ويكيبيديا

    "silahtır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سلاح
        
    • سلاحاً
        
    • هو السلاح
        
    Üzgünüm ama benim kitabıma göre, biri sana bir şişeyle gelirse, ki ölümcül bir silahtır, sonuçlarına katlanması lazım. Open Subtitles في رأيي ، مع الأسف لو هاجمك شخص وفي يده زجاجة وهذا سلاح مميت ، فعليه أن يتحمل العواقب
    Kullanmaya korkan birinin elinde bulunan silah, dünyadaki en tehlikeli silahtır. Open Subtitles المسدس في يد من يخاف استعماله هو اخطر سلاح في العالم
    Penis sadece iğrenç bir çıkıntı değil aynı zamanda ölümcül bir silahtır. Open Subtitles القضيب ليس مجرد نتوء قبيح في جسم الرجل إنه سلاح فتاك أيضاً
    Şunu bil ki, buradaki her nesne bir silahtır, aklına gelen her şey; kibrit, kürdan, iplik, tükenmez kaleminin içi. Open Subtitles الآن، أفهم، أنّ كلّ شيء هنا عبارة عن سلاح الكبريت، عود الأسنان، الخيوط أنبوب الحبر من القلم السخيف الخاص بك
    50 yardada ölümcül ve 100 yardaya kadar hassas bir silahtır. Open Subtitles سلاح قاتل ضمن مدى 45 متر وتصل دقته إلى 90 متر
    Eğitim; özgürlük, iyi bir yaşam ve gelecek için savaşabileceğimiz en güçlü silahtır. TED التعليم هو أقوى سلاح نمتلكه لكي نحارب من أجل الحرية، والحياة الكريمة ومن أجل المستقبل.
    Herkes birbirinin düşmanıdır. Vücut potansiyel bir silahtır. Open Subtitles . كل منا يمكن أن يصبح خطر على الآخرين . حين يصبح الجسم سلاح محتمل
    Koruyucunun içgüdüleri vardır; heyulanın ne zaman saldıracağını hisseder. Koruyucu, ona karşı kullanacak büyük bir silahtır. Open Subtitles الحارس لديه حاسة خاصة يعرف متى يهاجم السكرانت , إنه سلاح مهم ضده
    Bu araba ölümcül bir silahtır. Dikkat etmezsen birini öldürürsün. Open Subtitles السيارة سلاح مميت ، ركزي أو ستتسببين في قتل شخص ما.
    Kalkanınız sadece sizi savunan bir şey değildir, aynı zamanda bir silahtır da. Open Subtitles درعك إذن لا يصبح أداة دفاع فحسب فهو أيضاً سلاح
    Bu bir cırcır böceği pinyatası. Şaka yaptım, çok güçlü bir silahtır. Open Subtitles هذا من أجل الكريكت، أنا أمزح إنه سلاح قوي للغاية.
    Penis hayati bir silahtır. Bazen onu şeytan arıyor diye düşünüyorum. Open Subtitles الـقضيب بـمثابة سلاح حـيوي أرى أنـه مدخـل للشيـطان
    Sağlam silahtır. Ucundaki taşı doğrudan ayının kalbine saplarsın. Open Subtitles إنه سلاح متين، رمح كهذا يمكنه الذهاب مباشرة لقلب الدب
    Muhtemelen belirlemesi imkansız bir silahtır yada onu öldüren kesin o mu onu bilmeliyiz Open Subtitles ربما من المستحيل تتبع الرصاصة إلى سلاح محدد أو معرفة إذا كانت تلك قد قتلته حقاً
    Fazlaca uyanık olma, bu tür suçlara karşı en güçlü silahtır. Open Subtitles اليقضة هي أفضل سلاح لمواجهة جرائمًا من هذا النوع.
    Fikirlerimizin bir olması, dünya üzerindeki her ordudan daha güçlü bir silahtır. Open Subtitles أن توحيد أفكارنا هو سلاح أقوى من أيّ أسطول أو جيش على الكرة الأرضية.
    Biliyorsun çok özel bir silahtır. Open Subtitles كما تعلمون، وهذا هو خاص جدا نموذج من سلاح ناري الذي حصلت عليه.
    Fikirlerimizin bir olması, dünya üzerindeki her ordudan daha güçIü bir silahtır. Open Subtitles أن توحيد أفكارنا هو سلاح أقوى من أيّ أسطول أو جيش على الكرة الأرضية.
    Aşk bir silahtır, cancağızım hem de en tehlikeli silah. Open Subtitles الحبّ سلاح يا عزيزتي وهو أشدّ الأسلحة خطراً
    Sevgi zayıflık olabilir ama aynı zamanda bir silahtır. Open Subtitles يمكن أنْ يكون ضعفاً لكنْ يمكن أنْ يكون سلاحاً أيضاً
    Para bir silahtır, Mark, yerinde kullanılırsa, hayır için kullanılacak bir araç. Open Subtitles " المال هو السلاح " مارك أداة تستخدم للخير استعملها بشكل ملائم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد