Tamamen Seninle dalga geçiyordum. Bugünün perşembe olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كنت أمزح معك فقط كنت أعرف أنه يوم الخميس |
Seninle dalga geçiyordum dostum. | Open Subtitles | يا صاحبي أنا أمزح معك فحسب، يا رجل |
Seninle dalga geçiyordum, ama sanırım yine batırdım. | Open Subtitles | كنت فقط أعبث معك لكن اظن انني انفجرت مجدداً |
Teşekkürler Bart. Söz veriyorum bunun için Seninle dalga geçmeyeceğim. | Open Subtitles | شكراً لك بارت، أعدك بأني لن أسخر منك مستقبلاً لأجل هذا |
Seninle dalga mı geçtiğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدي أنها تعبث معكِ |
Başka herhangi bir fikrin varsa, ne olursa olsun, Seninle dalga geçmeden seve seve denerim. | Open Subtitles | إن كانت لديك أي فكرة أخرى ولو واحدة فقط. سأكون سعيداً لتجربتها دون السخرية منك |
Seninle dalga geçmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أسخر منكِ |
Ah, bekle. Bakırı fırlatırken hepimiz Seninle dalga geçiyorduk. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}كنّا جميعاً نسخرُ منكَ عندما كنّا "نرمي النحاس"... |
- Bundan rahatsız oluyor olmalısın geri zekâlılar dolabına tıraş kremi koyuyor Seninle dalga geçiyorlar, sana laf atıyorlar. | Open Subtitles | و لكن لا بد أنه يزعجك أن الأغبياء يقومون بوضع كريم الحلاقة في خزانتك و يضحكون عليك , و يؤلفون القصص عنك |
Ve o zamana kadar benimle dalga geçmen umurumda değil ama beni asıl rahatsız eden kimsenin Seninle dalga geçmesine izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لكن الآن سأتخطى ذلك بطريقتي مايضايقني أنه لا يسمح لأحد أن يسخر منكِ |
Seninle dalga geçmek isteyen herhangi bir sokak katili duvara gülen yüz çizebilir. | Open Subtitles | أيّ قاتل أحمق يريد أن يعبث معك يُمكنه أن يرسم وجهًا باسمًا على الحائط. |
Seninle dalga geçiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أمزح معك |
- Seninle dalga geçiyorum. | Open Subtitles | أنا أمزح معك أيها الغبى |
Seninle dalga geçiyorum dostum. | Open Subtitles | كنتُ أمزح معك وحسب، يا رجل. |
- Ben Seninle dalga geçiyordum, oğlum! - Sen... Sıkıştı. | Open Subtitles | كنت أعبث معك لقد علق |
Seninle dalga geçmem, Archy, ceketim içerisinde. | Open Subtitles | أنا لا أعبث معك إنه في معطفي |
Seninle dalga geçiyorum Profesör. | Open Subtitles | انا أعبث معك أيها الأستاذ |
Tanrım Seninle dalga geçmek istiyorum ama düşününce sen bir çeşit bilgiçsin. | Open Subtitles | و أنا أريد ـــ يا إلهى أريد أن أسخر منك لكن كلما أنظر فى الأمر أنت من الممكن أن تكون علاّمة |
Seninle dalga geçmiyordum. Bana ne olduğunu anlat. | Open Subtitles | أنا لم أكن أسخر منك أخبرني بالذي حدث |
Hayır ama Seninle dalga geçmek için okuyabilirim. | Open Subtitles | لا، ولكنني سأقرأها لك و أسخر منك |
Muhtemelen Seninle dalga geçiyordur. | Open Subtitles | -ربما هي تعبث معكِ |
Şimdi hem Andy'i özlediğim için üzgünüm hem de Andy'le konuşup Seninle dalga geçemeyeceğim için üzgünüm. | Open Subtitles | الان انا حزينة لأنني افتقد اندي وحزينة ايضا لأنني لا استطيع السخرية منك مقابله |
- Seninle dalga geçmiyorum. | Open Subtitles | -لا أسخر منكِ |
Pierce, Seninle dalga geçmiyoruz. | Open Subtitles | (بيرس) لم نكن نسخرُ منكَ. |
Harikaydın. Ama hala Seninle dalga geçiyorlar. | Open Subtitles | كنت رائعا لكنهم لازالو يضحكون عليك |
Kimse Seninle dalga geçmiyordu. | Open Subtitles | لا أحد كان يسخر منكِ |
Bak, bak, bak. Seninle dalga geçen artist buydu. | Open Subtitles | انظر هناك إنه ذلك المتبجح الذي كان يعبث معك |
Şeysin diye Seninle dalga geçilmemesini... | Open Subtitles | .. أنتي عليه، وألاّ يسخروا منكِ لأنّكِ |
Şimdi hatırladım. Tüm çocuklar Seninle dalga geçmişti. | Open Subtitles | لقد تذكرت الأن كل الشباب كانوا يسخرون منك |
- Ah. - Seninle dalga geçiyor. Hayır, geçmiyorum. | Open Subtitles | ـ إنها تمزح معكِ ـ كلا، لا أمزح، يجب عليّ الحصول على امال |
Kızlar yüzüne güler ve arkandan Seninle dalga geçer. | Open Subtitles | تبتسم الفتاة لك ثم تسخر منك خلف ظهرك |