Bizim gezegenimizi savunmak için bize verilen iyon toplarının yerine kullanılacak silah bu. | Open Subtitles | يجب أن يكون كذلك. هذا السلاح الذي سيحل محل مدافع الأيون للدفاع عن كوكبنا |
Nichols'ı öldürdüğün silah bu mu? | Open Subtitles | أراد فقط الابتعاد عن السجن هذا السلاح الذي قتلته به ؟ |
Teğmeni öldüren silah bu ayrıca bugün ateşlenmiş. | Open Subtitles | إنه نفس السلاح الذي قتل الملازم و أطلق النار على مرأه التجميل اليوم |
- Karavanında buldukları silah bu. | Open Subtitles | هذا. هذا المسدس الذي عثروا عليهِ بالمقطورة. |
Onu öldüren silah bu, bunlar da kovanlar. | Open Subtitles | هذا المسدس الذى قتله وهذه هى الرصاصات |
- Kullandığım silah bu, karşılaştırma için balistiğe gönder. - Peki, efendim. | Open Subtitles | هذا هو المسدس الذى استخدمته ارسله الى قسم المقذوفات للمطابقة |
Şu anda Card'a karşı kullanabileceğimiz tek silah bu adam, ama onu Miami'ye canlı götürmeliyiz. | Open Subtitles | في الوقت الحالي هذا الرجل هو السلاح الوحيد ضد كارد لكن علينا أن نعيده إلى ميامي على قيد الحياة |
Cindy Castiano'nun ölümüne sebep olan silah bu. | Open Subtitles | هذا السلاح الذي قتل " سيندي " ولكن |
Öldürücü bir silah bu, yaklaşmayın. | Open Subtitles | هذا السلاح مميت.. ابقوا بعيدا |
Ne biçim bir silah bu? | Open Subtitles | ما نوع هذا السلاح بحق الجحيم؟ |
Aradığımız silah bu değil. | Open Subtitles | ليس السلاح الذي نبحث عنه |
Aradığınız silah bu değil. | Open Subtitles | ليس السلاح الذي تبحثون عنه |
- Oğlunu öldürürken kullandığın silah bu mu? | Open Subtitles | هل هذا المسدس الذي استخدمته لتقتل ابنك؟ |
Ama silah bu, | Open Subtitles | لكن هذا المسدس هنا، |
Evet,Claire'ın vurulduğu silah bu. | Open Subtitles | (أجل, هذا المسدس الذي أطلق على (كلير |
Otelde gördüğün silah bu muydu? | Open Subtitles | هل هذا هو المسدس الذى رايته فى الفندق ؟ |
Asıl önemlisi elimizdeki tek silah bu... ..ve sadece üç mermi kaldı. | Open Subtitles | إن هذا هو السلاح الوحيد و جلّ ما تبقى لنا هو 3 طلقات |