Bütün çürük yumurtaları tek bir sepette toplamak... ve gözlerimizi bu sepetten bir an olsun ayırmamak niyetindeyiz. | Open Subtitles | فى الحقيقة , وضعنا كل البيض الفاسد الذى لدينا فى سلة واحدة و ننوى حراسة هذة السلة بعناية |
Enola'yı bulduğumuz sepette vardı! | Open Subtitles | كانت موجودة في السلة اللتي عثرنا بها على اينولا |
Bütün çürük yumurtaları tek bir sepette toplamak... ve gözlerimizi bu sepetten bir an olsun ayırmamak niyetindeyiz. | Open Subtitles | فى الحقيقة , وضعنا كل البيض الفاسد الذى لدينا فى سلة واحدة و ننوى حراسة هذة السلة بعناية |
Alcatraz tüm çürük yumurtaları bir sepette toplamak için yapıldı. | Open Subtitles | القطراز بُنِى لإبْقاء كُلّ البيض الفاســد في سلةِ واحدة. |
Pek hoş durmaz. Çocuk 10 yaşında bisiklete biniyor annesi sepette, çocuk da böyle. | Open Subtitles | وعندما يركب دراجته , ستكون والدته ... بالسلة |
Bilmem, sepette ne olduğuna göre değişir. | Open Subtitles | لا أعلم, فهذا يعتمد على ما تبقى في السلة |
Hiç battaniye kalmamış ama sepette havlu buldum. | Open Subtitles | حسنا ، لقد نفذت البطانيات. تمكن من العثور على منشفة في السلة |
sepette bu da vardı. Onu asla açmadım. | Open Subtitles | هذه كانت في السلة لم تفتح أبدا |
İyi bir kız ol çarşafları değiştir ve sepette ne varsa yıka. | Open Subtitles | مرحبا ، (إلين) . لا تنسى تغير الشراشف و ما في السلة. |
O sepette bir haftalık yiyecek var. | Open Subtitles | هناك طعام مطهو لأسبوع في تلك السلة |
sepette birkaç don vardı! | Open Subtitles | هناك بعض الملابس الداخلية في السلة |
Şikâyet etmiyorum ama bu sepette kelleler var. | Open Subtitles | أود التحدث إلى فيك... لا أحب أن يشكو، ولكن هذه السلة مليئة بالرؤوس. |
Üzerinde "taziye kahvaltı" yazan bir sepette geldiler. | Open Subtitles | لقد جاؤوا في سلة مكتوب عليها: حِداد الفطور |
Von Luger'in dediği gibi: "Bütün çürük yumurtalar tek sepette." | Open Subtitles | : "كما قال "فان لوجر "جميع البيض الفاسد فى سلة واحدة" |
Von Luger'in dediği gibi: "Tüm çürük yumurtalar bir sepette." | Open Subtitles | : "كما قال "فان لوجر "جميع البيض الفاسد فى سلة واحدة" |
Oğlanın cesedini sepette geri gönderirim. | Open Subtitles | فقط سوف ارسل لك جثة الولد في سلة |
Von Luger'in dediği gibi: "Bütün çürük yumurtalar tek sepette." | Open Subtitles | : "كما قال "فان لوجر "جميع البيض الفاسد فى سلة واحدة" |
Kapının önündeki sepette dünyaya gelmedim. | Open Subtitles | أنا لم أظهر فجأة أمام عتبة بابك فى سلة |
Alcatraz tüm çürük yumurtaları bir sepette toplamak için yapıldı. | Open Subtitles | القطراز بُنِى لإبْقاء كُلّ البيض الفاســد في سلةِ واحدة. |
Kedicik, tavşanın sepette olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | الأرنب بالسلة حتى |
Şüpheli yayan olarak yaklaşıyor, sepette çalıntı tarifler var. | Open Subtitles | المشبوه يَقتربُ مشياً على الأقدام، الوَصْفات المسروقة في السلةِ. |