Adı Darcy. Muazzam bir serveti ve Derbyshire'da büyük bir malikanesi varmış. | Open Subtitles | أسمه السيد دارسى وهو ذو ثروة ضخمة بالأضافة الى أملاك فى داربشير |
Bayan Trent'in serveti çoktan uçmuş görünüyor ve benim hiç hazırlığım yok. | Open Subtitles | إن ثروة الآنسة ترنت بعيدة المنال و لا يوجد ما يحفزني حالياً |
Hanginiz kızımın üstüne en büyük serveti, malı geçirirse, | Open Subtitles | وكان بينكم الذين يمكن أن أؤكد ابنتي أعظم ثروة |
Sonuçta ben insanlara şunu söylüyorum büyük bir serveti küçültmenin en hızlı yolunu arıyorum. | TED | وعندها أقول للناس أني كنت أحاول التفكير بأسرع طريقة لجعل الثروة الكبيرة صغيرة. |
Ama şu anki serveti ve statüsü, ülkedeki herkesi gölgede bırakır. | Open Subtitles | ومع ذلك فإن ثروته ومكانته جعلت جميع من في البلد أقزاماً |
Onunla karşılaştırılınca, firavunların lahitleri, gariban mezarı gibi kalır sultanların serveti, bir yemek parasından öteye geçemez. | Open Subtitles | قَارن إلى هذا , فرعون المقبرة , مقفبرة فقيرة. ثروة السلطان لا شيء سوى أموال العشاء. |
Bu kadar büyük bir serveti iyi amaçlarla kullanacağımı ne biliyordu? | Open Subtitles | كيف عرف سأدلي الاستخدامات الجيدة من ثروة كبيرة؟ |
Şili'de bir serveti vardı ve bu parayla Fransa'ya yerleşir. | Open Subtitles | لقد كوُن ثروة كبيرة وجاء ليؤسس مقر اقامته هنا فى فرنسا |
Şimdi adamın serveti hakkında bunu kanıtlayacak kadar bilgi sahibidir. | Open Subtitles | ولكنها ادركت ان مالديها من معلومات يمكن بها ان تجنى ثروة |
Çünkü Emily Arundel'in bütün serveti Wilhemina Lawson'a kalmıştı. | Open Subtitles | حيث كل ثروة ايميلى تذهب الى ويليمينا لاوسن |
Yaşlı Seti'nin serveti burada olmalı. | Open Subtitles | ثروة سيتي القديمة يجب أن يكون تحت هذا الرمل. |
serveti kazanmak ve kaybetmek arasındaki birisi tarafından. | Open Subtitles | إنه شخص كان يمكنه أن يربح ثروة أو يخسرها |
Ailemin serveti, sadece yastık altına koyduklarından ibaret. | Open Subtitles | كل ما تملكه عائلتى من ثروة تحت وسائد الأريكة |
Bu serveti iyi kullanacağımızı ve bunun endişelenmeye değer bir şey olduğunu gösteren ekonomik bir kural yok. | TED | لا يوجد قانون اقتصادي بقول بأننا سنستخدم هذه الثروة بشكل جيد، ويستحق القلق حِيالَه. |
Nezaket göstererek bu serveti dağıtır mısın? | Open Subtitles | دارتانيان , هل ستكون طيباً جداً لتعيد توزيع هذه الثروة ؟ |
Yılanı aç bırakırsan serveti kaybedersin. Zenginler bizden bir hayli farklı,değil mi? | Open Subtitles | جوع الأفعى، فقدان الثروة الأغنياء حقاً مختلفين |
Rivayete göre, bir yıl süren yolculuktan sonra Mansa Musa döndüğünde, akıl almaz serveti ile ilgili hikâyeler Akdeniz kıyılarına yayılmış bile. | TED | استغرقت الرحلة كما يُزعم أكثر من عام، وقبل عودة مانسا موسى، ذاعت حكايات ثروته المبهرة في مرافئ البحر المتوسط. |
O beni seviyordu, bunu belli ediyordu. Ben de onu seviyordum, serveti ve parasından dolayı. | Open Subtitles | هي واقعة في حبي و أنا واقع في حب ثروتها |
Sesimi çıkarmayıp serveti kendim kazanacağıma neden arkadaşımın kazanmasına yardım ettiğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعرف لماذا اجلس هنا، محاولا جعل صديق يحصل على ثروه بينما لو سكت، سوف اصنع ثروه |
Geçen ağustosta Philipe Darcet olayıyla uğraştığın sırada, bütün serveti Langley, Virgina'daki bir hesaba aktarılmıştı. | Open Subtitles | فى اغسطس الماضى عندما قدت تلك الحمله ضد "فيليب دارسيت" كل ممتلكاته تحولت الى حساب آمن فى لانجلى بفرجينيا |
Yvette'in yoluna çıkıp, tüm Ellison serveti ile aranda durduğunu varsaymak zorundayım. | Open Subtitles | أنا أتسائل الان اذا ما رحلت ايفيت ستؤل جميع الثروات والممتلكات لكٍ |
Bunun yanında böyle bir serveti kumarla harcayamazsın. | Open Subtitles | بالأضافة الى انه لا يمكنكِ مقامرة بعيداً بثروة كهذه. |
Guy, Leydi Gisborne olarak sahip olacağım serveti göstermek istedi. | Open Subtitles | . (غيسبون) أراد أن يجعلني أشاهد ثروتي المستقبلية كزوجته وماذا ؟ |
Üstelik iki serveti olacak, mutlu etmeyeceği bir eş düşünemiyorum. | Open Subtitles | وثروة ثانية في الحياة يجب أن ترضي أي زوجة. |
Lionath serveti önerisini görüyorlar. Her türlü ittifaktan daha gerçekçi olduğunu. | Open Subtitles | إنهم يرون أنّ كنوز ليوناث تمثّل عرضاً أكثر واقعياً من أىّ تحالف |
Pruitt, Airborne Fidelity'nin başkanı olarak Kirk gibi kaçaklara ait 4 milyon doların üstünde bir serveti yönetiyor. | Open Subtitles | بصفته رئيس لشركة (فيديلتي) للإستثمار فـ(بيرويت) يتحكم بأصول تصل قيمتها إلى ما يزيد عن 4 بليون دولار (تخص هاربين أمثال (أليكسندر كيرك |