silah seslerini duydum. Silahımı kaptım ve dışarı çıktım. Yardımı olur diye düşündüm. | Open Subtitles | سمعت إطلاق النار ، فاحضرت مسدسي ، وهرعت للخارج ظننت اني كنت اساعد |
Öyle olsaydı silah seslerini daha önceden duyardık. | Open Subtitles | لم يحدث ذلك , كنا سنسمع إطلاق النار قبل ذلك |
Onları oyalayabilirim, ama silah seslerini duyarlarsa işimiz zor. | Open Subtitles | يمكنت أن اؤخرهم لكن لَيسَ إذا سمعوا الطلقات النارية |
42 sene önceydi, ve silah seslerini hala hatırlıyorum | Open Subtitles | لقد كان قبل 42 سنة، وما زلت أسمع صوت الطلقات النارية |
Belki birileri silah seslerini duymuştur ve bakmaya gelirler. | Open Subtitles | ربما سمع أحدهم صوت الرصاص وسيأتى لتفقد الأمر |
Haydi gidelim, çabuk. Birileri silah seslerini duymuş olabilir. | Open Subtitles | هيا بنا , بسرعة لابد أن أحدهم سمع صوت الطلقات |
Afrika Tasarım Merkezi'ne katılmak için başvurduğunda, mülakat telefonunun arka planındaki silah seslerini duyabiliyorduk. | TED | في الوقت الذي كان يقدم فيه للانضمام إلى مركز التصميم الافريقي، كان نسمع طلقات نارية في خلفية مكالمة مقابلته. |
Kadın telefonda ona bağırırken silah seslerini ve ardından kaza sesini duymuş. | Open Subtitles | كانت تصرخ فيه على الهاتف عندما سمعت صوت الطلق الناري الذي إتبعه الحادث |
O zaman silah seslerini önce duyardık. | Open Subtitles | لم يحدث ذلك , كنا سنسمع إطلاق النار قبل ذلك |
Yani silah seslerini duyduğunda 2 blok ötedeydin. | Open Subtitles | إذن، كنت على بعد بنايتين حينما سمعت إطلاق النار. |
Peki, demek silah seslerini duydunuz. Öylesine dışarı bakmadınız mı, bir arabanın ayrıldığını görmediniz mi? | Open Subtitles | حسنٌ، إذن سمعتَ إطلاق النار لم تنظر للخارج، رأيت سيارة تغادر؟ |
Peki, demek silah seslerini duydunuz. Öylesine dışarı bakmadınız mı, bir arabanın ayrıldığını görmediniz mi? | Open Subtitles | حسنٌ، إذن سمعتَ إطلاق النار لم تنظر للخارج، رأيت سيارة تغادر؟ |
Üç adamı içeri girerken gördüm ve sonra da silah seslerini duydum. | Open Subtitles | رَأيتُ ثلاثة رجالَ يَذْهبونَ داخل، وبعد ذلك سَمعتُ الطلقات النارية. |
silah seslerini duydum. Delice kaçmaya başladım. | Open Subtitles | حين سمعتُ تلكَ الطلقات النارية بدأتُ بالجري بسرعة كبيرة يا رجل |
silah seslerini duyunca, dış pencereyi açıp neler olduğuna bakmak istemişler. | Open Subtitles | لقد سمعوا الطلقات النارية ورأوا ما يحدث من خلال النوافذ فعلوا الصواب |
Belki birileri silah seslerini duymuştur ve bakmaya gelirler. - Burada fabrikalardan başka bir şey yok. | Open Subtitles | ربما سمع أحدهم صوت الرصاص وسيأتى لتفقد الأمر |
[SİLAH SESLERİ] Korktum. silah seslerini duyunca korktum, paniğe kapıldım. | Open Subtitles | أصبحت خائفا عندما سمعت .صوت الطلقات ، إضطربت |
Birkaç yaya, silah seslerini duyup cesedin düşüşünü görmüş. | Open Subtitles | سمعا طلقات نارية ورأيا الجثة تقع خارج النافذة |
silah seslerini duyduğumda ikinci kattaydım. | Open Subtitles | حسناً كنت في الطابق الثاني عندما سمعت الطلق |
silah seslerini duyunca gözlerini açtın. | Open Subtitles | لقد أردتها ان تبدو كأنها ضربة قاضية ولكن عندما سمعت طلقات الرصاص كانت عيناك مفتوحتان فى نصف ثانية |
- Biri silah seslerini duymuş olabilir. | Open Subtitles | ربما سمع أحدهم صوت إطلاق النار |
silah seslerini duyunca ormana doğru koşmaya başlamış. | Open Subtitles | صوت اطلاق النار ، من ثم هرع الى الغابة |
Pekâlâ, silah seslerini duyduğunda neredeydin? | Open Subtitles | حسنـاً , عندمـا سمعت صوت المسدسات , أين كنت ؟ |
Binanın kapısını tam açmıştı ki, silah seslerini duydum. | Open Subtitles | وفتح الباب الامامي وفي تلك اللحظة سمعت صوت طلق ناري |
silah seslerini duydum ama nereden geldiğini görmedim. | Open Subtitles | لقد سمعت الطلقات و لكن لم أعرف من أين تأتي |