ويكيبيديا

    "somut" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ملموس
        
    • ملموسة
        
    • مادي
        
    • دامغة
        
    • مادية
        
    • المادية
        
    • الملموس
        
    • ملموساً
        
    • واقعي
        
    • الملموسة
        
    • ملموسا
        
    • صلبة
        
    • مادياً
        
    • محدةة
        
    • واضح ومفصل
        
    Hayır, şu anda somut kanıt olmadan hayatımı yaşayamayacağım için... Open Subtitles لا, إنه بسبب أنني لاأستطيع عيش حياة بدون تركيز ملموس
    İşte bu da size ülkemizdeki tarihi ve sistematik ırkçılığın etkilerinin somut bir örneği. TED وهذا مجرد مثال ملموس للتأثيرات الخبيثة العنصرية التاريخية والنظامية في بلدنا.
    Sınıfta öğrendiğimiz şey somut politika önerileri şeklinde işe yaradı. TED ما تعلمناه في الصف شق طريقاً ليصبح توصيات سياسية ملموسة.
    Ben de inanıyorum, bizim neslimiz, bizim istediğimizi tatmin edecek olanla ilişkimiz daha önce gelen nesillerden çok daha az somut. TED وأعتقد أيضا، ان جيلنا، علاقتنا بإشباع ما نريد ملموسة بشكل أقل بكثير من اي جيل اخر.
    Ve zaman geçtikçe -- aslında oldukça hızlıca, birkaç saat içinde -- makineden çıkarıp kullanıma hazır somut bir ürün yapabiliriz. TED ومع مرور الزمن وبسرعة في الحقيقة, خلال بضع ساعات يمكننا صنع منتج مادي جاهز لاخراجه من الماكينة و الاستخدام
    Teröristlerin onları ele geçirmek istediğine dair somut delillerimiz var. TED لدينا أدلة دامغة على أن الإرهابيين يحاولون إمتلاك هذه الأسلحة.
    Bunun gibi soyut bir şeyi iyi somut bir metafordan başkası açıklayamaz. TED الآن من الصعب جدا التفكير في أي شيء مجرد مثل هذا دون مجاز ملموس وجيد.
    Bir şeyi tasarladığında somut ve fiziksel bir şeyden mi esinleniyorsun? TED هل تفكر في شي مادي ام شي ملموس وانت تصمم هذه المنحوتات؟
    Demek ki bu eyalet nüfusunu teşkil eden tüm gelir gruplarına son derece somut ve yüksek miktarda maddi faydalar sağlayan bir yatırımdır. TED لذلك هذا استثمار يؤتي ثماره بشكل ملموس جداً لمجموعة واسعة من فئات الدخل في السكان للدولة و ينتج فوائد كبيرة وملموسة.
    Keşke umutlansam, ama somut bir ilerleme yok. Open Subtitles أتمنى أن يعطيني ذلك أملاً ولكن ليس هناك تقدم ملموس
    Bana göre sanat, somut tecrübeleri soyut fikirlere, hislerere, duygulara dönüştürmenin bir yolu. TED بالنسبة لي، الفن وسيلة لوضع خبرات ملموسة لأفكار وأحاسيس ومشاعر غير ملموسة.
    Önceden somut bir plan şart koşan yerine, işlerin nasıl gittiğini görmekten mutlu olan destekleyici bir yöneticiye sahip olduğum için şanslıydım. TED كنت محظوظة بأن لدي مديرًا داعمًا والذي كان سعيداً لرؤية كيف تسير الأمور في العمل، بدلاً من طلب خطة ملموسة مُسبقاً.
    Normal olarak, ne kadar odaklı olduğumu yada ne kadar rahat olduğumu somut bir şekilde bilemem. TED في العادة، لا يوجد هناك طريقة لمعرفة مدى استرخائي وتركيزي بأي طريقة ملموسة.
    somut şeyler bize nasıl soyut neşeyi hissetirebilir?'' TED كيف لأشياء ملموسة أن تجعلنا نشعر بالبهجة غير الملموسة؟
    somut bir mekândan söz etmem mümkün değildi. TED أنا حرفيا لا استطيع الاشاره إلى أي بناء مادي.
    Sadece kanıt gerekli. Covenant'ın anlaşmayı bozduğuna dair somut delil. Open Subtitles فقط نحتاج البرهان لذلك أدلة دامغة لكي نستطيع إلغاء الإتفاقية
    Skor, yaptığınız katkının somut bir hâl almış bu ışık bazlı modellerin ardındaki itici güç. TED وتلك النتيجة هي القوة الدافعة وراء هذه المنحوتات الضوئية التي تمثّل تجسيدات مادية لإسهامك.
    Senin de bildiğin gibi yeni hayaletler kızgınlıklarını somut cisimleri hareket ettirmede kullanamaz. Open Subtitles والآن كما تعلمين، إنَّ الأشباح المُبتدئة لا يمكنها تحويل غضبها، بتحريك الأجسام المادية
    Cam kırıklarını al. Bunun, elimizdeki ilk somut kanıt olduğunun farkında mısın acaba? Open Subtitles هل تُدركين ان هذا هو دليلنا الأول الملموس ؟
    Amacınızdaki bu dört kriter şunlar olmalı: somut, muteber, kapsayıcı ve hamasi. TED هذه المبادئ الأربعة هي أن يكون هدفكم: ملموساً وواقعياً وشاملاً وملحمياً.
    O günden sonra, somut gerçekliğimin dokusunu ruhsal inanç ve rüyalarımın oluşturduğunu fark ettim. TED منذ ذلك الحين، أدركت أن معتقداتي الروحية وأحلامي تنسج واقعي المادي.
    Biz donanıma yoğunlaşıyorduk, çünkü insanların hayatını somut, maddi yönlerden değiştiren donanımdır. TED نحن نركز على الأجهزة لأنه من الأجهزة التي يمكن أن تغير حياة الناس في مثل هذه السبل المادية الملموسة.
    Ve bu bize üç boyutlu proteinin somut bir modelini ve nasıl kıvrıldığını, tüm geometrik inceliklerini verir. TED وهذا يعطينا نموذجا ملموسا للبروتين الثلاثيّ الأبعاد وكيفيّة انطوائه وكلّ التعقيدات الهندسيّة الرياضيّة.
    ve eğer somut olduğunu söylerlerse, o somut olmayacak, buharlaşacaktır. TED و إذا قالوا إنها جامدة, فهي لن تبقى صلبة, ستتبخر.
    Şu ana kadar somut olarak farklı bir izlenim bırakmış değilsiniz. Open Subtitles نحو هذه النقطة أنت لا تشكر إنه إنطباع مختلف مادياً
    Yaptığı herhangi bir şeyle ilgili somut bir şikayeti olan var mı? Open Subtitles هل توجد شكوى محدةة لأمر فعله
    Televizyona çıktı. Elbette, ama gazete daha somut ve... Open Subtitles بالطبع ، لكن الصحيفة تقدم خبر واضح ومفصل...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد