Fakat nihayetinde bazı sistematik nedenlerden ötürü bunun işe yaramadığı sonucuna vardım. | TED | ولكن وصلت في النهاية إلى استنتاج أنها لم تنجح فقط لأسباب منهجية. |
Gözden geçirilen son sistematik araştırmalara göre bu, ölüm oranlarını veya erken doğum ölüm oranlarını %30'a kadar azalttı. | TED | وقد بينت مراجعة منهجية حديثة أن الوحدة تزيد من معدلات الوفاة أو معدلات الوفاة المبكرة بنسبة تصل إلى 30 في المئة |
sistematik şekilde avukatlara erken erişim sağlamamız gerekiyor. | TED | نحتاج لتطبيق منهجي لوصول مبكر للمستشار القانوني |
Bütün bunların hepsini çabucak ve sistematik olarak öğrenmek istiyorduk. | TED | أردنا أن نجعلها ممكنة لنعرف عن جميعها سريعًا وبشكلٍ منظم. |
Birileri bu genç kadının kişiliğini sistematik olarak yok etmek istemiş. | Open Subtitles | يَبْدو بأنّ شخص ما عَرضَ للتَحْطيم بشكل منظّم شخصية هذه الشابّةِ، |
İkinci olarak sistematik bir şekilde erkenden devletin avukat vermesi | TED | والثاني هو التأكد من الحصول المبكر للإستشارة بصورة منهجية |
Çok daha derin ve daha sistematik bir toplumsal sorunun ne olduğunu anlamanın saf dilli bir yolu. | TED | هذه طريقة ساذجة لفهم ما هي مشكلة اجتماعية أعمق بكثير وأكثر منهجية. |
Hangi moleküllerin gerçekten feromon olduklarını anlamaya yönelik hiçbir sistematik çalışma yapılmadı. | TED | لا أحد قد مر خلال منهجية للعمل على الجزيئات التي هي في الواقع الفيرومونات. |
Bence Afrika'ya özgü kurumlar oluşturmalıyız. Bu liderleri sistematik ve pratik biçimde tanımlayan, geliştiren yerli kurumlar... | TED | أعتقد بأننا بحاجة لخلق مؤسسات أفريقية، محلية، تعمل على تحديد وتطوير قادة الغد بطريقة منهجية وعملية. |
Bu zorluklarla evrensel ölçüde ve sistematik yolla zorluklarla yüzleşmeye ihtiyacımız var. | TED | يجب أن نواجه تلك التحديات. على نطاق عالمي وبطريقة منهجية. |
Ve hiç kimse sistematik olarak duvar dokusuna bakmamıştı. | TED | ولم ينظر احد من قبل بشكل منهجي في جدار النسيج. |
Bugün güvenlik adı altında yaptıklarımızla bu tercihlerimizin uzun dönemli etkisi arasındaki korelasyon sistematik olarak küçümsendi. | TED | قللت بشكل منهجي بين الربط بما نقوم به اليوم باسم الأمن والتأثير طويل المدى لهذه الخيارات. |
sistematik olarak değeri düşürülen çalışma ortamlarında olur. | TED | إنه يحدث في بيئات عمل متدهورة بشكل منهجي |
Gerçek şu ki, bu düzen beş yıl önce pazar payı tahminlerine dayanan dünyadaki rastgele fabrikalarda üretimin sistematik artışıyla başladı. | Open Subtitles | الحقيقة أن نمطاَ كهذا بدأ تقريباَ قبل 5 سنوات بزيادة إنتاج منظم في مصانع عشوائية عبر العالم استناداَ لمشاريع حصص السوق |
sistematik olarak kullanabileceğiniz etkili yöntemler bulun, zevk alacağınız bir şekilde bir süre boyunca bunları uygulayın. Poliglotlar bu şekilde yıllar içinde değil aylar içinde dil öğreniyorlar. | TED | جد طرق فعالة تستطيع استخدامها بشكل منظم لمدة من الزمن بطريقة تستمتع بها، وهذه هي الكيفية التي يتعلم بها متعددي اللغات اللغاتَ في شهور، وليس في سنين. |
Ve gemideki mürettebatı o zaman sistematik şekilde tek tek öldürdüler. Aklıma getirdiğin için sağol. | Open Subtitles | وبعد ذلك قتلوا الطاقم بشكل منظّم واحدا بعد الآخر، شكرا |
Birileri, Gregorların, sistematik şekilde, gizlice yok edilmelerini sağlıyor. | Open Subtitles | سرّا، شخص ما يسمح لعائلة جريجور لكي يزال بشكل منظّم... |
Yani tartışmak istediğim şey bu sistematik ve gerçek bilimsel yaklaşımın feromonların gerçekten anlaşılabilir bir hale gelebileceğinin bir örneği. | TED | ذلك ما أريد أن أحاجج به هو هذا المثال لحيث يمكن للمقاربة العلمية المنهجية حقا أن تحقق فهما حقيقيا للفيرومونات. |
Bu taraflılık yerlileri sistematik biçimde işin dışında tutma, hem klinik deneylerde, hem de gen çalışmalarında kısmen tarihten gelen güvensizliğin sonucu. | TED | هذا التحيز وعدم الالتزام المنهجي تجاه السكان الأصليين سواء في التجارب السريرية أو دراسات الجينوم هو جزئيا نتيجة تاريخ من عدم الثقة. |
Esirlerin sistematik olarak soyup soğana çevrildiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن السجناء هنا تتم سرقتهم بشكل منتظم |
Ve yüzyıllar boyunca öykülerinin sistematik olarak saldırıya uğradığını gören Afrika kökenli insanlar için bu son derece önemlidir. | TED | والشعوب من أصل أفريقي الذين رأوا قصصهم تتعرض للاعتداء بشكل ممنهج على مدى قرون، فهو أمر بالغ الأهمية. |
Büyük Savaş'ın kazandığı ivme ve büyüklükle birlikte merakınızı biraz daha sistematik hale getirirseniz ülkemiz için bir hayli değerli olurdu. | Open Subtitles | بالحجم والقوة التى تكتسبها الحرب العظيمة سيكون ذو قيمة كبيرة لدولتنا لو جعلت فضولك اكثر نظامية |
Kurbanlarını, sistematik olarak tam bir tahakküm altına alıp kişiliklerini gasp ediyorlardı. | Open Subtitles | بشكل منهجى حولوا ضحاياهم إلى عبيد اذلاء حرموهم من كل ما يمكن أن يدل على هويتهم |
Ve Kongolu insanlara yaptığınız sistematik taciz ve köleliği kanıtlayacaklardır. | Open Subtitles | وليتم التحقّق من مزاعمنا لإساءة جلالتكم الممنهجة وإستعباد الشعب الكونجوليّ |
Başsavcı, onun sistematik bir şekilde kanıtları saklayarak mahkûmiyet aldırdığı hakkındaki iddiaları araştırıyor. | Open Subtitles | النائب العام يحقق في مزاعم أنه يقوم بإخفاء أدلة بإنتظام للحصول على الإدانة |
Resmi hükümet yetkililerinin sistematik olarak öldürülmesi Amerika tarihinde bir ilk olarak yerini aldı. | Open Subtitles | هذه هي المرة الأولى في تاريخ الولايات المتحدة حيث مسؤولون حكوميون بالرغم من جميع الظواهر يقتلون بشكل متتال |