Biz sağlıkçıyız. Buralardan değiliz. sizinle birlikte gelmemizin imkanı yok. | Open Subtitles | نحن مسعفون، سنغادر هذا المكان، من المستحيل أن نأتي معكم |
Bugün sizinle birlikte keşfetmek istediğimiz şey bu. | TED | وهو الأمر الذي نريد أن نسبر أغواره معكم الآن. |
Ve ben de genellikle yorumlarda olduğum için, sizinle birlikte | TED | ولأني غالباً أرى التعليقات، فأنا أشارك معكم. |
Beynin içinde sizinle birlikte uçan, ufak dikdörtgenler şeklinde 12 tane bilgisayar etmeni görüyorsunuz. | TED | تشاهدون 12 وكيلاً لحواسيب ذكية، المثلثات الصغيرة التي تحلّق معكم في الدماغ. |
İzin verirseniz bu akşam sizinle birlikte bir kadeh şarap içmek istiyorum. | Open Subtitles | لو أذِنتَ لى، أريد أن أحتسى معك هذا المساء كأساً من الشراب |
sizinle birlikte pek çok masum insanın ölmesini istemiyorsanız. | Open Subtitles | الااذا كنتم تريدون ان يقتل هؤلاء الناس الابرياء معكم |
Anayurdumuzun en son başarısı olan ve ilk seyahatimizde... sizinle birlikte yolculuk ettiğim için çok gururluyum. | Open Subtitles | و لي الشرف أن أبحر معكم في الرحلة الأولى لأحدث إنجازات وطننا |
Yeğenimin vaftizinden döndükten sonra sizinle birlikte kahveevine gideceğim ve bir bardak kahve içeceğiz. | Open Subtitles | بعد ان اعود من تعميد قريبتى ساذهب معكم للمقهى ونشرب بعض من القهوه |
Beyler, bu gece sizinle birlikte çalmak benim için bir ayrıcalıktı. | Open Subtitles | أيّها السادة، لقد تشرّفت كثيراً بالعزف معكم الليلة. |
Belki bir kaza olursa onlar da sizinle birlikte... | Open Subtitles | قد يكون هناك حادث ويقتلهم معكم في نفس الوقت ربما |
sizinle birlikte çalışmak büyük bir zevkti. | Open Subtitles | فقط دعنى أؤكد أنه كان شرفا لى أن أعمل معكم جميعا |
Wade Organizasyon adına, Community Board'a bize bu projede sizinle birlikte çalışma fırsatı verdiği için teşekkür | Open Subtitles | بالنيابه عن شركة وايد أشكر اللجنه .لإعطائنا الفرصه للعمل معكم فى هذا المشروع |
sizinle birlikte eğlenmemi istemen çok ince bir davranış. | Open Subtitles | لكن مجرّد رغبتكم في أن أمرح معكم أمر لطيف جداً. |
Sırada Poobah var. Koca Arthur P. Ama yarın sizinle birlikte olacağım. | Open Subtitles | سوف أكون معكم في الغد وبإمكان الجميع الإتصال |
Şunu sizinle birlikte vurmayı çok isterdim ancak gitmem lazım. | Open Subtitles | أود أن أطلق النار على من معكم يا أوغاد طوال الليل, لكن علىّ أن أذهب |
Şunu sizinle birlikte vurmayı çok isterdim ancak gitmem lazım. | Open Subtitles | أود أن أطلق النار على من معكم يا أوغاد طوال الليل, لكن علىّ أن أذهب |
Burada sizinle birlikte tutulan bir adamı arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن رجل كان قد تمّ إحتجازه هنا معكم |
Little Bighorn Vadisindeki savaşta, sizinle birlikte savaşan şef değil mi o? | Open Subtitles | كان رئيس الحرب معكم في وادي بيجهورن الصغير؟ |
sizinle birlikte burada, bu kutsanmış topraklarda durmaktan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنني لفخور لوقوفي معكم اليوم علي هذه الأرض المباركة |
Ama bak, sizinle birlikte yemek yiyorum birlikte yemek yiyoruz. | Open Subtitles | لكن أنظر ، أنا آكل أيضا معك لذا نأكل سوية |
sizinle birlikte çalışabilir miyim çocuklar? | Open Subtitles | هل بوسعي التدرُّب معكما يا رفيقاي؟ |
Sadece Schertling'e randevuyu iptal ettiğinizi söylemek için geldiyseniz, erkek kardeşiniz niye sizinle birlikte üniversitedeydi? | Open Subtitles | لماذا كان أخيكِ معكِ في الجامعة؟ عندما أتيتي لإلغاء الموعد؟ |