ويكيبيديا

    "sidney'" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في سيدني
        
    • سدني
        
    • سيدنى
        
    Sidney'de genç Müslüman bir adam akıl hocasının yardımıyla Bankstown'da bir şair atışması başlattı ve şimdi büyük bir olaya dönüştü. TED شاب مسلم في سيدني انتهى به المطاف باستعمال مساعدة معلمه من بدء مجموعة شعرية للصلام في بانكستاون وهي كبيرة جدا الآن.
    Treehugger, Sidney'de Grumpy Sailor and Finch ile şu an üzerinde çalıştığımız bir proje. TED معانق الشجرة هو مشروع نعمل عليه بمعية مع غرمبي سيلر وفينتش للتجهيزات، هنا في سيدني.
    Kulüpteki o gece, Sidney'deki diğer kulüplerdekine kıyasla en uzun süren gece olmuştu. Sonrasında Avustralya'nın en büyük müzik festivalinde DJ'lik yaptık. TED أصبحت تلك الليلة أطول ليلة نادٍ أسبوعية في سيدني. وصرنا كمنسقي موسيقى نعزف في أكبر المهرجات الموسيقية الأسترالية.
    Bundan sonra Sidney'deyiz. - Bununla ne demek istiyorsun? Open Subtitles المرحلة الثانية تكون سدني ماذا تعني بهذا ؟
    Sen benden kariyerimi, ailemi arkadaşlarımı, bırakmamı istiyorsun ve seninle Sidney'e gelmemi, doğru mu? Open Subtitles تريدني أن أترك عملي و عائلتي وأصدقائي وأذهب معك إلى سدني ، صحيح ؟
    Evet Sidney, Bay Friendly ararsa yokum. - Bugün mü? Open Subtitles اجل سيدنى لو اتصل السيد فرندلى انا لست موجودا
    Götürdükleri Sidney Prescott değil mi? Open Subtitles أعذرنى أهذه سيدنى بريسكوت التى يأخذونها هناك؟
    Yeni kulübünü Sidney'de açacak ve onunla oraya gitmemi istiyor. Open Subtitles وسوف يفتتح نادي جديد في سيدني ويريد مني الذهاب معه الى هناك
    En genişinin Sidney'de bir deposu var. Şimdi oraya doğru gidiyoruz. Open Subtitles أكبر مُشتري لديه مخزن في "سيدني" نحن متجهون إلى هناك الآن
    Ama bu daire Sidney'in gün batımını görüyor. Open Subtitles لكن هذه الشقة يمكنك من خلالها رؤية غروب الشمس في سيدني
    Senin yaşlarındayken annemle birlikte Sidney'de yaşıyordum. Open Subtitles عندما كنت عن عمرك كنت أعيش في سيدني مع أمي، وجدتك
    Kısa süre sonra Avustralya'ya gideceğimizi öğrendik. Bu, Sidney Olimpiyatları sırasındaydı. İnsanlar dünyanın sonuna gidiyorsunuz Avustralya'dan ilerde gidecek yer yok diyorlardı. TED قريبا جدا، وجدنا أننا قادمون إلى أستراليا، و كان هذا في وقت الألعاب الأولمبية في سيدني و قال الناس أننا ذاهبون الى نهاية العالم، لم يكن هناك مكان للذهاب اليه بعد أستراليا.
    Sidney'de bir kafedeki terörist saldırısında adam içeri bir tüfek ve bir iPad ile girmişti, TED عندما وقع سطو كافيتريا في سيدني من قبل إرهابي، ذهب إلى هناك حاملا بندقيه ...
    Ancak şimdi Sidney'deki Jim Watts'a bağlanalım. - Pekala Jim. Open Subtitles لكن الان , دعونا نذهب إلى جيم واتس في سدني , موافق , جيم
    Polis bulunan aracın Sidney'in önde gelen iş adamlarından birisi olan ve iki gün önce vurularak öldürülen Eddi Ho'nun kız kardeşine ait olduğunu düşünüyor. Open Subtitles الشرطةيعتقدونعلامةالسيارة تعود السيارة الى ابنت رجل اعمال رائده في سدني إديهو,الذياسقطمسدس قبل يومين.
    Federaller Sidney'in Çin Mahallesi'ndeki liderlerden birisi olan ve gece kulübü sahibi Angie Ho'ya ulaştılar. Open Subtitles الوكالاتالفدراليةقلقه من أجل انجي هو, مدير النادي الليلي في سدني
    Sidney'nin de onlardan biri olduğuna inanıyorum ama yalnız değil. Open Subtitles انا اظن ان سدني واحد منهم وهوه ليس الوحيد
    - Sonra Sidney'e bağlanacağız. Jim, sendeyiz. Open Subtitles ثم نحن ذاهبون إلى سدني , جيم , ستصل
    Birinci konteyner Sidney Sanayi Bölgesi'nde. Open Subtitles حاوية 1 كانت في سدني المنطقة الصناعية.
    Sidney dün gece de odasına girdiğini söyledi. Open Subtitles سيدنى قالت أنك تسلقت نافذتها الليلة الماضية أيضاً
    Sidney, Casey ve Steve'i öldürmüş olamaz mı? Open Subtitles ماذا أذا كانت سيدنى هى من قتلت كاسى وستيف؟
    Sidney'in babası Neil Prescott'un konuşmalarının listesi. Open Subtitles هذه المكالمات تنتسب لنيل بريسكوت والد سيدنى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد