| Sihirli ellerinle, insanların sırt ağrılarını .... ...tedavi etmeyi sevdiğin için mi? | Open Subtitles | لأنك تحب ان تعالج اوجاع الظهر عند الناس بسحر تقويم العامود الفقري |
| Kurallarımızdan bazıları katıydı, ama kurallara insanları sevdiğin için uyardın ve dinini sevdiğin, inandığın için. | TED | كانت بعض القواعد التي يتوجب علينا اتباعها صارمة، ولكنك تتبع التعاليم لأنك تحب الجماعة وتحب الدين ولأنك مؤمن به. |
| İnançlarıma, düşündüklerime ve önemli bulduğum her şeye rağmen beni yine de sevdiğin için sağol. | Open Subtitles | شكرا جزيلا على حبك لي رغم كل شيء... رغم معتقداتي، رغم إيماني، الذي أعتبره مقدما على كل شيء آخر. |
| Onu sevdiğin için kendini hiç affetmedin. | Open Subtitles | وأنت لم تغفر لنفسك أبداً لأنك أحببتها |
| O zaman bu durumda o, beni sevdiğin için bana inanmayı seçtiğinide görüyor. | Open Subtitles | في هذه الحالة فهو يراك تصدقني لأنك تحبني |
| Olgun Kiraz için teşekkürler ve çikolatayı benim kadar sevdiğin için de çok memnun oldum. | Open Subtitles | شكراً على الشوكولاتة وأنا سعيد لأنك تحبين الشوكولاتة مثلي تماماً |
| Sırf beni sevdiğin için bana yardım etmek için yeşil palyaçon beni hapishaneden kurtarmadı. | Open Subtitles | لم يكن لديك الأخضر الخاص الأبله احفظني من السجن لأنك تحبينني. لأنك أردت أن تساعدني. |
| Bunu, insanlara kendini göstermek için mi yoksa yüzmeyi sevdiğin için mi yapıyorsun? | Open Subtitles | هل تفعلين هذا لأن الناس يشاهدونكِ أو لأنكِ تحبين السباحة ؟ .. أنا |
| Tüm bunları onu sevdiğin için yaptın. | Open Subtitles | فعلت كل ذلك بسبب حبك لها |
| sevdiğin için yap. | TED | لا أحد يحصل على سنت أو يورو أو ين. قم به لأنك تحب القيام بذلك. |
| Jimmy, sadece sevdiğin için yarış. Saf zafer için sür. | Open Subtitles | جيـمـي ، قُد فقط لأنك تحب القيادة قُد من أجل نصر خالص |
| Savaşmayı sevdiğin için mi? | Open Subtitles | لأنك تحب القتال؟ |
| Ne için? Beni sevdiğin için mi? | Open Subtitles | على ماذا , على حبك لي ؟ |
| Beni sevdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك على حبك لي |
| Beni sevdiğin için bana yardım ediyorsun sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت أنك تساعدني لأنك تحبني. |
| Siyahi erkek sevdiğin için sevgilin yok sanıyordum çünkü onlar silah taşıyan sert ablalara pek gelemez. | Open Subtitles | اعتقدت أنه ليس لديك حبيب لأنك تحبين السود, ولا يمكن لسود كثيرين الاتفاق مع فتاة |
| Param için mi ya da benimle daha iyi fırsatlar yakalamak için mi yoksa beni sevdiğin için mi? | Open Subtitles | ...لا أعلم إن كان بسبب مالي أو بسبب حاجتك لفرصة أفضل برفقتي ...أو لأنك تحبينني |
| O katili sevdiğin için, bağışlıyacakmısın. Şiddet, iyi çözüm. | Open Subtitles | لقد كنتِ ستسامحينه لأنكِ تحبين التكسع مع قاتل.. |
| Ama sana göre tüm bunlar Eloise'i sevdiğin için başladı. | Open Subtitles | ولكن بالنسبة لك كل هذا بدأ بسبب حبك لـ(إيليويز) |
| Beni sevdiğin için evlendiğini söyleme sakın. | Open Subtitles | لاتقل بأنك تزوجتني لأنك أحببتني |
| Onu sevdiğin için bunu demeyeceğin sonradan kafama dank etti. | Open Subtitles | لقد خطر لي للتو أنك لن تقول هذا لأنك تحبها |
| - Beni sevdiğin için tarafsız olamıyorsun. | Open Subtitles | - أنت منحازة لجانبي لأنك تحبيني |
| Gelmek istemiyordun ama beni sevdiğin için yine de gelecektin. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لا تريدين المجئ لكنكِ ستأتين على أيّ حال لأنكِ تحبينني |