15 yaşındaydım. Oraya sigara içmeye giderdik. | Open Subtitles | كنت في الـ15 من العمر كنت أذهب إلى هناك للتدخين |
Sokakta sigara içen insanlarla karşılaştım ben de onları sigara içmeye daireme çağırdım. | Open Subtitles | التقيت ببعض المدخنين بالشارع فدعوتهم إلى شقتي للتدخين. |
Sokakta sigara içen insanlarla karşılaştım ben de onları sigara içmeye daireme çağırdım. | Open Subtitles | التقيت ببعض المدخنين بالشارع فدعوتهم إلى شقتي للتدخين. |
İnsanlar et yerken, ben bunu biraz sigara içmeye benzetiyorum. | Open Subtitles | عندما يتناول الناس اللحم، أعتقد أن ذلك يشبه قليلا التدخين. |
Küresel olarak, her gün, tahmini 100.000 çocuk sigara içmeye başlıyor. | TED | على الصعيد العالمي، كل يوم، من المتوقع أن يبدأ 100,000 طفل في التدخين. |
Son kez sigara içmeye çıktığında iplerden kurtulup kaçtım. | Open Subtitles | لذا أخر مرة خرج لتدخين سيجارة لقد خرجت و هربت |
Daha şimdiden teneffüste sigara içmeye can atıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم بالفعل تفكرون بالتدخين فى الأستراحة. |
Etrafı koklasın, kolaçan etsin diye köpeği bıraktım. Ben de sigara içmeye çıktım. | Open Subtitles | تركت الكلب بالداخل وخرجت لأدخن سيجارة |
Sen ve ben, buradan sigara içmeye gider gibi çıkacağız. | Open Subtitles | أنا وأنت سنخرج من هنا كأننا خارجون للتدخين |
Uzayın derinliklerindeyiz. sigara içmeye dışarı çıkmadılar ya. | Open Subtitles | حسناً، نحن في أعماق الفضاء، فلابد أنهم لم يذهبوا للتدخين خلسة |
Uzayın derinliklerindeyiz. sigara içmeye dışarı çıkmadılar ya. | Open Subtitles | حسناً، نحن في أعماق الفضاء، فلابد أنهم لم يذهبوا للتدخين خلسة |
Arka çıkış kapısı, insanların sigara içmeye gittiği yer açık mı? | Open Subtitles | الباب الخلفي حيث يذهب الناس للتدخين هل هو مفتوح |
Benzine bulanmış hâldeyken sigara içmeye çalışıp üzerine bir de dirseğini sakatlamayı başarmış. | Open Subtitles | لقد قام بكسر مرفقه بعد أن أشعل في نفسه النار عندما خرج للتدخين وهو مغطًا بالبنزين. |
Lisedeyken herkes buraya sigara içmeye gelirdi. | Open Subtitles | في الثانوية ، الجميع يأتي إلى هنا للتدخين |
Müzik dinlemek istemeyenler sigara içmeye çıkabilir. | Open Subtitles | ومن لا يهتم بالموسيقى يستطيع الذهاب الى حجرة التدخين |
İznim olmadan sigara içmeye nasıl cürret edersin? | Open Subtitles | كيف تجرؤ على التدخين في وجودي بدون إذني؟ |
Çok üzgünüm. sigara içmeye çıkıyordum da. | Open Subtitles | انا اسفة , كنت اريد الخروج من اجل التدخين |
Prensesin sigara içmeye hakkının olduğunu destekleyen hayalet ve gulyabanilerle ilgili hikâyeler. | Open Subtitles | عن الاشباح والاقزام يدعمون الاميرة في التدخين |
Dışarısı soğuk, ben de sigara içmeye gidiyorum. Günaydın. | Open Subtitles | الجو بارد، وأنا خارجة لتدخين سيجارة |
Amerikalılar sigara içmeye izin vermiyordu ancak sıradakiler içiyordu. | Open Subtitles | بالطبع لم يكن مسموحاً بالتدخين بالداخل فوقف الأمريكان يدخنـون اثنـاء انتظارهم فـى الطابـور |
Etrafı koklasın, kolaçan etsin diye köpeği bıraktım. Ben de sigara içmeye çıktım. | Open Subtitles | تركت الكلب بالداخل وخرجت لأدخن سيجارة |
Şimdiye kadar tek bildiğim, bizimki dışarıya sigara içmeye çıkmış sonra adam birden üzerine atlamış. | Open Subtitles | كل ما أعلم حتى الآن أنه خرج ليدخن والرجل هجم عليه |
Kesinlikle dışarı sigara içmeye gitmemiştir çünkü bundan ne kadar nefret ettiğimi biliyor. | Open Subtitles | حسناً ، هي بالتاكيد ليست بالخارج لتدخن سيجارة لانها تعرف كم اكره ذلك |
- Hayır, büyükannene sigara içmeye çıktığımı söyledim. | Open Subtitles | - لا ، أخبرت جدتك - أنني ذاهب للخارج من أجل سيجارة |