Sihirbazlık işinde, flaş çakmak her zaman iyidir. seyirciyi bir güzel şaşırtır. | Open Subtitles | بأعمال الإستعراض المفرقعات تكون مفيدة جداً لأن دائماً ما تثير إعجاب الجمهور |
seyirciyi bir şeye ikna etmeye çalışan bir politikacıyı düşünebiliriz. | TED | يمكننا أن نفكر بسياسي يحاول أن يقدِّم موقف، يحاول أن يقنع الجمهور بشيء. |
Öğretme becerilerine sahip olan ve seyirciyi olaya dahil edebilen kişiler öğretmenlik lisansının ne olduğunu bile bilmiyorlar. | TED | من لديهم مهارات التدريس وإشراك الجمهور لا يعرفون ما تعنيه شهادة مدرّس حتى. |
Alabildiğimiz kadar seyirciyi ve personeli göz altına aldık. | Open Subtitles | حجزنا ما إستطعنا العديد من المتفرجين والموظّفون |
Çünkü ben onlara çaresizce aradıkları seyirciyi başkalarının kanlarında aradıkları itibarı verdim. | Open Subtitles | لأني قدمت لهم المشاهدين الذين هم بحاجة إليهم، التقدير الذي حصلوا عليه بدماء الآخرين |
İnanılmaz dünyalar, inanılmaz faaliyetler, seyirciyi sarsan şeyler yaratabilir. | TED | يمكنها أن تخلق عوالم لا تصدق، حركة لا تصدق، أشياء يراها الجمهور متنافرة. |
Bu yüzden, her zaman belirli bir seyirci türündense kendimi memnun etmek için yazarım, çünkü seyirciyi, kendinizi bildiğiniz gibi bilemezsiniz. | TED | لذلك، دائمًا ما أكتب لأرضي نفسي، وليس لإرضاء نوع معين من الجمهور، لأنك لا تعرف الجمهور كما تعرف نفسك. |
Bunlar sadece konuşma. seyirciyi kaybederiz. | Open Subtitles | انه مجرد كلام سنفقد متعة المشاهدة من قبل الجمهور |
seyirciyi dinle. Onları avuçlarının içine almışlar. | Open Subtitles | استمع إلى الجمهور ، لقد استحوذوا عليهم فى راحة يدهم |
Ama seyirciyi nasıl çekeceğini iyi biliyordu. Bütün numaraları biliyordu. | Open Subtitles | علي أن أخبركم أنه كان يعرف كيف يجتذب الجمهور,كان يعرف جميع الزوايا اللعينة |
seyirciyi avucunun içine almaya bayılıyorum, onlar orada rahat rahat otururken. | Open Subtitles | أحب أن أجعل الجمهور في كف يدي وأجعلهم يرتاحون |
Bu işte hem seyirciyi hem de aktrisleri pohpohlarız. | Open Subtitles | في هذا العمل نحن نغري كلاً من الجمهور والممثلات |
seyirciyi sahnenin altında selamlarken eğleniyor mu? | Open Subtitles | و هل يستمتع بتصفيق الجمهور و هو اسفل المسرح ؟ |
Eğer alçak gönüllülükle oynarsanız seyirciyi şaşırtırsınız. | Open Subtitles | يمكن أن يجعل الجمهور يستسلم إليك بالكامل |
Ilk olarak gosterinin tarzini degistirelim diyorum. Ikinci olarak da seyirciyi degistirirdim ben olsam. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر بتغيير أسلوب العرض ونوع الجمهور أيضاً |
İlk olarak gösterinin tarzını değiştirelim diyorum. Ve ikinci olarak da ben olsam seyirciyi değiştirirdim. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر بتغيير أسلوب العرض ونوع الجمهور أيضاً |
Gerçek filmler, seyirciyi düşünmeye zorlayan filmlerdir. | Open Subtitles | الافلام الحقيقية تلك التي ترغم الجمهور على الاعتقاد |
Sonunda, hayal ettiğin gibi seyirciyi tutsak edebileceksin. | Open Subtitles | ستحصل اخيرا على الجمهور الأسير الذي حلمت به دائما |
Bir grup seyirciyi dava etmene izin veremem. | Open Subtitles | انا لا اريدك اقناع مجموعة من المتفرجين |
Dumanı ekranın dışına çıkartarak seyirciyi olaya dahil etmek istemiştim. | Open Subtitles | أنا أريد أن أورط المشاهدين فى مضمون الفيلم بأن أكسر الحاجز بين المشاهد والفيلم |
Ama o, suçlamaları yapsın diye seyirciyi kullanıyor. | Open Subtitles | لقد ترك الحكم للجمهور وبالطبع، هو من دفع لكل المحرضين. |