Onu boynuzlayıp, Seninle buraya geldiğimi öğrenirse işimden olurum. | Open Subtitles | وماذا عن زوجتك؟ إذا عرفت أني كنت هنا معك ألعب الألعاب |
Seninle buraya gelmek istemdiğimi düşündükçe kendime kızıyorım. | Open Subtitles | و ان تفكر بأنني لم أشأ ان اتي إلى هنا معك |
Dışarıda gerçek dünya var ama ben Seninle buraya tıkılıp kaldım. | Open Subtitles | لقد جننتُ غالباً وهناك عالمٌ حقيقيٌّ في الخارج وأنا عالقةٌ هنا معك |
Beni Seninle buraya yalnız göndereceğini böylece taşı kendim için alabileceğimi umarak beklediğimi mi? | Open Subtitles | على أمل أنه يرسلنى هنا معك وحدك حتى أجد طريقة لكى اسرق الحجارة لنفسى؟ |
Bak Harp, Seninle buraya bir şey konuşmaya geldim. | Open Subtitles | انظر هارب ، انا قدمت الى هنا لاتحدث معك بخصوص امر ما |
Seninle buraya aidim, başkent dedikleri güneydeki o fare yuvasına değil. | Open Subtitles | أنتمي إلى هنا معك ليس للجنوب في عش الجرذان هذا الذي يطلقون عليه العاصمة |
Seninle buraya Thinman ile işimi bitirmeye geldim. | Open Subtitles | جئت إلى هنا معك كي ننهي هذا الأمر بخصوص الرجل النحيل، |
Aklıma gelmişken, Seninle buraya geldiğimi bilmemeli. | Open Subtitles | كما يجب ألا تعرف أنني كنتُ هنا معك |
Seninle buraya gelmeyi sevdi. | Open Subtitles | أحبّ الصعود هنا معك |
Seninle buraya taşındım, değil mi? Ama Berlin'e adım attığımızdan beri bir kelimeyle bile destek olmadın! | Open Subtitles | لقد انتقلت هنا معك,اليس كذلك؟ |
Bak Harp, Seninle buraya bir şey konuşmaya geldim. | Open Subtitles | انظر هارب ، انا قدمت الى هنا لاتحدث معك بخصوص امر ما |