ويكيبيديا

    "seviyedeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المستوى
        
    • المستويات
        
    • بمستوى
        
    • رتبة
        
    • بمستويات
        
    Bireysel seviyedeki gerçek maalesef şu: utanılacak kadar şempanzelere benziyorum. TED إلا أن الحقيقة هي، وعلى المستوى الفردي، أنني وبشكلٍ محرجٍ مشابهٌ للشمبانزي.
    Bu seviyedeki bir şiddetin yenilemez olduğunu düşünebilirsiniz ama aslında sizin ve benim gibi insanlar için yenmesi gayet kolay. TED ربما تظن أن ذلك مستحيل، وأن ذلك العنف عند هذا المستوى لن يكون متحملًا، ولكن واقعيًا فإنه يمكن لأشخاص مثلك ومثلي تحمله.
    Demek istediğim, 10. seviyedeki paladini görüyorsunuz ve bu da 20. seviye paladin TED أعني أنك ترى هذا في "بالادين" المستوى ١٠ و هذا "بالادين" المستوى ٢٠
    Hayır, teller yüksek seviyedeki statik elektrik nedeniyle ısınmışlar, ...aynen morgdaki cesetler gibi. Open Subtitles لا، الشُعَيرات ساخنة بسبب المستويات الضخمة للتهمةِ المستقرّة الكهربائيةِ، مثل الأجسامِ في المشرحةِ.
    Bu seviyedeki bir bozulma ile DNA ayrıştırması yarın sabaha kadar sonuçlanmaz. Open Subtitles كما تعلم، بمستوى الإنحلال، استخلاص هذا الحمض لن يكون جاهزًا قبل غدًا صباحًا
    Yüksek seviyedeki antikoagülan, kan inceltici görevi gördü. Open Subtitles المستوى العالي من مضادات التخثر تتصرف مثل مجلط دموي
    Atomik seviyedeki herhangi bir şeyi anlamaya kalkıştığınızda, ancak sezgilerinizden uzak durabildiğiniz zaman kuantum mekaniğiyle ilerleme sağlayabilirsiniz. Open Subtitles اللحظة التى تريد أنت أن تفهم أى شىء فى المستوى الذرى غير حدسى كما هو
    Miğferler bu seviyedeki rock'n roll a dayanamaz. Open Subtitles الخوذات لا تستطيع التعامل مع هذا المستوى من الروك أند رول
    Dördüncü seviyedeki halkalar az önce çalıştılar. Open Subtitles الحلقات في المستوى الرابع قد نُشطت للتوّ
    Bu seviyedeki hastalar hücrelerde kendi iyilikleri için tutulurlar. Open Subtitles المرضى على هذا المستوى يتم حفظهم بخلايا حسب حالتهم الخاصة
    Peki, kimin bu kadar büyük seviyedeki uyuşturucu trafiği hakkında bilgisi vardır? Open Subtitles لذا من قد يكون لديه علم بهذا المستوى العالى ؟
    Bu keşiflerin hepsi doğanın en küçük ve en temel seviyedeki işleyiş şekli konusunda kökten yeni bir resmi çiziyordu. Open Subtitles هذه الاكتشافات جميعها كانت تغذي نحو صورة جديدة بشكل جذري للطريقة التي تعمل بها الطبيعة على المستوى الأصغر والأساسي جداً.
    Birinci seviyedeki bir istifçi, odadaki gazetelerin dağınıklığını görmezden gelir. Open Subtitles لمتكنز من المستوى الاول , ربما يعني تجاهل . كومة من الجرائد تتكدس داخل حجرة
    Bu seviyedeki çalışanlar için oldukça standart bir uygulama. Open Subtitles أمر طبيعي جداً، لأيّ أحد يطلب هذا النوع المستوى من التصاريح
    Bu seviyedeki bir motosiklet hemen hemen yerin üzerinde uçar. Open Subtitles الدراجات النارية في هذا المستوى عبارة عن محاكاة لآلة تحلق على الأرض
    2001 yılında düzenlediği cinayetlerde bu seviyedeki bir kasıt bulundu. Open Subtitles الان، هذا المستوى من سبق الاصرار كان موجودا ايضا فى جرائم القتل التى نظمتها فى 2001
    Ama ikimizde biliyoruz ki, bu sadece, yüksek seviyedeki uzaksal sebebin zıtlılığından kaynaklanıyor. Open Subtitles لكن كلانا يعرف أنه موجود فقط في المستويات العليا للأسباب الحقيقية المنافية للعقل
    Javadi, üst seviyedeki İran politikasını etkilemede gayet başarılı olduğunu kanıtladı. Open Subtitles جوادي المؤكدة نجاحا هائلا إلى التأثير الإيراني السياسات على أعلى المستويات.
    Bu seviyedeki bir bozulma ile DNA ayrıştırması yarın sabaha kadar sonuçlanmaz. Open Subtitles كما تعلم، بمستوى الإنحلال، استخلاص هذا الحمض لن يكون جاهزًا قبل غدًا صباحًا
    - En yüksek seviyedeki melekler. Altı kanatlı kutsal varlıklar. Open Subtitles أعلى رتبة في الجند السماوي كائنات سماوية تملك 6 أجنحة
    Bu mailler Colby'nin tehlikeli seviyedeki zehirlilikten haberi olduğuna ve sır olarak sakladığına işaret ediyor. Open Subtitles هذه الإيميلات توضح أن (كولبي) كان على دراية بمستويات التسمم الخطيرة و أبقاها سراً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد