Çok gençtiler, gözleri hayvanlar gibi soğuktu. | Open Subtitles | لقد كانوا يافعين جدا وأعينهم كانت باردة جدا وكأنهم حيوانات |
Aldığım mektup çok soğuktu. Sanki o yazmamış. | Open Subtitles | هذه الرسالة التي جائتني باردة للغاية كأنه ليس هو |
Arrowhead gölündeydik. Bundan altı yıl önceydi. Bir kulübemiz vardı.Kıştı ve çok soğuktu. | Open Subtitles | منذ ست سنوات,كان لدينا كوخ هناك لقد كان الجو شتاءاً و بارداً جداً |
Yukarı çıktım, orası... soğuktu. | Open Subtitles | صعدت إلى حيث وضعوا الجثمانين كان جسديها بارداً ولم يكن بهما خدش واحد |
İhtiyatlı olmayı denedim ama gelmek zorundaydım. Dışarısı soğuktu. | Open Subtitles | حاولت أن لا أزعجكما لكني كان علي أن آتي فالجو بارد في الخارج |
Ya da burada, aslında burada benden başka herkes donuyordu, çünkü bu kaydı yaptığım yerde yani Avusturya'da hava çok soğuktu. | TED | وهنا ، الكل كان يتجمد ، كثيرا ، ماعداي لأن الجو كان باردا جدا في النمسا حيث صورنا هذه الفلم |
Havuzdan yeni dönmüştüm ve su da soğuktu. | Open Subtitles | كنت عائداً لتوي من السباحة، والمياه كانت باردة |
Gece çok soğuktu ve çok susamıştım | Open Subtitles | حظيت بليلة باردة جدا جدا ذاكرتي المنهكة لا تستطيع التغلب على الشعور يأسا بالعطش |
Yolcu Rehberi, paragraf 201'deki uyarıda, 1224 ve 1225.'nci Bölümler özellikle soğuktu. | Open Subtitles | الفقر 201 في دليل المسافرين تحذر من المنطقة 1224-1225 انها باردة دائما |
Bu ay normalden daha soğuktu. | Open Subtitles | حسناً، إنها باردة فوق العادة هذا الشهر لقد مررنا بسبع سنين عجاف |
Yüzdüğüm su çok soğuktu ve havlumu indirdiğim sırada önemli miktarda küçülme vardı. | Open Subtitles | الماء الذي كنت أسبح فيه كان بارداً للغاية وعندما تركت المنشفة كان هناك انكماشاً هائلاً. |
Bahse girerim, aldığında soğuktu. | Open Subtitles | أراهن أن ملمسها كان بارداً عندما التقتطها |
- O sular ölümün kendisi kadar soğuktu Ekselans. | Open Subtitles | ذلك الماء كان بارداً كالموت، سعادتك .. أجل |
İnce bir buzun içine düşmüştüm ve sana anlattığım gibi... su o kadar soğuktu ki, tıpkı burası gibi binlerce bıçağın vücuduna saplanması gibi seni vurur. | Open Subtitles | سقطت من خلال بعض الثلج الهشّ وأخبرك أن الماء كان بارد مثل الماء هنا |
Yüzmeye çalışıyordum ama su çok soğuktu. | Open Subtitles | أنا كنت أحاول سباحة، لكنّي كنت بارد جدا. |
Ahırda hava baya soğuktu. İsa nasıl becermiş bilmiyorum. | Open Subtitles | شكرا إيرل الجو بارد في الخارج أنا لا أعرف كيف كان المسيح يستحمل هذا |
Dün çok soğuktu ve bir arkadaşım uzun don almaya gitti. | Open Subtitles | قبل أيام . .. عندما كان الجو باردا جدا صديق لي ذهب لشراء بعض الملابس الداخلية الطويلة |
Bu ara hava çok soğuktu, morarmışlar. | Open Subtitles | كان الجو باردا مؤخرا حتى أنها تحولت للون الأزرق. |
soğuktu, korkuyordunuz ve o soğuk arazide düşman askerleri dalga dalga üzerinize geliyordu. | Open Subtitles | البرد والخوف، وموجة من بعد أخرى من جنود الأعداء قادمون عبر الحقول المُتجمّدة. |
Çokta soğuktu, 7315 m. yükseklikteyiz. | TED | وعلى إرتفاع 24000 قدم يكون الجو شديد البرودة |
Tamam, tamam bakalım. Hava mevsime göre çok soğuktu. | Open Subtitles | حسنٌ، دعيني أرى، الطقس كان باردًا فيما يخالف أوانه. |
Kahve gerçekten soğuktu, degil mi? | Open Subtitles | كنتي محظوظه كانت قهوه بارده صح ؟ |
Güneş genç bir yıldızdı, bugünkü halinden daha soğuktu. | Open Subtitles | الشمس كانت نجم صغير أبرد مما هو عليه اليوم |
Wyoming'in karlı dağlarının soğuğundan bahsetmiyorum. Ondan daha soğuktu. | Open Subtitles | و لا أقصد ببرودة يوم مثلج في وايومينغ لقد كان أبرد من ذلك |
Ailemin evinde törendeydik ve çok soğuktu, anlatsana. | Open Subtitles | كانت المراسم في بيت أبويَ. لكن كان هناك موجة برد شديدة و... أخبره. |
Dalgalar çok büyüktü, altına girdim, o kadar karanlık, siyah ve soğuktu ki... | Open Subtitles | كانت الأمواج كبيرة جداً ووجدت نفسي تحتها وأصحبت المياه مظلمة وسوداء وباردة ثم فجأة، |
Bundan daha soğuktu. | Open Subtitles | . كان أشد برداً من هذا . يدعونه بدموع المرأة |