Sokağın karşısında, ahırın orada. Birinin bize silah tuttuğunu gördü. | Open Subtitles | عبر الشارع نحو الاسطبل لأنه شاهد رجلا يوجه بندقيته نحونا |
Evet. Sokağın karşısında daha büyük bir kilise olduğunu bilmek daha güzel. | Open Subtitles | أجل، الشيء الجيد كانت هُناك كنيسة مهجورة أكبر مباشرةً عبر الشارع حتى. |
Sokağın karşısında çatıyı onarıyorlar ve ben çıplak uyurum. | Open Subtitles | لأنهم يعملون عبر الشارع فى تصليح الأسقف وأنا أنام عارية |
Sokağın karşısında yem alan bayanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما رأينا السيدة عبر الشارع وهي تشتري الغذاء |
Hemen Sokağın karşısında park ve su deposu var. | Open Subtitles | أنت لديك الحق فى المتنزه عبر الشارع من الخزان |
Sokağın karşısında depolama alanı park yerinde de konteynerler var. | Open Subtitles | هناك مخزن عبر الشارع مع حاويات "كونيكس" في موقف السيارات |
Ve onun bir hafta önce Sokağın karşısında vurulduğunu biliyordur. | Open Subtitles | والبعض منكم يعرف أنها قتلت منذ أسبوع عبر الشارع |
Ertesi sabah, Mark dışarı çıkana kadar Sokağın karşısında bekledin. | Open Subtitles | صباح اليوم التالي كنت انتظر عبر الشارع حتى جاءت علامة خارج. |
Eskiden Sokağın karşısında oturan Ben mi? | Open Subtitles | بين الذي يستغلك ليعيش عبر الشارع ورائك ؟ |
Tabağına küçük şeylerden alırsın, ve sonra da ana yemek için oturursun, ki o da Sokağın karşısında... presbiteryan kilisesinde. | Open Subtitles | .. تأخذين صحن صغير من كلّ نوع .. بعد ذلك تجلسين لأجل الوجبة الرئيسية .. وهي عبر الشارع |
- Sokağın karşısında bir tane var. - Yapacağım, yapacağım. | Open Subtitles | هناك أحداها عبر الشارع - سأفعل ذلك, سأفعل ذلك - |
Sokağın karşısında, şuraya park etmişlerdi. | Open Subtitles | رائع لقد ركنوا عبر الشارع ، هُناك بالضبط |
Sokağın karşısında, şuraya park etmişlerdi. | Open Subtitles | رائع لقد ركنوا عبر الشارع ، هُناك بالضبط |
Bu civarda oturuyor. Sokağın karşısında hatta. | Open Subtitles | إنها تعيش في الحي مباشرة عبر الشارع ، في الواقع |
Haklısın, şehirden bir gün boyunca uzak kaldın ve birden Sokağın karşısında çok detaylı bir cinayet işlendiğini buldun? | Open Subtitles | صحيح، إذا كنتِ بعيدة عن المدينة ليوم واحد والآن خرجت فجأة بتفاصيل جريمة قتل رُسمت على الشارع المقابل منّا |
Şu anda, Sokağın karşısında Savcı Yardımcısı'yla görüşüyor. | Open Subtitles | انه بالجهة المقابلة من الشارع مع وكيل النائب العام حاليا |
Sokağın karşısında biri vardı. Bir adam binayı izliyordu. | Open Subtitles | كان هناك شخصاً مقابل الشارع يشاهد المبنى |
Sokağın karşısında pedikür yaptırıyor. | Open Subtitles | إنّها قبالة الشارع ، تحصل على عناية بالأقدام |
Sokağın karşısında yeşil bir sedan var. | Open Subtitles | هناك كرسي حمّال أخضر عبر الشّارع منك. |
Bir gün, Doktor Larson arabasına giderken Sokağın karşısında Bay Tilman'ı görmüş. | Open Subtitles | في إحدى المرات، الدّكتور لرسون كَانَ تمْشي إلى سيارتِها. رَأتْ السّيدَ تيلمن عبر الشَّارِعِ |
Sokağın karşısında Jennifer için çok özel bir şeyim var. | Open Subtitles | لدي شيء مميز من أجل جينيفر بالطرف الآخر من الشارع |
İç Güvenlik Sokağın karşısında. | Open Subtitles | الأمن موجود بالشارع. |
Evet Tom hayat doluydu... bütün yaşamı Sokağın karşısında geçti. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic} أجل،( توم)يعيش... {\fnAdobe Arabic} كان يعيش في الشارع المُقابل طوال حياته. |
Ben Nick. Eşim Catherine ve ben Sokağın karşısında oturuyoruz. | Open Subtitles | اسمي نييك,و كاثرين زوجتي و انااعيش في الجانب الاخر من الشارع |
Sokağın karşısında oynayan çocuk iki çete üyesinin dükkana ateş ettiklerini görmüş... | Open Subtitles | الأولاد يلعبون كرة السلة بالشارع المقابل عندما دخلوا الملعب شاهدوا اثنان من العصابات المسلحة أطلقوا الرصاص |
Sokağın karşısında yaşlı bir vatandaş var biraz çorbaya ve ayağına bakacak bir doktora ihtiyacı var. | Open Subtitles | فى المنزل المقابل يوجد سيده عجوز تحتاج ألى بعض الشوربه و طبيب ليفحص قدميها |