Bu sabah gezintiye katılmayınca tutkularına yenik düşüp Sophia ile kaçtığından korkmuştum. | Open Subtitles | و عندما لم تستطع الذهاب للدورية هذا الصباح, خشيت أن تكون قد فررت مع صوفيا خلال نوبة عاطفية. |
Sophia ile ya da başka bir hastayla ilgili bir sorun olursa orada olacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | إن كانت هناك مشكلةٌ مع "صوفيا" أو أيّ مريضٍ آخر، تعلم أنّني سأكونُ موجوداً |
Evet, zamanını Sophia ile geçirmek istedi. | Open Subtitles | نعم فقد أراد قضاء وقته مع صوفيا. |
Ne söylememi istediğini bilmiyorum. Sophia ile temas kurmadım. | Open Subtitles | لا أعرف ما تريدني أن أقول، لم أكن على إتّصال مع (صوفيا) |
Sayın Başkan, geçmişte, Sophia ile uğraşırken askeri güce hiç başvurmazdınız. | Open Subtitles | فخامةَ الرئيس، مع (صوفيا) في الماضي لطالما قلتَ أنّ استخدام القوّة ليس مطروحاً |
Sophia ile çalışırken, efendim, | Open Subtitles | لقد عملت مع صوفيا |
Başkan'ın Sophia ile olan ilişkisi zehirlenmiş. Belki de ben Sophia'yla konuşabilirim. | Open Subtitles | علاقة الرئيس مع (صوفيا) مسمّمة، ولكن ربّما بإمكاني التحدّث إليها |
Sophia ile diplomatik kanallardan barış görüşmeleri yapmaya başlayacağız. | Open Subtitles | بمعنى أنّنا سنفتح قنواتٍ دبلوماسيّةٍ مع (صوفيا) و نبدأ مفاوضاتِ سلام |
Başkanı zehirlediğini ve Sophia ile çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّكَ سمّمتَ الرئيس أعلمُ أنّكَ تعملُ مع (صوفيا) |
Sence gerçekten Kabine Sophia ile anlaşmak için seni zehirlediğime inanır mı? | Open Subtitles | أحقّاً تعتقد أنّ الوزارة ستصدّق أنّي سمّمتك لعقد اتّفاقٍ مع (صوفيا)؟ |
Sana yaptıklarıma veya Sophia ile anlaşma yaptığıma dair hiçbir kanıtın yok olsaydı kullanırdın. | Open Subtitles | لا تملك أيّ دليلٍ عمّا فعلتُه معك أو اتّفاقي مع (صوفيا)، و إلّا لكنتَ استخدمتَه |
Sence gerçekten Kabine Sophia ile anlaşmak için seni zehirlediğime inanır mı? | Open Subtitles | أحقّاً تعتقد أنّ الوزارة ستصدّق أنّي سمّمتك لعقد اتّفاقٍ مع (صوفيا)؟ |
Sana yaptıklarıma veya Sophia ile anlaşma yaptığıma dair hiçbir kanıtın yok olsaydı kullanırdın. | Open Subtitles | لا تملك أيّ دليلٍ عمّا فعلتُه بك أو اتّفاقي مع (صوفيا)، و إلّا لكنتَ استخدمتَه |
Sophia ile konuşmalıyım. | Open Subtitles | لا بد لي من التحدث مع صوفيا. |
Sophia ile restaurant'da halledilecek bir şeyler var. | Open Subtitles | أريد أن أناقش شيئا مع (صوفيا) في المطعم |
Sophia ile konuştum. Benimle aynı fikirde. | Open Subtitles | تكلّمتُ مع (صوفيا)، و هي توافقني الرأي. |
- Sana ne söylendi bilmiyorum ama barış anlaşmasından bahsediyorsan az sonra Sophia ile görüşmelere başlıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما قيل لك، لكن إن كنتَ تقصد اتّفاقيّة السلام التي أتفاوضُ حولها مع (صوفيا)... |
Kesinlikle Sophia ile konuşmalısın o zaman. | Open Subtitles | حسناً , يجب ان تتكلمي مع (صوفيا) |
- Sophia ile konuşmalıyım. | Open Subtitles | - أنا بحاجة إلى التحدث مع صوفيا . |
Üzgünüm, Sophia ile birlikteydim. | Open Subtitles | -آسف، كنت مع (صوفيا ) |