Ama sobayı mı yoksa fırını mı yakacağız, karar verelim artık. | Open Subtitles | لكننا علينا أن نقرر، أنطهو على نور المدفأة أم على الموقد |
Eğer sobayı açık bırakıp uykuya dalacak olursak... dumandan ölürüz | Open Subtitles | سأنام و اترك الموقد مفتوحا سوف نموت من جراء الدخان |
Çıkış kapısını örten demir sobayı oradan kaldıracağız. | Open Subtitles | سوف نزيل الموقد الحديدى هذا الذى يخفى باب الهروب |
Anlamalısınız, annem Palm Beach'te yaşıyor, bazen sobayı yakıyor ve sonra da unutuyor. | Open Subtitles | عليك أن تـفـهم أمي نزلت في شاطئ النخيل بعض الأحيان تـقوم بتشغيل الموقد و تـنساه |
Uyumuş olmalı, gidip sobayı kontrol edeyim. | Open Subtitles | سوف تكون نائمة سأذهب فقط لأرى الموقد |
Eldivenlerini sobaya götürüyor, sobayı açıp eldivenleri içine atıyor. | Open Subtitles | تنزع القفازات وترميهم الى الموقد فتفتحه |
- sobayı çekmeme yardım et. - Yapamam... | Open Subtitles | ــ ساعدني في دفع الموقد .. ــ لا يمكنني |
Donup ölücen, kursana şu sobayı. | Open Subtitles | سوف تتجمد حتى الموت! أشعل هذا الموقد من أجل التدفئة. |
Eğer sobayı kullanamıyorsak nasıl yemek yapacağız? | Open Subtitles | اذا لم نستخدم الموقد هل سنأكل؟ |
Douglas, sen sobayı yakıver; ben de Curt'ün eline bakayım. | Open Subtitles | حسنا "دوغلاس" يمكنك اشعال الموقد و انا سالقي نظرة على جرح كورت |
sobayı kapattın mı, tatlım. | Open Subtitles | هل تركت الموقد مشتعلاً، عزيزتي؟ |
Lükslerimden, televizyonumdan vazgeçersem, günbatımından sonra kitap okumazsam ve sobayı sadece yemek pişirmek için günde üç kez kullanırsam, bana gönderdiklerinle idare edebilirim. | Open Subtitles | إذا تخلّيتُ عن الكماليات, والتليفزيون, ولم أقرأ بعد الغروب... ولم استخدِم الموقد إلّا فيما ندر لطهو ما يكفى ثلاثة أيام مرّة الواحدة, |
Ve o Art-Deco halısını ve... Ve mutfaktaki o sobayı. | Open Subtitles | وذلك الموقد الرمادي في المطبخ |
Benimle gel Johnny. - sobayı yakmama yardım et. | Open Subtitles | تعالَ معي يا (جوني) ساعدني في تجهيز الموقد |