Hatlara yerleştirilen kutular Makine'nin dijital sinyallerinin bu boşluktan geçmesine yardımcı oluyor. | Open Subtitles | الصناديق الموجودة على الخطوط تسمح للإشارات الرقمية للآلة من الانتقال خلال تلك المساحة |
Sinir sinyallerinin iletilmesi için başka bir rota belirleyebilirim. | Open Subtitles | يُمكنني خلق طريق بديل للإشارات العصبية |
Titremene sebep olan sinir sinyallerinin geçtiği yere elektrot yerleştireceğim. | Open Subtitles | أنا سأزرع قطب كهربائي حيث الاشارات العصبية تولد اهتزازات خاصة |
Telsiz frekansları sayesinde Poole'un cep telefonunun sinyallerinin nereye gittiğini öğrenebildik. | Open Subtitles | لقد اعترضت الاشارات بين تليفون بوول وبرج الارسال |
Her neyse, geçen gece haber alma sinyallerinin takibi fiber-optik bir iz bırakır mı araştırdım. | Open Subtitles | على أي حال,ليلة البارحة كنت أبحث عن إعتراض الاشارات عن طريق المخابرات وإذا ماكانو يتركون بصمة من الألياف البصرية. |
Bu sinir sinyallerinin içinde çok daha fazlası var, ve daha fazlasını elde etmek istiyoruz. | TED | هناك الكثير من المعلومات في إشارات تلك الأعصاب ، ونريد أن نحصل على المزيد. |
Yabancı radyo sinyallerini görmezden gelip kendi sinyallerinin çok azını gönderecekler. | TED | وستتجاهل إشارات راديو الخارجية وإرسال القليل من اشاراتها. |
Burada gördüğünüz sinyaller, benim beynimin nöronlarının, bizim beynimizin nöronlarının bilgi alışverişi yaparkenki sinyallerinin aynı potansiyeline sahiptir. | TED | وهذه الاشارات التي ترونها هنا هي عبارة عن اشارات يمكن ان تشابه بعض الاشارات العصبية الموجودة في دماغي .. وادمغتكم والتي تستخدم لتناقل المعلومات |
Hafif acı için, reçetesiz ilaçlar acı sinyallerinin başladığı hücrelere etki edebilir. | TED | الألم الخفيف، والأدوية بدون وصفة طبية يمكن أن تعمل على الخلايا حيث تبدأ إشارات الألم |
Bölgesel anestezi vücudun belirli bir yerinden gelen acı sinyallerinin beyne ulaşmasını engeller. | TED | التخدير الموضعي يمنع إشارات الألم من جزء معين من الجسم من الوصول إلى الدماغ |