح، لأن الأمر يتعلق بك أليس كذلك، يا "شادو والكير"؟ |
Evet, çünkü her şey seninle alakalı olmalı, değil mi? | Open Subtitles | طبعا، لأن الأمر متعلق بك دائما يا أبي، اليس كذلك؟ |
İnan bana Max. Bu seninle alakalı değil. | Open Subtitles | صدقيني ماكس ، هذا ليس له علاقة بك |
Bunun Gunnar'la alakası yok. Her şey Maris ve seninle alakalı. | Open Subtitles | نعم لكن هذا لايتعلق بـ"غونار" انه يتعلق بك و"ماريس" |
Ama Clay'le aranızdaki çatışma kesinlikle Sam Crow için en iyisiyle alakalı değil seninle alakalı... | Open Subtitles | لكن خلافك مع " كلاي " لا يتعلق بمصلحة " سام كرو " إنه يتعلق بك .. |
Bu seninle alakalı, benimle değil. | Open Subtitles | إنه لا يتعلق بيّ، بل يتعلق بك. |
Evet, tamam. Dinleyin. Bu, seninle alakalı değil. | Open Subtitles | أجل، حسناً، إسمع، هذا لا يتعلق بك. |
Bu seninle alakalı değil. | Open Subtitles | هذا لا يتعلق بك |
Bu seninle alakalı değil, sevgili Ichabod. | Open Subtitles | هذا الأمر يا يتعلق بك يا عزيزي (إيكابود). |
Bu seninle alakalı değil, sevgili Ichabod. | Open Subtitles | هذا الأمر يا يتعلق بك يا عزيزي (إيكابود). |
- Bu seninle alakalı değil! - Kenzi bu zor bir zaman. | Open Subtitles | هذا لا يتعلق بك كينزي هذا وقت عصيب - |
Ama anlamalısın ki, Britta, senin Woodstock'ın yani bizim kötü ebeveynler olmamız, daha çok seninle alakalı bir durum. | Open Subtitles | (يجب أن تدركي يا (بريتا بأن "وودستوك" الخاص بك وهو كوننا والدان سيئان يتعلق بك بشكل أكبر |
Bunu bile yapamıyorsun, çünkü her şey hep seninle alakalı zaten, Eric. | Open Subtitles | -وأنت لا تستطيع القيام بذلك -لأن كل شيء متعلق بك إريد |
Bu seninle alakalı. | Open Subtitles | إن الأمر متعلق بك |
İnan bana Max. Bu seninle alakalı değil. | Open Subtitles | صدقيني ماكس ، هذا ليس له علاقة بك |
Evet, ama birşeyi unutuyorsun Nick. Bu seninle alakalı değil. | Open Subtitles | نعم، ولكن، "نيك"، أنت قد نسيت هذا ليس عنك |
Tamam, soruya cevap verme. Bu seninle alakalı değil zaten. | Open Subtitles | حسناً، لا تجيبي على السؤال الأمر غير متعلّق بكِ بكل الأحوال |
seninle alakalı olmalı. Dördümüzün de ortak olduğu tek şey bu. | Open Subtitles | لابد لهذا أن يكون علي علاقة بك إنه الشئ الوحيد المشترك بيننا الاربعة |
seninle alakalı değildi Jimmy. Biliyorum. | Open Subtitles | (لم يكن الأمر متعلقاً بكَ يا (جيمي - أعلم - |
Aile kuşu. Ne zaman istersen buna bir son verebilirsin. Her şey seninle alakalı değil. | Open Subtitles | عائلة الطيور؟ يمكنك التوقف في أي وقت تريده. مهلا, ليس كل شيء عنك. |