İlk olarak, sigortamız vardı ve şu an Sigortanın ne kadar önemli olduğu bariz. | TED | أحد الأشياء التي ساعدت أننا كان نتمتع بتأمين، وربما تكون فكرة التأمين تلك مهمة للغاية في هكهذا موقف. |
Sigortanın zamlı ödemesi var. | Open Subtitles | لأن علينا دفع فاتورة التأمين الشاملة إنه وقت النعمة |
Hey, şifreleri biliyorsun değil mi? Sigortanın yeri. | Open Subtitles | أنّكِ تعرفين كلمة مرور بطاقات التأمين، وعميل التأمين وما شابة. |
Sigortanın karşılayacağını ve acelen olduğunu söylemeliydin. | Open Subtitles | كان عليك القول لهم بأن التأمين سوف يتكفّل في الأمر |
Sağlık Sigortanın günü dolmuş çünkü geçen sene yeterince çalışmamışsın. | Open Subtitles | يقولون أن تأمينك الصحي قد إنتهى لأنك لم تعمل بشكل كافٍ السنة الماضية |
Az önce Sigortanın fizik tedaviyi ödemeyeceğini öğrendik. | Open Subtitles | اكتشفنا للتوّ أن التأمين لن يدفع تكاليف العلاج الطبيعي. |
Çünkü yeterince çalıştın mı, tek düşüneceğin şey maaşının ne zaman artacağı, tatil gününün ne kadar olduğu ve sağlık Sigortanın, nasıl bok bir işte çalışıyorsan çalış, kalbinin atmasını sağlayacak kolesterol ilaçlarını ödeyip ödemeyeceği olur. | Open Subtitles | لأن كل ماستأخذة هناك هو ماستحافظ وتهتم لأجلة عندما تزداد دفعاتك تزداد أجازاتك واذا كان التأمين سوف يدفع لعلاجك |
Yoğun bakımda ama Sigortanın hepsini karşılamadığını söylediler. | Open Subtitles | الغرفة مكيفة لكنهم يقولون ان التأمين يكون على الغرف الغير مكيفة |
Sigortanın diyalizimin bir kısmını ödediğini fark ettim. | Open Subtitles | لقد وصلني إشعار هذا التأمين الخاص بي وهو يغطي دفعات جزئية من غسل الكلى خاصتي. |
Hazır burdayken Sigortanın kapsadığı... bir kaç operasyan yaptırabilir mi? | Open Subtitles | مذ أنها هنا بالفعل ألا يوجد شىء تفعله ويسدد التأمين ثمنه؟ |
Hasta Sorumluluğu. Sigortanın karşılamadığı işlemler için. | Open Subtitles | مسؤولية المريض، إنه جزء من تكاليف العملية حيث إنّ التأمين لا يغطى جميع تكاليف المستشفى. |
Sigortanın tutumunu biliyorsun. Tüm bürokrasi ve izinler. | Open Subtitles | تعلم، كيف يعمل التأمين لذلك كل الروتين والأوراق |
Sigortanın bana ödemesi o. Paramı geri almam lazım. | Open Subtitles | إنها من تسوية التأمين علي أن أستعيد مالي |
-Finans işindeyim. Sigortanın bir çeşidi. | Open Subtitles | -حسنا، أنا في مجال التمويل، وهذا شكلاً من أشكال التأمين |
Sigortanın telafi rakamını hazırlamasını bekleyeceğim. | Open Subtitles | إنتظر أن يخرج التأمين برقم لوحة |
Ama hepimiz biliyoruz ki her sigorta poliçesinin arkasında ve o poliçeyi sigorta eden mükerrer Sigortanın arkasında bir satış temsilcisi vardır. | Open Subtitles | كلنا نعلم أن خلف كل بوليصة تأمين ...و بوليصة إعادة التأمين التي تغطي تلك البوليصة هناك بائع |
Sigortanın ödeyeceği para bir milyon dolar. | Open Subtitles | تعويضات التأمين تساوي مليون دولار -حسناً |
İyi yanı ucuz olması, kötü yanı Sigortanın karşılamayacak olması. | Open Subtitles | لأن شركة التأمين لن تدفع ثمنه |
Sakın yapma! , Hayat Sigortanın süresi birkaç hafta önce doldu. | Open Subtitles | لا تنتحري ، تأمينك على الحياة إنتهى منذ أسبوع |
Ama Sigortanın ameliyatı karşılamayacağı doğru. | Open Subtitles | لكنّك محق بخصوص أنَ تأمينك لن يغطّي جراحتك |
Sağlık Sigortanın görme ile ilgili kısmını kaldırıyorum. | Open Subtitles | سألغي قسم النظر من وثيقة تأمينك |