San Antonio Spurs için küçük bir başlangıç adımı olarak ona bir iş teklif ederek sessizliğini satın almaya çalıştığını hissediyorum. | Open Subtitles | وأنا استشعر انك حاولت شراء صمته وقدمت له وظيفة كبداية صغيرة إلى الأمام الى سان أنطونيو سبيرز. |
Ancak çocuğun hemen hemen hiç anlaşılamayan bu sessizliğini düşünerek onun hakkında kararımı vermeden önce Avukatı bir şeyler söylemek ister mi? | Open Subtitles | و لكن,بالنظر لكون الفتى يفهم بالكاد و صمته المستمر هل يرغب المحامي بالحديث عوضا عنه |
Erkeklerin sesleri, kadınların sessizliğini saygısızca bastırıyordu. | Open Subtitles | وقد غطى صوت الرجال الصاخب على صمت السيدات |
Bu karamsar sessizliğini "evet" olarak kabul edeceğim. | Open Subtitles | سأفهم صمتك المزاجي على أنها موافقة. |
İki hafta bekledikten sonra, ölüler sessizliğini bozmaya karar verdi. | Open Subtitles | بعد أسبوعين من الانتظار, وكان القتلى اختار لإنهاء صمتها . |
Kim Hye Jin sessizliğini korudu diye kasaba halkının ilişkimizi öğrenmediğini mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | فقط لأنّ كيم هي جين بقيت صامتة هل تظنّ أنّ أهل هذه البلدة لم يعلموا بشأن علاقتنا؟ |
Uzun sessizliğini bozdu ve düşüncelerini bizimle paylaştı şu yaşlı adam aracılığıyla. | Open Subtitles | حسناً لقد كسر صمته وشارك أفكاره معنا عبر هذا الرجل العجوز |
Bir koca sessizliğini bozacak ve sadece karısının kaybolmasını değil... itaatsizliğini ve diğer şaşırtıcı dedikoduları da etraflıca konuşacağız. | Open Subtitles | آخيراً، خرج الزوج من صمته ليس بشأن اختفاء زوجته فحسب بل بخصوص خيانته، وكلّ تلك الشائعات |
Fakat sessizliğini bozmak istemediğim için kendimi tutuyorum. | Open Subtitles | لم أرغب فى مقاطعه صمته لذا فقد احتفظت بها |
Bu geceki ilk haberimiz San Francisco polisinin de onayladığı gibi kendine Zodiac adını veren ve Bay Area'da terör estiren kişinin 51 ay sonra sessizliğini bozması. | Open Subtitles | ان الرجل الذي يدعو نفسه زودياك والذي أرهب منطقة الخليج كسر صمت الذي دام 51 شهرا في رسالة يقول فيها انه عاد ليلعب معنا |
Sevgili kardeşlerim, hepimiz bu genç yaşta öbür dünyaya göç eden insan için ölümün sessizliğini paylaşalım . | Open Subtitles | . أيها الأصدقاء , الأحباء دعونا نحضى بلحظة صمت |
Bazı zamanlar var, uzaktan yakalandığım şarkının sessizliğini. | Open Subtitles | أحيانا ، عندما أقع في صمت متلهفة في أغنية بعيدة |
sessizliğini cesaret olarak yorumluyorum. | Open Subtitles | -لست لها" " سأعتبر صمتك دليل شجاعة هنيئاً لك |
sessizliğini onay olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأعتبر صمتك تأييداً لي |
sessizliğini yıkmanın yollarını bulur. | Open Subtitles | لقد تم إستدعاء المعاقب. سيجد طرقاً لكسر صمتها. |
Ondan sonra ölene kadar sessizliğini korudu. | Open Subtitles | بعد ذلك، حافظت على صمتها.. بما أنها قد ماتت |
Oh, bunu duymalıydım Biri senin sessizliğini bozmalı artık | Open Subtitles | -هذا ما يجب علي سماعه ألا يورطك أن تبقي صامتة |
UOAİ, Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi, bu gece de sessizliğini korudu. | Open Subtitles | "و إدارة "النقل البري و الجوي بقيت صامتة الليلة |
sessizliğini, gitmem gerektiği şeklinde mi yorumlamalıyım? | Open Subtitles | هل يعني صمتكِ بأنّه عليّ أن أرحل ؟ |
Telsiz sessizliğini koru. | Open Subtitles | أبقي الإتصالات صامتةً |
E.R.P.'ye boyun eğerek, durumumla ilgili sessizliğini satın almam gerekli. | Open Subtitles | ماذا بعد، من المفترض أن أشتري سكوتك عن حالتي عن طريق ترك المشروع يمر |
Üç yıldan beridir kocası, müvekkilimin kardeşinin taziye ziyareti hariç sessizliğini korumaya devam etmiştir. | Open Subtitles | لثلاث سنوات استمر زوجها بالصمت باستثناء مرةٍ واحدة عندما زارها لتقديم واجب العزاء بشقيقها |
sessizliğini koruyacağına dair yemin etmiştin! | Open Subtitles | أقسمتي أن تظلي هادئة |