Daha sinemasal bir şekilde ölmeliydim. | Open Subtitles | من المفروض أن أموت ميتة سينمائية أكثر |
Dreamgirls, sinemasal bir başarıydı. Ve... | Open Subtitles | دريم قريل لقد كان معجزة سينمائية |
Sanırım bu bir sinemasal adet. | Open Subtitles | انا افترض انها إتفاقيات سينمائية |
Bence burada bir tür sinemasal materyalizm vardır. | Open Subtitles | أعتقد أننا نتعامل هنا مع نوع من المادية السينمائية |
sinemasal tecrübemizi yoğunlaştıran şey işte budur. | Open Subtitles | المتمثل في القصة التي نشاهدها وهذا هو ما يعطي الكثافة والطابع الخاص للتجربة السينمائية |
Hatta mastürbasyonum bile sinemasal. | Open Subtitles | حتى انني اقوم بالعادة السرية سينمائياً |
Bütün hayatım sinemasal. | Open Subtitles | حياتي بشكل عام سينمائية |
onun yerine sinemasal ufkunu genişletmek ve bir eğlence parkı uyarlaması yerine önemli bir edebi yapıttan uyarlama bir filmi seçmek istemez misin? | Open Subtitles | ألا تفضلين أن توسعي آفاقك السينمائية و تختارين فيلماً مأخوذاً عن قصه أدبية و ليس مجرد نزهه ترفيهية؟ |
Bu filmde işçi sınıfına ait sıradan, sıkıcı, küçük bir taşra kasabasında yaşayan genç kızımız kendisini aniden gerçekliğin, büyülü sinemasal deneyimi ürettiği bir konumda buluverir. | Open Subtitles | لدينا فتاة عاملة عادية، تعيش في "بلدة صغيرة تُدعى "دراب وفجأة تجد نفسها في موقف يقوم فيه الواقع بإعادة تقديم التجربة السينمائية السحرية |
Bu sinemasal bir başkaldırı. | Open Subtitles | كان ذلك سباً سينمائياً. |