ويكيبيديا

    "sonucun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النتيجة
        
    • النتائج
        
    • النتيجه
        
    • الاستنتاج
        
    Aslında insanoğlunun karşı karşıya kaldığı muhtemel sonucun başarısızlık olduğu probleme bile cevaplar ve çözümler sağlamaya çalışmakta bir başarı vardır. TED في الحقيقة، هناك إنجازات في السعي، ومحاولة تقديم أجوبة وحلول للمشاكل التي تواجه الإنسانية حتى عندما تكون النتيجة المحتملة هي الفشل.
    Lukaşenko'ya karşı dokuz tane başkan adayı var. sonucun ne olacağını göreceksiniz. TED ترى تسع مرشحي رئاسة ضد لوكاشينكو. سوف تعلم النتيجة.
    Başka bir deyişle, sonucun daima kedilerden birinin canlı birinin ölü olduğu iki kedili bir sistem olabilir. TED بعبارة أخرى، يمكن أن يكون هناك نظام ثنائي القطط، ينص على أن النتيجة ستكون دائما قطة واحدة على قيد الحياة والأخرى ميتة.
    Eğer bütün çabanızı iyi oynamaya verirseniz, sonucun ne olacağı umurumda değil, benim için daima kazanan siz olacaksınız. Open Subtitles إن خصصتم مجهودكم وتركيزكم لتلعبوا وتكونوا افضل مايمكن أن تكونه لن تهمني لوحة النتائج لانهُ في لوحتي سنكون فائيزين
    Arkamdaki ekranda, değer derken neyi kastettiğimizi görüyorsunuz: Hastaya önemli olan sonucun harcadığımız paraya göre değişimi. TED في الشاشة التي خلفي، ترون ماذا أقصد بالقيمة: نسبة النتائج التي تهم المرضى إلى الأموال التي ننفق.
    sonucun adini biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعلمى أسم النتيجه ؟
    Ayrıca senin için mantıksal sonucun bu davayı bir çözüme bağlamak ve beni ihbar etmek olduğunu da biliyorum. Open Subtitles وأعلم أن الاستنتاج المنطقي لكِ هو حسم هذه القضية وتسليمي للعدالة
    Ürkünç olan, sonucun beş gün sonra verilmesi. Open Subtitles المخيف أنك لا تحصل على النتيجة قبل خمسة أيام
    Ben de nedenin değil sonucun önemli olduğunu sanıyordum. Open Subtitles كنتُ أظنّ أن الدافع لا يهم وإنما النتيجة وحدها
    Sana yardım etmezsek, muhtemel sonucun o olacağını mı ima ediyorsun? Open Subtitles كأنك تقول أنه إذا لم نساعدك ستكون تلك النتيجة المحتملة؟
    Bir İngiliz evindeki küçük bir misafirperverlik sonucun farklı olmasını sağlayabilir. Open Subtitles قليلٌ من الضيافة في منزل إنجليزي قد يجعل كل الفارق في النتيجة
    Tutkuların kıskançlıkla buluştuğu ve sonucun cinayet olduğu mu? Open Subtitles عندما الرغبة تلتقي بالغيرة و النتيجة جريمة قتل ؟
    Arzuladığımız sonucun olasılığından şüphe etmemiz için bize zaman verir. Open Subtitles إنه يعطينا الوقت للشك من النتيجة المرجوة
    Böyle bir sonucun sorumlusu ancak tanrılar olabilir. Open Subtitles الآلهة وحدها يمكن أنْ تكون مسؤولة عن هذه النتيجة
    Denemek isterim ama sonucun farklı olacağını sanmıyorum. Open Subtitles سعيدة أن أحاول، لكن أشكّ أن النتيجة ستكون مختلفة
    Simülasyonları görme hakkım var ve bilgisayar değil de... insan pilotlar kullanılırsa sonucun farklı olacağını hissediyorum. Open Subtitles لدي كل الحق لأرى المحاكاة ولدي شعور بأن بالطيران البشري وليس الحاسوب، النتائج ستكون مختلفة.
    Beklediğin sonucun alınması için uyguladığım bir yöntem var. Open Subtitles هناك منهجية أطبقها تحصل على النتائج التي تتوقعها
    İnsan kodunu kesip parçalara ayırmaya başladığımızda sonucun ne olacağı konusunda her şey mümkün. TED ولكننا وعندما نقوم بالاجتهاد تجاه اختراق الشفرة البشرية، أعتقد بأنه لن يكون هناك سقف للرهان فيما يخص النتائج المترتبة على ذلك.
    sonucun hoşunuza gitmesinden çok memnun oldum, bayan. Open Subtitles أنا مطمئن لأن النتائج كانت لصالحك سيدتي
    sonucun ne olacağına bağlı. Open Subtitles تعلمين , هذا يعتمد على النتائج
    sonucun adini biliyor musunuz? - Hayır. Open Subtitles هل تعلمى أسم النتيجه ؟
    Ayrıca senin için mantıksal sonucun bu davayı bir çözüme bağlamak ve beni ihbar etmek olduğunu da biliyorum. Open Subtitles وأعلم أن الاستنتاج المنطقي لكِ هو حسم هذه القضية وتسليمي للعدالة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد