"seyirciyi" - Traduction Turc en Arabe

• الجمهور
• المتفرجين
• المشاهدين
• للجمهور

Sihirbazlık işinde, flaş çakmak her zaman iyidir. seyirciyi bir güzel şaşırtır.
بأعمال الإستعراض المفرقعات تكون مفيدة جداً لأن دائماً ما تثير إعجاب الجمهور

seyirciyi bir şeye ikna etmeye çalışan bir politikacıyı düşünebiliriz.
يمكننا أن نفكر بسياسي يحاول أن يقدِّم موقف، يحاول أن يقنع الجمهور بشيء.

Öğretme becerilerine sahip olan ve seyirciyi olaya dahil edebilen kişiler öğretmenlik lisansının ne olduğunu bile bilmiyorlar.
من لديهم مهارات التدريس وإشراك الجمهور لا يعرفون ما تعنيه شهادة مدرّس حتى.

Alabildiğimiz kadar seyirciyi ve personeli göz altına aldık.
حجزنا ما إستطعنا العديد من المتفرجين والموظّفون

Çünkü ben onlara çaresizce aradıkları seyirciyi başkalarının kanlarında aradıkları itibarı verdim.
لأني قدمت لهم المشاهدين الذين هم بحاجة إليهم، التقدير الذي حصلوا عليه بدماء الآخرين

İnanılmaz dünyalar, inanılmaz faaliyetler, seyirciyi sarsan şeyler yaratabilir.
يمكنها أن تخلق عوالم لا تصدق، حركة لا تصدق، أشياء يراها الجمهور متنافرة.

Bu yüzden, her zaman belirli bir seyirci türündense kendimi memnun etmek için yazarım, çünkü seyirciyi, kendinizi bildiğiniz gibi bilemezsiniz.
لذلك، دائمًا ما أكتب لأرضي نفسي، وليس لإرضاء نوع معين من الجمهور، لأنك لا تعرف الجمهور كما تعرف نفسك.

Bunlar sadece konuşma. seyirciyi kaybederiz.
انه مجرد كلام سنفقد متعة المشاهدة من قبل الجمهور

seyirciyi dinle. Onları avuçlarının içine almışlar.
استمع إلى الجمهور ، لقد استحوذوا عليهم فى راحة يدهم

Ama seyirciyi nasıl çekeceğini iyi biliyordu. Bütün numaraları biliyordu.
علي أن أخبركم أنه كان يعرف كيف يجتذب الجمهور,كان يعرف جميع الزوايا اللعينة

seyirciyi avucunun içine almaya bayılıyorum, onlar orada rahat rahat otururken.
أحب أن أجعل الجمهور في كف يدي وأجعلهم يرتاحون

Bu işte hem seyirciyi hem de aktrisleri pohpohlarız.
في هذا العمل نحن نغري كلاً من الجمهور والممثلات

seyirciyi sahnenin altında selamlarken eğleniyor mu?
و هل يستمتع بتصفيق الجمهور و هو اسفل المسرح ؟

Eğer alçak gönüllülükle oynarsanız seyirciyi şaşırtırsınız.
يمكن أن يجعل الجمهور يستسلم إليك بالكامل

Ilk olarak gosterinin tarzini degistirelim diyorum. Ikinci olarak da seyirciyi degistirirdim ben olsam.
كنتُ أفكّر بتغيير أسلوب العرض ونوع الجمهور أيضاً

İlk olarak gösterinin tarzını değiştirelim diyorum. Ve ikinci olarak da ben olsam seyirciyi değiştirirdim.
كنتُ أفكّر بتغيير أسلوب العرض ونوع الجمهور أيضاً

Gerçek filmler, seyirciyi düşünmeye zorlayan filmlerdir.
الافلام الحقيقية تلك التي ترغم الجمهور على الاعتقاد

Sonunda, hayal ettiğin gibi seyirciyi tutsak edebileceksin.
ستحصل اخيرا على الجمهور الأسير الذي حلمت به دائما

Bir grup seyirciyi dava etmene izin veremem.
انا لا اريدك اقناع مجموعة من المتفرجين

Dumanı ekranın dışına çıkartarak seyirciyi olaya dahil etmek istemiştim.
أنا أريد أن أورط المشاهدين فى مضمون الفيلم بأن أكسر الحاجز بين المشاهد والفيلم

Ama o, suçlamaları yapsın diye seyirciyi kullanıyor.
لقد ترك الحكم للجمهور وبالطبع، هو من دفع لكل المحرضين.