Dikkat et! Rengin solmuş. İyi misin? | Open Subtitles | تبدو شاحباً, هل كل شيء على مايرام. |
Hanım abla, ön avluda çiçekler solmuş Nuran abla neden acaba? Suluyorum ediyorum ama... | Open Subtitles | لقد ذبلت زهور فناء المنزل على الرغم من أني أسقيها باستمرار |
"Yanakları göçmüş, derisi solmuş, kocakarı-zamanı gelir, | Open Subtitles | الخدود مجوّفة، الجلد يذبل. |
Parmak izi yok, yabancı iz yok ama solmuş ve rengini yitirmiş. | Open Subtitles | لا يطبع، أي أثر الأجانب، ولكن تلاشى ذلك وتغير لونها. |
Birazcık rengi solmuş ama güneşin iyileştiremeyeceği şey değil. | Open Subtitles | إنه شاحب قليلاً، لكن يمكن لقليل من أشعة الشمس شفاءه |
- Neden böyle yüzün sararıp solmuş? | Open Subtitles | لماذا تبدين يا صاحبة السمو شاحبة وممتقعة؟ |
Hikayem kurutulmuş solmuş ıspanak bitkisiyle başladı ve oradan çok iyi bir yere gitti. | TED | و رغم ذلك, قصتي تبدأ بـ نبتة سبانخ جافة و ذابلة .و كان الأمر يتحسن منذ ذلك الحين |
Gençliğine gelecek olursak... yani şu solmuş çiçeğe... ilahi kitabının sayfaları arasında ezilmiş olan çiçeğe. | Open Subtitles | فتلك الوردة الذابلة المرصوصة ما بين صفحات كتاب الترانيم |
20 yıl önceye kadar kertenkeleler bu solmuş paketleri görmezden geliyorlardı. | Open Subtitles | وقبل 20 سنه مضت كانت السـحالى تتجاهل هذه الحزم الذابله من الزهور |
Orijinal notların rengi solmuş. | Open Subtitles | التدوينات الأصلي باهتة |
Rengin solmuş. | Open Subtitles | ما المسألة؟ تَبْدو شاحباً. |
Benzin solmuş. | Open Subtitles | فإنك تبدو شاحباً |
Büyükannemi solmuş moruk diye çağırarak sen ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تفعل ينادي جدتي أ ذبلت القديمة المحار ؟ ساعدوني |
Çiçekleri solmuş. | Open Subtitles | ♪ و ذبلت أزهارها ♪ |
Yanakları göçmüş, derisi solmuş. | Open Subtitles | الخدود مجوّفة، الجلد يذبل. |
Bu yüzden şimdiki yaşadıklarımız biraz daha solmuş gibidir. | Open Subtitles | مما يجعل حياتنا الحالية تبدو قليلا وكأنها تلاشى |
Ellerim soğuk, terliyorum ve yüzümün rengi solmuş. | Open Subtitles | يداي بارده و أنا اتعرق و وجهي شاحب |
Rengi solmuş, terlemiş taşikardisi var tansiyonu 8'e 4. | Open Subtitles | شاحبة متعرقة متسرعة النبض ضغط الدم 80 و 40. |
Fırtınanın çıktığı gün uçup giden solmuş yaprak gibi süprülecek. | Open Subtitles | سيتم مسحه كورقة ذابلة اليوم الذي تتوقف فيه العاصفه |
Yüksel, adaletli güneş ve kıskanç, kederden solmuş.. | Open Subtitles | اشرقى أيتها الشمس وأقتلى القمر الحاقد فلقد مللت من الأحزان الذابلة |
Tanığımızın verdiği eşkal, solmuş Gül Kasabı'nın robot resmine benziyor. | Open Subtitles | لدينا شاهد قام بوصف شخص يشبه كثيرا رسم سفاح الورده الذابله |
* Saf yıllarımızdan kalan solmuş fotoğrafları * | Open Subtitles | صور باهتة * * من سنواتنا الحمقاء |
Bu solmuş. | Open Subtitles | إنها زابلة هذه المرة. |
Ve her geçen gün, gül biraz daha solmuş zamanla kimseye sunacak bir sihri kalmamış. | Open Subtitles | ويوم بعد يوم، أصاب الذبول الوردة وأصبحت غير قادرة على منح هبتها لأحد |
- Evet, ama boyası solmuş. | Open Subtitles | -ولكن الرسومات قد تلاشت |