Öyle düşünüp durma. Yemeğin soğuyor. | Open Subtitles | لا تستغرقي وقتاً في التفكير طعامك سوف يبرد |
Hallie's leziz tavuğunu yemenin zamanı geldi, soğuyor. | Open Subtitles | الان فلياكل الجميع قبل ان يبرد دجاج هالى |
- Her zaman soğuyor, çünkü tahsis edilen elemanlar odalara kadar bırakmıyorlar. | Open Subtitles | -هو بارد بصورة مسبقة لأن الموظفين المكلفين بأمره لن يجلبوه إلى الغرف. |
Onu sıkıştırdığınızda, plazma, sıkıştırma hızından daha hızlı bir şekilde soğuyor. Yani, sıkıştırmaya çalışıyorsunuz, fakat plazma soğuyor da soğuyor, ve kesinlikle hiç bir şey yapmıyor. | TED | إذا حينما تضغط على هذا، تبرد البلازما أسرع من سرعة الضغط، لذا فأنت تحاول ضغطه، لكن البلازما تبرد وتبرد وتبرد وبعدها لا تفعل شيئا على الإطلاق. |
Şehirde hava her yıl gittikçe soğuyor. | Open Subtitles | يبدو أن المدينة ستُصبح باردة و أكثر برودة كُل عام. |
Hadi odama gidelim, hava soğuyor. | Open Subtitles | لنذهب إلى غرفتى الجو أصبح بارداً |
Tıkanıp kalmasaydın şimdi Rahm Tak'ın cesedi soğuyor olurdu ve Defiance çok daha güvendeydi. | Open Subtitles | وذا انت لم تخنقه راهم تاك سيكون قد برد الجثه الان و دافياينس ستكون اكثر امناً |
Hava soğuyor, daha fazla odun kesmemiz gerekecek. | Open Subtitles | إن زاد البرد فعلينا تقطيع المزيد من الحطب. |
Burada yarım bardak duble vanilyalı latten soğuyor, | Open Subtitles | كوبك النصف فارغ بضعف قشطة الفايليا يبرد هنا |
Karım akşam yemeğini hazırladı ve yemekler soğuyor. | Open Subtitles | زوجتى للتو وضعت الغداء على الطاولة وسوف يبرد |
Ama farkedeceksiniz ki yüzeyi ve alt atmosferi temsil eden... ...üstteki çizgi atmosferi biraz koruduğumuz için soğuyor. | TED | و لكن ستلاحظون أن في الشريط الأعلى, و الذي يمثل الغلاف الجوي السفلي و السطح, يبرد بسبب أننا قمنا بحماية الغلاف الجوي الى حد ما |
Her şey soğuyor. - Sizi bekliyoruz. | Open Subtitles | الطعام يبرد وتعرفان منذ متى ننتظركما |
George, Harry yemeğe gelin. Her şey soğuyor. | Open Subtitles | الطعام يبرد وتعرفان منذ متى ننتظركما |
Yemeğiniz soğuyor. Çabuk, hâlâ dışarı çıkasım var. | Open Subtitles | طعامك بدأ يبرد و أنا أريد الخروج |
Ve şimdi, bir anda hava gittikçe soğuyor. | Open Subtitles | و الآن ؛ و بشكل مفاجئ ؛ الجو بارد هنا منذ ساعة. |
Hava soğuyor. Sonbaharın geldiği hissediliyor. | Open Subtitles | الجو بارد يمكنكأنتشعربهذاتقريباً. |
Sahip, zırh parçaları gittikçe soğuyor, ve sandığınızın aksine, yapmam gereken başka işler var. | Open Subtitles | مُعلمى, لزقة جروح الذخيرة تبرد وعلى خلاف ما تعتقد فأن لدى اشياء اخرى لافعلها |
Dünya aslında soğuyor hem de 2002'den beri soğuyor. | Open Subtitles | كلا ، النقاش لم ينته بعد الكرة الأرضية في الواقع تبرد وكانت تبرد منذ عام 2002 |
Günden güne hava soğuyor ve gideceğin bir yer olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | الجو يزداد برودة يوم بعد يوم و تعرفين أنه ليس لديك مكان تذهبين اليه |
Çayın soğuyor. | Open Subtitles | شايكِ أصبح بارداً نعم ، أنا جيدة |
Pekala, oğlanlar ve kızlar, anneler ve babalar, suç mahalli giderek soğuyor. | Open Subtitles | حسنا أولاد وبنات امهات واباء هذا مشهد الجريمة صار باردا ـ دونوهو؟ |
Hay Allah, çok konuştuk. Çayınız soğuyor. | Open Subtitles | يا إلهي، لقد تحادثنا كثيرًا شايكِ يبرُد. |
Bay Collins yüzünden insan bütün erkeklerden soğuyor. | Open Subtitles | سيد (كولينز) يجعل أي امرأة تيأس من جنس الرجال |
Muhtemelen. Yemek soğuyor. | Open Subtitles | ،يجدر بنا أن نصعد على الأرجح فالطعام سيبرد |
Dakikalar ne kadar hızlı geçiyor ve her dakika soğuyor? | Open Subtitles | كم تطير الدقائق بسرعة وكل دقيقة تكون أبرد |
Soğuk giderek soğuyor buz gibi. | Open Subtitles | انت بارد اصبحت ابرد أنت رقاقة ثلج |
Mandy ve benim için bir oda ayarlamaya çalışıyorum. Havalar soğuyor. | Open Subtitles | أحاول الحصول على مأوى لى أنا وماندى لان الجو هنا يصبح أكثر بروده |