Seni seviyorlar koca oğlan! Saygı görmen çok güzel, dostum. | Open Subtitles | إنهم يحبونك أيها الرجل الكبير سعيد لأرى الاحترام يا صديقي |
Mahkeme üyelerini izliyorum. Sana olumlu bakıyorlar. Seni seviyorlar. | Open Subtitles | أراقب أعضاء المحكمة إنهم يتجاوبون معك، يحبونك |
Pekala, bu mükemmel, Tru, çünkü bu işte beni seviyorlar. | Open Subtitles | أترين ، هذا عظيم لأنهم يحبونني في هذه الوظيفة |
İkimiz de kazanamadık. Birbirlerini eşit ölçüde seviyorlar. | Open Subtitles | لم يربح أحد منا يحبان بعضهما الآخر على حد سواء |
Ama çocukların seni seviyor. seviyorlar. | Open Subtitles | و لكن أولادك يحبوك، إنهم يحبوك |
Tahtayla kapatılmış pencereler, elektrik yok ama lağım bağlantısı var. Karanlığı seviyorlar. | Open Subtitles | النوافذ مغطاه بالألواح, لا كهرباء موصول بالبالوعات, و يحبونه مظلمً |
Yaşıyorlar biliyorum ve beni hâlâ seviyorlar. | Open Subtitles | اعرف انهم باقيين على قيد الحياة وانهم يحبوني |
Doğu Tennessee Devlet Koleji' nde sanırım mecaz kullanmayı seviyorlar. | Open Subtitles | أرى أنّهم يحبّون خلط الإستعارة في كليّة شرق تينيسي الأهلية |
Yoksa... Onu o kadar çok seviyorlar ki, köpek maması yemeye başladılar. | Open Subtitles | إنهم يحبونها بجنون ، لدرجة أنه بهذه الأيام نأكل من أكل الكلاب |
Şu aşağıdaki manyaklara bak. Seni seviyorlar. | Open Subtitles | انظر لهؤلاء المخابيل بالأسفل إنهم يحبونك |
Kampanyaya büyük katkısı olmuş birisin. Elbette davetlisin. Seni seviyorlar. | Open Subtitles | أنت متبرع مهم لذا أنت مدعو , إنهم يحبونك |
Bu benim doğum günüm, Kitty. Biliyorum. Seni seviyorlar ve doğum gününde eğlenmeni istiyorlar, tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | أعلم، لكنّهم يحبونك و يريدونك أن تمرح في عيد ميلادك مثلما أريد أنا. |
Tüm mütevaziliğiyle, bu insanlar gerçekten beni seviyorlar. | Open Subtitles | بكل تواضع، أقول لكم بأن هؤلاء الناس يحبونني حبًا صادقًا نقيًا |
Bankadan bir kredi daha çekeceğim. Beni çok seviyorlar nasılsa. | Open Subtitles | اهداء , أنا فقط أحمس الجمهور , انهم يحبونني |
Kızın adı Cressida, oğlanınki Troilus. Birbirlerini çok seviyorlar. | Open Subtitles | اسم الفتاة كريسيدا والفتي ترولس إنهما يحبان بعضهما جدا |
İyi bir anneleri var. İyiler. Seni seviyorlar. | Open Subtitles | لديهم أم جيدة، إنهم جيدون إنهم يحبوك |
Müşteriler böyle seviyorlar. Dolarları için daha çoğu. | Open Subtitles | الزبائن يحبونه هكذا زيادة أكثر لدولاراتهم |
İnsanların beni sevmediğini düşünüyorum. Hikayemi seviyorlar. | Open Subtitles | لا اظن ان الناس يحبوني انهم يحبون قصصي فقط |
Görünüşe göre insanlar kendinden çirkin, bira satan adamları seviyorlar. | Open Subtitles | تبيّن، أنّ الرجال يحبّون رجالا يبدون أسوء منهم يبيعونهم جعّة |
Ya da daha fazlası. İnsanlar bu şirkete bayılıyorlar ve bu çok iyi. Ve biliyor musunuz? Bunu seviyorlar. | TED | الناس يعشقون الشركة وأنها أفضل، أتعرف؟ إنهم يحبونها. |
Seninkini sevmiyorlar. Benimkini seviyorlar ve bunu bilmiyorlar bile. | Open Subtitles | لم يحبوا هرائك، أحبوا هرائي وهم لا يعلمون حتى |
Yani herkes burada çünkü seni seviyorlar. | Open Subtitles | أعني, الجميع هنا لأنهم يحبونكِ |
Beni olduğum halimle, güçlerimle seviyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يحبّونني على ما أنا عليه ومِنْ ضمنها قدراتي |
Senin kadar popüler olan birisine insanların her zaman söylemediğini biliyorum bilirsin işte, gerçeği çünkü oturdukları yeri seviyorlar. | Open Subtitles | وأعرف أن شهرتك لا تجعل الناس يخبروك أشياء مثل الحقيقة لأنهم معجبون بكم |
Çocuklar daha önce hiç görmedikleri balıkları görmeyi seviyorlar aynı keşfetme heyecanı Richard Pyle gibi birçok bilim adamını harekete geçirir. | Open Subtitles | الأطفال أحبوا سمك البقعة هذا الذي هم أبدا ما رأوه من قبل ذلك الإكتشاف نفسه يوصل العديد من العالماء |
Ve müşterilerimiz, havalı isimlerimizi, garip oyuncaklarımızı seviyorlar. | Open Subtitles | وزبائننا، نوعًا ما يُحبّون بأنّنا لدينا أسماء رائعة، ألعاب غريبة |
Görüyorsun ya, bizi seviyorlar, Fransızlar bizi seviyor. | Open Subtitles | أترى؟ إنهم يحبوننا بشدة، هؤلاء الفرنسيون |