| Evet,ama bu tip adamlar bazen seyircilerin arasına mikrofonlar yerleştirirler. | Open Subtitles | نعم ، باستثناء أن هؤلاء الناس يضعون مايكروفونات بين الجمهور |
| Eğer bir çözüm bulamazsam, seyircilerin önünde adımı çağıracağını söyledin. | Open Subtitles | قلت بأنه إن لم أجد حلاً ستصرخ بإسمي أمام الجمهور |
| Eğer bir çözüm bulamazsam, seyircilerin önünde adımı çağıracağını söyledin. | Open Subtitles | قلت بأنه إن لم أجد حلاً ستصرخ بإسمي أمام الجمهور |
| Benim önümde dans edemezsen, seyircilerin önünde nasıI dans edeceksin? | Open Subtitles | إذا لم تكن تستطيع الرقص أمامي إذاً كيف ستكون قادراً على الرقص أمام المشاهدين ؟ |
| seyircilerin dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için neler yapabileceğine dair birkaç düşünce daha. | TED | لذلك، إليكم بعض الأفكار الختامية حول ما يستطيع الجماهير عمله لجعل العالم أفضل مكانًا. |
| Ya da canlı yayında seyircilerin karşısında canınızın çektiğini yemenizin kendinizi daha iyi hissetmenizi sağladığını mı kanıtlasaydım? | TED | او هل اوافق على ان اشرح في شاشات التلفزيون امام جمهور حي ان مأكولات الراحة فعلا تسبب الراحة النفسية؟ |
| Şimdi,siz tüm seyircilerin alt çenesini öne doğru itmesini rica ediyorum, | TED | اريد من كل الحضور ان يدفعوا بذقونهم للأمام، |
| seyircilerin hepsinin izci olduğunu biliyordum bu yüzden mükemmel bir performans sergilemeliydim. | Open Subtitles | علمت أن الجمهور من الكشافة لذا كان على أدائي أن يكون مثالياً |
| O günler oldukça eğlenceliydi, ve seyircilerin içindeki sizlerden bazıları benim müşterilerimdi. | TED | وبهذا فقد كانت هناك الكثير من المتعة في تلك الأيام، وبعض من بين الجمهور الآن كانوا عملاء لدي. |
| Sihirbazların, seyircilerin düşünce şeklini kasıtlı olarak değiştirdiklerini söyledi. | TED | قال إن السحرة يستغلون بتعمد الطريقة التي يفكر بها الجمهور |
| Aralarında ilişki bulamayacağınız insanların arasında ilişki buluyorsunuz ve seyircilerin suratına bakarak konser yaratabiliyorsunuz. | TED | لذا فإنه يمكنك أن تربط بين أناسٍ ليس بينهم أي صلة، ويمكنك أيضا إنشاء حفلات موسيقية بالنظر إلى وجوه الجمهور. |
| seyircilerin büyüklüğüne göre ölçeklenmiş bir amfi tiyatro şeklinde, sahnedeki birinin algıladığı büyüklükte. | TED | على هيئة مدرج الذي حجمه يمثل حجم الجمهور كما يبدو لشخص من على المسرح. |
| Örneğin, kendiliğinden senkronizasyon, seyircilerin alkışlaması ve tüm alkışın hep beraber bir anda başlaması veya ateş böceklerinin beraber parlaması gibi. | TED | فمثلاً، التزامن العشوائي كيف أن الجمهور يصفق وفجأة يبدأ الكل بالتصفيق معا وأن يومض الناموس المضئ معاً |
| Görsel efektlerde en zor şeylerden biri seyircilerin gerçek gibi kabul edecekleri inandırıcı, dijital insanlar yapmak. | TED | وفي هذا المجال، واحدة من أصعب الأشياء هي صناعة بشر رقميين واقعيين يتقبلهم الجمهور كبشر حقيقيين. |
| Bu operalar ilk yapıldıklarında, seyircilerin arasındaki insanlar birbirleriyle bağırarak konuşurlardı. | TED | كان الجمهور في دور الأوبرا تلك بعد بنائها، كانوا يصيحون في أوجه بعضهم البعض. |
| seyircilerin arasında olmayı ve mütevâzi sanatımın bir sır olarak kalmasını yeğlerim. | Open Subtitles | فإنني أفضل أن أكون من ضمن الجمهور وأن أجعل من فني ينمو بسرية |
| seyircilerin arasında oturan babasına kupalarını verdiği görüntüyle. | Open Subtitles | الواقف بين الجمهور على الخطوط الجانبية وتايجر يقدم له الجوائز |
| seyircilerin filmi izlerkenki tepkilerine bakalım. | Open Subtitles | سنشاهد شريط المشاهدين وهم يشاهدون الفيلم |
| Bizim türümüz asla seyircilerin arasında oturmamalı. | Open Subtitles | إن أمثالنا لا يجب أبدا عليهم الجلوس بمقاعد الجماهير |
| Aslında teknolojik örnek gösteriler yapmamalıyım, yani seyircilerin önünde yapmamalıyım. Yani, nasıl desem? | TED | علي ان اعلم ان لا اعمل تجارب تكنلوجية امام جمهور, ذلك سيكون ذلك سخيفا. |
| Hadi ama! seyircilerin arasında bir politikacı olmalı! | TED | هيا، يجب أن يكون هناك سياسي واحد في الحضور في مكان ما. |
| Heyecanlı bir şeyler olmasın diye dua ettim çünkü seyircilerin çok gürültü yaparak seni uyandırmasını istemedim. | Open Subtitles | ولكنكي شعرتي بالنوم في دورتي ظللت أتمنى ألا يحدث شيء ممتع لأنني لم أرد من الحشد الصراخ |
| Şu an bu görkemli galibiyet için, seyircilerin var. | Open Subtitles | هل كان لديك جمهورك هذا الصباح وكان عندك من تستهدفه |
| seyircilerin, feodal lordların ve hocalar tarafındanda kabul edildi. | Open Subtitles | حتى المشاهدون وحكام الدول والمشرفين على الامتحان وافقوا على ذلك |
| Ve tabi bütün seyircilerin de... | Open Subtitles | وأىّ شخص فى هذه الصاله سيخبركم بذلك |