ويكيبيديا

    "sevgiyi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحب
        
    • بالحب
        
    • الحبّ
        
    • بحب
        
    • حبّاً
        
    • للحب
        
    • المحبة
        
    • والحب
        
    • بالحُب
        
    Onlar sevgiyi, büyüyü, güzelliği, kökenimizin tarihini ve felsefesini gelecek neslin vücutlarına yazdılar. TED كتبوا بها الحب السحر الجمال تاريخ و فلسفة نسبنا على أجساد الجيل التالي
    O bir nevi doğru sevgiyi muhtemelen size veremedi, fakat bizim için, o bir nevi doğru sevgiyi insanlara verdi, bu önemlidir. TED أعتقد أنه لم يمنحك الشكل الصحيح من الحب و لكنه أعطانا نحن النوع الصحيح من الحب و التعاطف و هذا شيء مهم.
    Bir tepsi içinde sizlere dünya barışını ve şartsız sevgiyi sunabilmek isterdim. Open Subtitles اتمني ان اوزع السلام العالمي و الحب الغير محدود مفلف بأدب كبير
    Bu odada sevgiyi hissediyorum. Open Subtitles يمكنني ان اشعر بالحب في هذه الغرفة,يا رجل.
    sevgiyi hep yanlış yerlerde arayan bir genç. Open Subtitles شابّ يبحث عن الحبّ في جميع الأماكن الخاطئة..
    Aşkın hafif kanatlarıyla aştım bu duvarları, Durduramaz sevgiyi taş sınırlar, Open Subtitles لقد تسلقت الجدار على أجنحة الحب فهي لا يمكنها اعاقة الحب
    Ben,senle sevgiyi oynamaya son verebilirim. Çünkü ben seni bir defa sevdim Open Subtitles لربما كنت إنتهيت أمثل عليكِ الحب للباقي من حياتي لإني أحببتك مره.
    Yalnız başına bilgeleri dağa gönderen dinler, bize aynı zamanda sevgiyi ve güveni öğütlüyorlar. TED فذات الاديان التي دفعت حكماءها إلى الاختلاء و التعبد في قمم الجبال المنعزلة هي ذاتها من علمتنا الثقة و الحب.
    Cemaatini de çok severdi, haham olarak çalıştığı 62 yılda verdiği vaazlarda bu sevgiyi hissedebilirdiniz. TED وكان يحب كذلك أبرشيته، ويمكنك أن تشعر بهذا الحب في الخطب الدينية التي قدمها كل أسبوع لمدة 62 لكونه حاخاما.
    Ve "Torch Song Triology" sevgiyi arayan bir kantocu hakkında bir oyunu anlatıyordu. TED وكان الفلم مبنياً على دور رجلٍ يمثل شخصية رجل بزي امرأة تبحث عن الحب.
    Öğrencileri olarak bize sunduğu sevgiyi hâlâ hatırlıyorum. TED و أستطيع أن أتذكر فقط الحب الذي قدمته لنا نحن طلابها.
    Ve bu sevgiyi sohbet odalarımızda, kulüplerimizde, barlarımızda ve toplum merkezlerimizde öğrendik. TED كما تعلّمنا أن هذا الحب هو غرف الدردشة الخاصة بنا، في نوادينا وحاناتنا ومراكزنا الإجتماعية.
    Bunun yerine, ilerlemeye bir davet olduğunu anladım, çünkü beraberinde sevgiyi ve dahasına götürecek yolu barındırıyor. TED لاحظت أنه بدلاً من ذلك أنه دعوة للمضي قدماً لأنه في الحياة فإن الحب و الطريق لحب هائل
    Sizleri, bizi ve kendimizi, korkuyu ardımızda bırakmaya davet ediyorum; bizi korkutan şeyleri sahiplenip içindeki sevgiyi kucaklamaya. TED و لذلك أنا أدعوك أنت و نحن وكلنا للتقدم تجاه مخاوفنا لنعانق تلك الأشياء التي تخيفنا و لنجد الحب و سط كل ذلك
    dedi. Düşündüm ki Tanrım kürsüden sevgiyi mi hissetti? TED ففكرت، يا إلهي، لقد سمع الحب عبر منضدة المحكمة؟
    Arabayı düşüncelerimizin merkezindeki yerine geri koyduk ve sevgiyi de bence tam da sürecin merkezine. TED لقد وضعنا السيارة في قلب فكرنا, و وضعنا الحب, أعتقد, حقاً, مرة أخرى في مركز العملية كلها.
    Ama iş hakkında düşünmek bu sevgiyi öldürüyordu, kişisel hayatımı da öyle. TED ولكن اجتراره كان يدمّر هذا الحب وكان يدمر أيضًا حياتي الشخصية.
    Anahtar unsur, sabır, saygılı dürüstlük ve mesuliyet yoluyla güven geliştirmekti — ki bunların hepsi sağlam bir sevgiyi oluşturan unsurlardır. TED المكون الأساسي كان بناء الثقة من خلال الصبر، والصراحة التي يتخللها الاحترام والمساءلة وكل المكونات التي تعتبر من ضمن الحب الصارم.
    Bu isteği içimizden çıkarmamıza ve onun yerine sevgiyi koymamıza yardım et. Open Subtitles ساعدنا فى التخلص من هذه الشهوة و إستبدالها بالحب
    Bu güven ve sevgiyi kullanıp kimin için çalıştığını öğreneceksin. Open Subtitles وأنت ستأخذ تلك الثقة وذلك الحبّ و ستستعمله لتكتشف مع من هي تعمل
    Güneyli bir erkeğin köpeğine beslediği sevgiyi asla hafife almam. Open Subtitles أنا لم أقلل أبداً بحب الرجل الجنوبي لكلبه
    O çiçekteki toz, gerçek sevgiyi paylaşan kişileri buluşturmakla muktedirdir. Open Subtitles غبار تلك الزهرة يمتلك القدرة على لمّ شمل مَنْ يتشاركون حبّاً حقيقيّاً
    Çağdaş aşkla ilgili bu gözlem ışığında gelecek yıllarda sevgiyi, aşkı nasıl düşünebiliriz? TED وفي ضوء هذه الرؤية للحب المُعاصر كيف ستكون نظرتنا للحب في الأعوام القادمة؟
    İsteyeceğim ve ihtiyaç duyacağım tüm sevgiyi bana o veriyor. Open Subtitles هي تعطيني كل المحبة التي أشتهيها أو أحتاج إليها
    Ve ben bunu, başkaları için çok kültürlülüğü, sevgiyi, empatiyi ve merhameti kucaklayan insanlara borçluyum. TED وأنا أعزو هذا للأفراد الذين يحتضنون التعددية الثقافية، والحب والعطف والشفقة على الآخرين.
    Ancak, bundan daha ciddi olarak, bu, sevgiyi iletmemizin en basit yollarından biri. Open Subtitles لكن, بشكل أعمق اصبحت من ابسط الطرق في تواصلنا بالحُب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد